5- ŞİRKET

200 30 160
                                    

***

Kaç dakikadır bu pozisyondaydık bilmiyordum. Kokusu o kadar huzur veriyordu ki asla bozmak istememiştim ve sanırım o da bana ayak uydurmuştu.

"Hayatıma gireli çok uzun zaman olmamasına rağmen neden yıllardır hayatımdaymışsın gibi hissediyorum jennie? Neden kopamıyorum senden?" Derin sesiyle konuştuğunda gülümsemiştim.

"Hayatıma gireli çok uzun zaman olmamasına rağmen neden yıllardır hayatımdaymışsın gibi hissediyorum Min Yoongi? Neden kopamıyorum senden?" Pozisyonu bozup birbirimize baktığımızda gülümsememiz gitmişti ve hemen ayrılmıştık.

"Ben... Sadece şaka yapıyordum." Dediğimde bir eliyle ensesini kaşımıştı.

"Evet, evet ben de. Sarılmamın nedeni ise, çok üşümüş görünmendi. Bu kadar." İkimiz de garip bir şekilde başımız önde birbirimize eğilip duruyorduk.

En sonunda ben onun solundan o ise benim sağımdan içeri girmeye çalışmıştık ancak bu sefer de kafalarımız çarpmıştı.

"Ahhh."

"İyi misin?"

"Evet iyiyim, sen?"

"Ben de."

"Tamam o zaman... Geç oldu, ben gideyim."

"Evet bence de gitmelisin." Gitmelisin mi? Kovsaydın Jennie..

"Yani gitmelisin derken, evde bekleyenin vardır şey olmasın diye şey ettim yanlış anlama!"

Ben kendimle cebelleşirken o diş etlerini göstererek gülmeye başlamıştı.

"Ne? Çok mu komik?"

"Evet. Utanınca çok tatlı oluyorsun." Deyip yanımdan geçmeye çalıştığında durdurmuştum onu.

"Nereye? Gitmeyecek miydin?"

"Anladım Jennie gitmemi istiyorsun ancak paltom içeride. Ayrıca anne ve babana bir iyi akşamlar diyeyim öyle değil mi?"

Bir şey dememe izin vermeden içeri girmişti. Gerçekten çocuğu göndermek için dört takla atıyor gibiydim ve görünüşe göre fazlasıyla ayıp olmuştu.

"Yoongi bekle, öyle demek istemedim."

Onun peşinden bir elim havada içeri girdiğimde Yoongi'nin kolunu tutan babam, babamın kolunu tutan bir annem ve de paltosuna uzanmaya çalışan bir Yoongi görmüştüm. Sadece 10 saniye geçmesine rağmen neler olmuştu burada böyle?

"Oğlum biraz daha kal ya ne olacak hem bak biz seninle daha siyaset yapacağız gel otur şuraya."

"San-ji bırak çocuğu işi gücü var belli ki."

"Ne işi olacak canım patron değil mi bu çocuk?"

"Efendim bakın,"

"Bakarım evladım bakarım sen gel şöyle otur ben sana sabahlara kadar bebek gibi bakarım."

"San-ji ne saçmalıyorsun Tanrı aşkına bırak çocuğun kolunu yapıştın sülük gibi!"

𝐋𝐲𝐢𝐧𝐠 𝐋𝐨𝐯𝐞𝐫 | MYG • KJNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin