9- DEĞİŞEN BİRİLERİ

113 13 141
                                    

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


***

"Teşekkür ederim Jennie. Gerçekten sen olmasaydın-" Ağzına çorba dolu kaşığı sokmamla sözü yarım kalmıştı. İstemiyordum sahte cümlelerini duymayı. Umurumda da değildi. Buraya sadece vicdanım rahat olsun diye gelmiştim, onun minnet dolu sahte sözcüklerini duymaya değil.

"İnan bana hiçbir şey duymak istemiyorum Jongin. Sesin bile rahatsız ediyor artık beni. Buraya gelmeseydim, seni böyle bir durumda bıraksaydım kendimi kötü hissederdim. Buraya da bu yüzden geldim. Kısacası, sus ve çorbanı iç. Ateşin düşmezse eğer soğuk bir duş aldıracağım sana. Sonrasına bakarız." Başını sallamış ve masaya bıraktığım tepsiyi alıp çorbayı içmeye devam etmişti.

"Mutfağı toplayacağım. Bir şeye ihtiyacın olursa seslenmen yeterli, tamam mı?" Gülümsemiş ve başını sallayarak onaylanmıştı yine. Dilini yutmuştu herhalde, niye konuşmuyorsa.

Salondan çıkarak ezbere bildiğim yolu seyredip mutfağa gitmiştim. Etrafa göz gezdirdiğimde sanki az önce burada yemek yapılmamış da savaş çıkmıştı. Evet güzel yemek yapardım, ama yemek yaparken arkamdakileri toplama gibi bir alışkanlığım yoktu. Bir şeyi çıkarır ve yemeği bitirmeden yerine koymazdım. Bu da benim garip bir alışkanlığımdı işte.

Bulaşık makinesini açıp tezgahta bulunan tüm kirli eşyaları içine koymuştum. Tabakları alıp hafifçe sudan geçirdikten sonra onları da makineye koydum. Tezgah biraz da olsa açılmıştı. Kullandığım paketi ve diğer gereksiz şeyleri alıp çöpe attım. Mutfaktaki her şeyin yerini bildiğimden neyi nerede bulacağımı ya da neyi nereye koyacağımı iyi biliyordum. Sonuçta az zaman geçirmemiştim bu mutfakta.
Son olarak elime bir bez almış ve ıslatarak tezgahı silmeye başlamıştım. Fazlasıyla kirlenmişti. Kaç gündür burada, bu evde tek başına olduğunu bilmiyordum ama görünüşe göre dört-beş gündür ondan başka kimse gelmiyordu buraya. Ortalığın bu kadar dağılmasına şaşırmamalıydım o yüzden.

Önce kirlenen bezin üzerindeki kırıntıları çöpe silkelemiş ardından musluğun altında bir müddet yıkamıştım. Temizlendiğine emin olduktan sonra bezi katlayıp fırın tutacağına asmıştım. Masada duran telefonum titrediğinde onun mesaj attığını düşündüğüm için anında sarılmıştım telefona. Ama olmayacağını biliyordum. Ekranda gördüğüm isimse bu düşüncemi destekler nitelikteydi.

Chimpunk:
Unnie Lisa ile Chanyeol kavga etmişler. Bu seferki çok fena öncekiler gibi değil. Ben teselli etmeye çalıştım ama Lisa hala kötü durumda. Müsaitsen buraya gelebilir misin?
(21:17) Görüldü

Jennie:
Ben oraya biraz uzağım. Gelmem uzun sürebilir. Sen yanından ayrılma bir şekilde geleceğim. Yarım saat, bilemedin bir saate oradayım.
(21:17) Görüldü

Devamında ne yazdığına bakmadan hızlıca salona gitmiştim ancak Jongin yerinde değildi. Nerede olduğuna bakmak için kafamı çevirdiğimde kapının önünde sinirle kaşlarını çatmış birisiyle konuştuğunu görmüştüm. Ne olduğunu anlamak için kapıya yaklaştığımda Krystal'i görmüştüm. Benim burada olduğumu öğrenmişti anlaşılan.

𝐋𝐲𝐢𝐧𝐠 𝐋𝐨𝐯𝐞𝐫 | MYG • KJNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin