Bölüm 31

219 20 5
                                    

Kaplumbağa Uğurböceği'nin yanına gelmişti bir önceki bölümde... Peki bu nasıl olmuştu??...
Aradan 3 yıl geçtiğinden, elbetteki her şey aynı kalmamıştı. Kahramanlar da kendini geliştirmişti...
Artık güçlerini kullandıktan sonra 5 dakika içinde geri dönüşmüyor, tıpkı hawk moth gibi güçlerini kwamilere aktarabiliyorlardı. Büyümenin getirdiği yeni şeylerden biriydi bu..
Ayrıca, güçler uzun süre kullanılabildiğinden, Uğurböceği de ana kahramanlara mucizelerini süresiz olarak vermişti (kaplumbağa, rena rouge ve kraliçe arı'ya)
Tabi bazen duruma göre mucizeleri geri aldığı da oluyordu...
Aslında mucizeleri sahiplerine geri almaksızın vermek, Uğurböceği'nin omzundan büyük bir yük kaldırmıştı.. Her gece üstlendiği nöbet görevini, artık 3 kahramanla paylaşıyordu ve geceleri rahat bie uyku çekebiliyordu..

Bu durumun yaşattığı tek kötü yan, Kara Kedi'nin Uğurböceği'ni daha az görmesiydi..
Kara Kedi artık leydisini daha az gördüğü için endişeleniyordu. Yoksa onu unutmuş muydu?!
Hayır, böyle bir şeyin olması imkansızdı, hem hala leydisini eskisi kadar olmasa da görüyordu.. ama yine de endişe ediyordu...

Tam da bu noktada Marinette, küçük kara kedi oyuncağına daha çok değer vermeye başlamıştı... Her gece yatmadan butona basıyor, ve cevap aldığında da mutlu oluyordu..
Butona basanın Uğurböceği olduğunu bilen Kara Kedi'nin ise içine su serpiyordu bu.. Oyuncaktan daha çok titreşim alıyordu artık.. Leydisini daha az görse de, demek ki bir şeyler değişmişti ve artık sivil haldeken titreşim yolluyordu..

Durumun ne olduğunu ancak o gece anladı...

Uğurböceği akşamüstü bir vakit sırasında asmalı çatıda, gün batımı manzarasının karşısında çizim yapıyordu.. Çizdiği şey tahmin edilebileceği gibi Kara Kedi'ydi. Resmen hobi olmuştu bu artık onun için. Hele ki onun büyümüş halini hayal ederek çizmek bambaşka bir şeydi.. Yanında da Kara Kedi vardı tabii.. Kara Kedi onu çizerken leydisine hayret ediyordu.. Gerçekten güzel çiziyordu ve gittikçe daha da harika işler çıkarıyordu.. Bazsn Uğurböceği'nin çizdiği resimlere benzetiyordu kendini... tamamen aynı değildi ama benziyordu işte... Ya da belki de kendisi öyle düşünmek istiyordu..

Güneş batmıştı.. Uğurböceği o kadar odaklanmıştı ki yoyosuja gelen çağrıları duymuyordu bile.. Kara Kedi masanın üzerinde duran yoyoya bastı.. Ama açılmıyordu.. Uğurböceği nasıl olur da bunun sesini duymazdı?? Ama kendisi hala leydisinin yanında olduğuna göre, demek ki gerçekten sadece onu düşünüyordu şu anda.. Bunu düşününce sebepsizce güldü.. Uğurböceği'nin saçları gözlerinin önüne düşmeye başlamıştı.. Kendini tutamayıp hafifçe üfledi onun saçlarına doğru..

Uğurböceği ise havaya kalkan saçlarının etkisiyle bi anda kendine geldi. {Hissediyor yani, ama rüzgar sanıyor} Çalan yoyoyu o srada fark etti.. Nasıl olur da şimdiye kadar fark etmezdi? Hemen yoyoyu eline alıp açtı. Arayan Rena'ydı.
R: Uğurböceği?
Ub: Evey Rena, bir sorun mu var?
R: Ah hayır, sadece bu gece nöbeti Kaplumbağa ve ben tutacağız, onu haber vermek istedim, belki gece olmadan buluşuruz, ne dersin?
Ub: Oh, tabiki! Hemen geliyorum..

Yoyosunu kapattıktan sonra hızlıca elinskei çizimleri ve kalemleri toplar. Yoyosundan Rena'nın konumunu bulur ve yoyosunu fırlattığı yöne doğru gider. Elinde de çizimleri vardır. {Giderken kara kedi'nin gördüğü silüet kayboluyo}
Konumda görünen yere geldiğinde Rena'yı görememişti. Etrafına bakındı ama onu bulamadı. Telefonu da açmıyordu.. Ancak arkasını döndüğü an Rena ile çarpıştı. Elindeki çizim defteri ve kağıtlar her yere dağıldı...

R: Ahh, ben çok özür dilerim..
Ub: Önemli değil, toplarım şimdi..
R: Dur, ben de yardım edeyim..
(Yerdeki birkaç çizimi alır, arasıbda Kara Kedi'nin de olduğu kağıtları inceler)
R: Vay canına.. ne kadar da güzel çizmişsin, bu kim?
Ub: (utanıp sıkılır, rahatsız olur) Eee, ben, şeyy...
Tam o sırada kaplumbağa gelir. Uğurböceği içinden derin bir oh çeker. Cevap vermesine gerwk kalmamıştı.. Rena'ya teşekkür edip çizimleri alır ve toplar.
K: Selam Uğurböceği, merhaba Rena!
K: Hoşgeldin, keşke biraz saha erken gelseydin, ha?
K: Eeemm, hehe, durumları biliyorsun, bence hiç sorgulama..
R: Sadece dakga geçiyordum, hahaah
Ub: Evvett, o zaman bu gece sıra sizde. Ben sizi hiç tutmiyim. Bi sorun olursa vakit kaybetmeden beni arayın, olabildiğince hızlı gelirim... Kolay gelsin
R&K: Görüşürüz Uğurböceği!
Ub: Görüşürüz, böcek gider!!

TuhafHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin