- Bölüm 7 -

62 2 1
                                    

O gece ilk kez tüyler ürpertici gerçeklikte bir sanrıya kapıldım. 

Gecenin ortasında, soluğumu kesen kalp çarpıntısı eşliğinde rüyamdan uyandım. Gördüğüm rüyayı unutmam kısa bir saniye sürse de verdiği bunaltıyı hala göğüs kafesimdeki ağırlıktan hissedebiliyordum. Ağzım kumla dolu gibi kupkuruydu, uzanıp masanın üzerindeki sürahiden beceriksizce yarım bardak su doldurdum. İçimi ferahlatan suyu yudumlarken saati görmeye çalışıyordum ancak acıyla yanan gözlerim ay ışığının tesir etmediği karanlık odada akrep ve yelkovanı seçmeme engel oluyordu. Sanıyorum ki üç çeyrek veya dört çeyrekti.

Bulutlar dolunayı gölgeliyordu, uğursuz bir ıslık gibi pencere aralarından sızan rüzgarın uğultusu cama çarpan yağmur damlalarınınkiyle birbirine karışıyordu.

Beklenmedik bir anda odanın kapısı gıcırtıyla hafifçe içeri doğru açıldı, kapının kenarından koridorun sonunda yanan apliklerin titrek ışığı sızdı. Siyah bir karaltı duman gibi içeri süzülüp ceketini kapının yanındaki askıya astı. Siluet loş ışıkta daha kambur ve hantal duruyordu, üstelik odaya kesif bir metalik koku dolmuştu. Öfkeli bir sesle "Eve dönmeyi aklına getirdiğin için minnettarım Behçet.'' dedim ancak onunla kavga edemeyecek kadar uykulu ve yorgun hissediyordum. Parke çıtırtısından başka cevap gelmeyince yorganın ucundan tutarak ona sırtımı dönüp yatağa uzanmak için hamle yaptım.

Ama oradaydı.

Behçet yanımdaydı ve uyuyordu.

Karanlıkta yankılanan çığlığım eşliğinde panikle geriye doğru sıçradım, sırtımı çarptığım komodinin üzerinden devrilen sürahiyle bardak yere düşüp gürültülü bir şangırtıyla paramparça oldu ve tutunmaya çalışırken başaramayıp sırt üstü cam kırıklarının üzerine düştüm. Daha sırtım yere değer değmez kuvvetli bir yanma hissi ateş gibi tüm etimi sardı.

Behçet panikle uyanarak ışığı açmış, cam kırıklarını önemsemeden çıplak ayak yanıma eğilip acıyla inleyen beni yerden kaldırmıştı. Sanki tüm kanım çekilmiş gibi kendimi kontrolden çıkmış hissediyor ve korkudan titriyordum.

''Ne oldu? Nilüfer suratın bembeyaz. Ne oldu böyle?''

Endişeli ve uyku sersemliğiyle karışık ifadesiyle gözleri kocaman açılmıştı. Panik içinde ve en az benim kadar korkmuş gözüküyordu.

Konuşmak istiyordum ancak kelimeler ağzımdan çıkmıyordu. Kendim bile zar zor duyduğum titrek bir sesle, ''Birini gördüm.'' dedim.

Alelacele kıyafet dolabını açıp askıdaki pantolonun cebinden anahtarını alarak dolaba gömülü kilitli çekmeceyi açtı ve tabancasını alarak odadan fırladı. Koridordaki diğer odaların kapılarını hızla açıp tabancasını içeri doğrultarak kontrol ettikten sonra hizmetçi kızın adını seslenerek merdivenlerden koşarcasına telaşla indi.

Narin önünü alelacele iliklediği geceliğiyle saniyeler içinde yanımdaydı. Saçının örgüsü yarısına kadar çözülmüştü ve bayılacak gibi bakıyordu. Beni yerden kaldırmaya çalışırken sırtımdan ve bacaklarımdan sızan kan üzerindeki beyaz kumaşta ve ellerinde koyu lekeler bıraktı.

Camdan bir kürenin içinde gibiydim. Küre sallanmış da oluşan girdabın içine çekilmemek için kaosun içinde tutunmaya çalışıyor gibi Narin'in ellerine sarıldım. Panik içindeki kız kendime gelmem için adımı sayıklıyordu ama sesi uğuldayan kulaklarıma çok derinlerden geliyordu. Gözlerim dehşetle az önce Behçet'in paltosunu astığını sandığım boş askıya kenetliydi.

Ve kafamın içindeki o bulanık uğultu boğuk bir kahkahaya dönüşüverdi.

***********

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 02, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Felakete Götüren RastlantıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin