Bölüm 29 - Part 2

258 22 40
                                    

2. yıla gelene kadar pek bir şey değişmedi... Hala aynı şekilde bazenleri leydisini görüyordu.. Her ne kadar ona sesini duyuramasa da...
Ama o gün, tam da her şeyden ümidini kesmek üzere olduğu o gün yaşadığı şeyler, kendisini şoke etmişti..
Beyaz boşluktayken genelde Kara Kedi olarak duruyordu... bunun Leydisini daha fazla görme ihtimalini arttırdığını düşünüyordu çünkü... (ki haklıydı da)

~Bu arada Kara Kedi'nin Marinette'i görüp görmediğini merak edenler için; Kara kedi Marinette'i hiçbir zaman görmüyor arkadaşlar. Sadece Uğur böceği'ni görüyor, yani kendisini hatırlayan tek kişiyi... Onu da ya geceleri ya da ara sıra görevdeyken görüyor zaten.. Marinette'i görmesi söz konusu değil..~

Her şeyden ümidini kesmek üzereydi... tıpkı leydisi gibi..
Bağdaş kurup oturmuştu. Çenesini eline yaslamıştı, sol elindeki butona basıp duruyordu yine...
Kucağında da uğur böceği oyuncağı vardı... Gösterdiği sabra kendisi de şaşırıyordu doğrusu... Keşke leydisine akumalı ile savaşırkenki gibi fısıldayabilseydi... o zaman hatırlatırdı ona o oyuncağı... ama o zamandan beri hiç yakınlaşamamıştı ona... Belki de sadece en ihtiyacı olduğu zaman da yakınlaşabiliyordu ve bu yüzden olmuyordu...
Artık ümidi kesip gözleri yavaş yavaş kapanırken kucağındaki titreme ile irkildi.

Elindeki uğur böceği oyuncağı titriyordu... GERÇEKTEN TİTRİYORDU... bu şaşılacak şeydi çünkü 2 yıldır hiç ses çıkarmamıştı bu oyuncak.... Demek ki Leydisi onu bulmuştu... ama silüetini göremediğine göre, şu an uğurböceği formunda değildi....
Ama bu bir manada iyi bir şeydi... Çünkü artık onu sadece dönüşmüş formunda görmekle kalmayacaktı, sivil halindeyken kendisine titreşim yolladığında gelen cevapla o sivilken de bir nevi iletişim kurabilecekti...
O, Marinette gibi bu durumdan endişelenmedi.. Çünkü O leydisiydi, emindi buna.. Başkası olamazdı.

Sonra ardı ardına basmaya başladı o butona.. O bastıkça karşıdan da cevap geliyordu, cevap geldikçe o da heyecanlanıyordu... Bir de leydisinin elinde görseydi o oyuncağı, tam emin olacaktı....

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Mari rüzgarla birlikte Uçan fotoğrafın peşinden koşup da fotoğrafı yakalamak için dönüştüğü zaman, yine silüetleri görmüştü.. Zafer Takı'nın üstünde duran leydisinin yanındaydı şimdi...
O bilmese de ~birlikte~ manzaraya bakıyorlardı... Leydisinin sırılsıklam halini ve ıpıslak saçlarını gördü... o saçlara dokunmak istiyordu.. Gece gibi kara saçlara... saçlarını saldığında çok güzel görünüyordu ve sanki ıslak hali daha büyüleyici bir hava katıyordu güzelliğine.... tam elini saçına götürecekken Uğur böceği'nin yoyosuna gelen bildirim ile elini geri çekti.

Ondan sonra uğur böceği eve gidip de mucizeleri alana kadar silüeti kayboldu.
Elini fotoğrafa koyup da "yanımda kediklizimli bir kedi olmasını özledim" dediği zaman tekrar gördü onu...
O istese her şeyi yok edebilirdi... bir lafı yeterdi... uğur böceği giderken peşinden gitmek istemişti ama silüet kaybolmuştu...

~Şu konuya açıklık getirmek istiyorum: Kara Kedi ne hayalet, ne de ruh... Hiçbiri değil... Nasıl açıklayacağımı bilmiyorum ama şöyle düşünün:
Karakedi beyaz boşluktayken Uğur böceği onu düşündüğü zamanlarda görüyor ya ub'yi, işte o zaman Kara Kedi Uğur böceği'nin yanına gidiyormuş gibi değil de uğur böceğinin bulunduğu ortam beyaz boşluğa yansıyormuş gibi düşünün. Bu yüzden ilk başta Uğur böceği'ne dokunmak istediğinde dokunamıyor.. Sonraları hissetmeye başlıyor.. Ama daha önce de dediğim gibi, uğur böceği bunu hissetmediği için tam dokunma denemez~

Uğur böceği göreve odaklanmıştı.. o andan sonra Kara Kedi tekrar beyaz boşlukta yalnız kalmıştı...
Uğur böceği medusa'yı yendikten ve herkes dağıldıktan sonra çatıya geldiğinde, kara kedi beyaz boşluğun siyaha döndüğünü gördü. Bu leydisini göreceği anlamına geliyordu... Gözleri parladı..
Üstü başının hala çamur içinde olmasına şaşırdı. Eğer akumayı yendiyse ve Mucize Uğur böceğini kullandıysa tekrar eski haline dönmesi gerekmez miydi?? Ama hesaba katmadığı şey Uğur böceği'nin kendi kişisel durumu için güçlerini kullanmasıydı.. Bu yüzden üstündeki çamur gitmemişti. Uğur böceği'nin omzunu duvara yaslandığını gördü... gece geç saatlere gelmişti...

TuhafHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin