4. Bölüm: "Basketbol Topu"

2.2K 186 166
                                    

Oy vermeyi unutmayın lütfen emeğe saygı rica ediyorum 🙏🏻

Keyifli Okumalar🌻

-------------------------

Asiye son iki gündür olanları düşünüp duruyor, önündeki ki romana bir türlü odaklanamıyordu. Yarım saattir aynı satırı okuyup duruyordu ve bu durum sinirini bozmaya yetmişti. Sıkıntıyla içini çekti. Doruk'la aynı sınıfta olması, onun sürekli çocukluk aşkını hatırlatması, üstelik kaçırılması ve kaçırıldığı adamları tanımaması beyninde dönüp duruyordu.

Çocukluk aşkını hatırlattığından mı, bilmiyordu ama Doruk da bir türlü aklından çıkmıyordu. Önündeki kitaba bakarken Emel'in sesiyle sıçradı.

"Abla bana kek verir misin?" diyen kardeşinin sesiyle bir saattir durmadan baktığı kitabın kapağını kapattı usulca. Yavaşça ayağa kalkarken önüne gelen saçını kulağının arkasına attı.

"Tabi ablacım," dedikten sonra tezgahın üstünde duran tabağa kaydı gözü. Sadece küçük bir parça kalmıştı. Sertçe yutkundu ve tabağı eline alıp Emel'in önüne koydu.

"Bitmiş ablacım ama merak etme ben yenisini yaparım," dediğinde Emel kafasını salladı ve keki yemeye başladı. Asiye, bir süre çaresizce bekledi. Yumurta kalmamıştı. Doğru düzgün sebze, meyve de yoktu. Ne yiyeceklerdi bu akşam bilmiyordu.

Ömer'le Oğulcan birlikte dışarı çıkmıştı. Kadir de işteydi. Genç kız yavaşça yerine oturdu ve çantasından kitabını çıkarttı. Asiye, ne yapacağını düşünürken güç toplamak için elini boynuna götürdü. Kolyeyi bulamadığında büyük bir panikle ayağa kalkmıştı.

"Kolyem. Emel ablacım kolyemi gördün mü?" diye sorduğunda Emel 'Görmedim abla' diye cevap vermişti. Asiye, panikle etrafı aramaya başladı. Elleri titriyordu.

Her yeri aradı ama kolyeyi bulamadı. O an, aklına okulda düşürmüş olabileceği gelince çaresizce yüzünü buruşturdu. Birileri onu bulmadan alması gerekti. Ama gidemezdi. Emel vardı. Aklına gelen fikirle Emel'e döndü.

"Emel seni yengeme bıraksam çizgi film izler misin ablacım?" diye sordu. Yengesi neyse ki Emel'in evde çizgi film izlemesine izin veriyordu.

"Ben seninle kalmak istiyorum" dedi Emel kek tabağını bırakırken. Asiye, içini çekti. Öyle bir panik halindeydi ki. O kolyenin başına bir şey gelirse, o yaşayamazdı. O kolyenin başına bir şey gelirse, o kendini asla affetmezdi. O kolyenin başına bir şey gelirse... Düşünmek bile istemiyordu.

-----------------------

"Basket!"

Berk, attığı basketin ardından ıslık çalarak elini saçlarının arasından geçirdi. Doruk'a döndüğünde hâlâ çok durgun olduğunu fark edince yanına oturdu.

"Neyin var senin?" diye sorduğunda Doruk gözlerini Berk'e çevirmeden omzunu silkti. Neyi vardı? Şu an öyle bir durumun içineydi ki nefes almak güç geliyordu. Kalbi atarken adeta parçalanıyordu.

"Bir şey yok. Başım ağrıdı biraz," dediğinde Berk inanmasa da bir şey söylemedi. Doruk'un ne kadar inatçı olduğunu biliyordu. Konuyu uzatması onu konuşturmaya yetmeyecekti.

"Kalk hadi," dedi Berk göz kırparak. Doruk bir süre durup ayağa kalktı ve basket topunu Berk'in elinden alarak koşup bir basket attı.

------------------

"Dondurma! Abla dondurma alalım mı?" dedi Emel, eline sıkı sıkı sarılan ablasına başını kaldırıp bakarak. Asiye bir süre durdu. Yanında hiç para yoktu.

Çalı Gülü|AsDorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin