3. Bölüm: "Deniz Kabuğu Kolye"

2.2K 197 165
                                    

Oy vermeyi unutmayın lütfen emeğe saygı rica ediyorum 🙏🏻

Keyifli Okumalar 🌻

-------------------------

Herkesin bakışları Asiye ve Doruk'a dönmüştü. Şaşkınlık içinde onları izliyorlardı. Asiye ve Doruk da onlar kadar şaşkındı. Bu koku tanıdıktı Asiye'ye. Vanilya kokuyordu genç adam. Tıpkı onun Doruk'u gibi. Tıpkı çocukluk aşkı gibi. Yaklaşık on saniye sonra Doruk'un göğsünden çekti başını Asiye. Utançla nefes alış verişleri hızlanmıştı.

"Ben... Özür dilerim," dedi utançtan kısılan bir sesle. O an ikisi de birbirine bakmış ve bakışları değişmişti. Şok içinde birbirlerinin gözlerine bakarlarken, Asiye biraz önce yaşadığı utancı unutmuştu bile.

"Yine Mi Sen!?" dedi ikiside aynı anda, inanamaz bir ses tonuyla. Hayret içinde birbirlerinin gözlerine bakarlarken, koridorda onları izleyen diğer öğrenciler olanlara bir anlam vermeye çalışıyordu.

"Asiye, kim bu? Tanıyor muydun?" diye sordu Ömer kardeşinin yanına gelirken. Asiye bir süre daha Doruk'a baktı ve güçlükle yutkundu.

"Nerden tanıyacağım Ömer? Sadece karşılaşmıştık bir ara... Ondan şaşırdım," dedi Asiye. Doruk'un olanları Ömer'e anlatmasından korkarak hemen konuyu değiştirmişti. Kaçırıldığını, öğrenmelerini istemiyordu. Birde onun için endişeleneceklerdi yoksa. Hem muhtemelen yanlış anlaşılma olmuştu. Kimin, Asiye'yle ne alıp veremediği olabilirdi ki?

"Hoca gelecek. Hadi," dedikten sonra hızla içeri girdi Asiye. Bu çocuğu bir daha göremeyeceğini düşünürken, şimdi aynı sınıftalar mıydı yani? Yoksa bir rüyanın ortasında mıydı genç kız? Bilemiyordu.

Ömer, oturmak için boş sıra ararken gözleri yeniden Doruk'u buldu. Tanıdık bir yüzdü, bir yerlerde onu görmüş olmalıydı. Hoca içeri girince düşüncelerinden sıyrıldı.

"Günaydın. Oturabilirsiniz," dedi içeri giren hoca ve bakışlarını ayakta duran yeni öğrencilerine çevirdi. Müdürün bahsettiği yeni öğrenciler bunlar olmalıydı.

"Okulumuza hoşgeldiniz çocuklar. Tahtaya geçip kendinizi tanıtın bize önce," diyen hocanın sesiyle dördü de tahtaya geçti. Doruk'un meraklı bakışları Asiye'nin üstündeydi.

"Asiye ben hocam," dedi Asiye. Hoca onaylar şekilde kafasını salladıktan sonra bir soru daha yöneltmişti. Sınıfta uğultuya neden olacak bir soru.

"Burslu olarak gelmişsiniz buraya. Değil mi?" diye sordu hoca. Sınıftaki herkes bir şeyler söylemeye, tahtadaki dörtlüye garip bakışlar atmaya başlamıştı.

"Evet hocam. Doğru. Buraya burslu olarak geldik," dedi Asiye. Sınıftaki ses iyice yükseldiğinde çoğu küçümseyen bakışlar atıyordu tahtadaki yeni arkadaşlarına. "Biz burslu değiliz ama," diye atladı Aybike.

"Parayı nerden buldunuz? Çaldınız mı yoksa?" dedi Berk gülerek. Berk'in söylediği şeyle herkes gülerken Aybike'nin yüzü düşmüştü.

"Düzgün konuş!"dedi Aybike ama hocanın 'Yeter bırakın sohbeti!' demesiyle diğerleri de kendini tanıtmıştı.

"Benim dersimde bir kız bir erkek oturulur ama diğer derslerde istediğiniz gibi oturabilirsiniz. Aybike, sen Berk'in yanına. Melisa, sende Ömer'in yanına geç. Harika, siz Oğulcan'la oturun. Asiye de Doruk'un yanına geçsin," diyen hocanın sesiyle ismi söylenen herkes itiraz etmeye başlamıştı. Ömer, Oğulcan ve Asiye hariç. O çocuğun adının Doruk olduğunu anlaması, sınıftakilerin hareketlerinden zor olmamıştı. Asiye de herkes susunca hocaya döndü.

Çalı Gülü|AsDorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin