on dördüncü mektup

110 28 3
                                    

the truth untold - bts

Bana Harikalar Diyarı'nı yaşatan Mona Roza'ma,

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bana Harikalar Diyarı'nı yaşatan Mona Roza'ma,

Doğum günün seninle ilişkimize başlayalı daha oldukça kısa bir süre olduğu günlerdeydi. O zamanların benim üzerimde farklı bir heyecanı olduğunu itiraf etmeliyim. Daha her şeyin başındaydık ve birlikte yaptığımız fedakarlıklar ilişkimizin ilk zamanlarını ince bir buz üzerinde yürüyormuşuz gibi hissetmeme yol açmıştı.

Bilirsin ilk yanlış adımında o buz çatırdamaya başlar ve ikinci hatayı beklemeden dondurucu suyun dibini boylarsın.

Doğum günün yaklaştığında da o ince buzu ayaklarımın altında daha çok hissetmiştim. Doğum gününü elbette kutlayacaktım lakin seçtiğim yol yanlış olursa sonum buz gibi suyun altı olurdu.

Parayla alınan maddi bir hediyenin değerinden çok anıların ve sevginin gücüne inandığımdan istediğim şey gidip bir dükkandan herhangi bir hediyeyi seçip sana vermek değildi. Sürprizlerle dolu birisi olduğumdan farklı ve özel bir şeyler yapmak istiyordum.

Bu yüzden boş zamanlarımda dikkatlice düşünmüş ve Hoseok hyunguma fikirlerimi açarak sonunda güzel bir tanesinde karar kılmıştım.

Planım şuydu; akşam sen eve gelmeden önce evin farklı yerlerine kendi çizimlerimi dikkatle koyacak ve senin onları bulmanı bekleyecektim.

Bunun için eve girdiğin an gördüğün ilk resmin biraz daha fantastik olmasını ve senin yapacağım sürprizden tam olarak haberdar olmamanı sağlayacaktım. Her şey aklımdakine uygun giderse oldukça güzel ve anlamlı bir hediye çıkacaktı ortaya.

Bu yüzden kapının hemen ardında duracak olan ilk resim Alice Harikalar Diyarı'nda hikayesinin Beyaz Tavşanı olmuştu. Kağıda çizdiğim iki ayak üzerinde duran beyaz tavşan resmini o sabah aldığım uçan balonun ucuna yapıştırdığımda son olarak resmin bir kenarına "Beyaz tavşanı takip et sevgilim." yazmıştım.

Bu sefer tavşan deliğine girmek üzere olan beyaz tavşanın resmini başka bir kağıda çizdiğimde yine aldığım beyaz renkli uçan balonlardan birinin ucuna yapıştırmış, balonu bu sefer tam olarak kapalı duran mutfak kapısının önüne yerleştirmiştim. İlk beyaz tavşan resmini gördükten sonra doğruca mutfağa gitmiş olacaktın böylelikle.

Sonrası aslında daha basitti. Her odaya ucunda anılarımızdan birinin resminin olduğu uçan balonları yerleştirmiştim bir sonraki balonun nerede olduğuyla ilgili bir notla birlikte.

En son kalan işimse hyungtan getirmesini rica ettiğim pastayı alıp bahçeye geçmek olmuştu. Geldiğini şifrenin girilip kapının açılma sesinden duyarken bir elimde çakmak bir elimde de son balonla öylece bahçedeki masanın köşesine sinmiştim.

Aralık bıraktığım mutfak kapısından notlarımı seslice okuduğunu ve gördüğün her resimde oluşan hayret seslerini duyarken sırıtmadan edemiyordum. Gerçekten de güzel olmuştu bu planım sanırım.

Dakikalar sonra son balonu almak için mutfaktan tekrar sesini duyduğumda aceleyle pastanın mumlarını yakmış ve çakmağı bırakıp iki elimle birden beyaz uçan balonu tutmuştum sıkıca.

Mutfak kapısından bahçeye elinde bir sürü beyaz balonla çıktığında "Sürpriz!" diye bağırmıştım gülerek. Ah Min, öylesine şaşkına dönmüştün ki o güzel kedi gözlerini kırpıştırıp duruyordun.

Son balonu sana ufak bir öpücük eşliğinde verdiğimde gözlerinde oluşan o ışıltı öylesine güzeldi ki sevgilim her gün doğum günün olsaydı ben her gün sırf şu gözlerindeki parlaklığı görebilmek adına yeni yeni şeyler bulur ve onlarla sana sürpriz yapardım.

Balonları toplayıp sandalyelerden birinin arkasına bağladıktan sonra sen pastanın mumlarını üflerken bolca fotoğrafını çekmiş ve sana ufak hediyemi vermiştim. Aslında sana başta gitar almayı düşünmüştüm lakin bir sürü gitarın olduğundan bunun yerine daha ufak bir şey vermek adına günler öncesinden hazırladığım penayı vermiştim. Üzerinde birbirine sarılmış solmuş bir papatya ve ayçiçeği vardı.

Pastayı ve sürprizimle penamı beğendiğin için mutluyum Min Yoongi. Küçük ama anlamlı bir kutlama olmuştu bence.

Seni seviyorum Mona Roza.

-Jiminie

Yazdığım mektuptan başımı kaldırıp beyaz kağıda düzgünce yazdığım sözcüklerde son bir kez gözlerimi gezdirdim. O anları tekrardan hatırlamak dudaklarımda sıcacık bir tebessüme, gözlerimdeyse yaşlara neden olmuştu.

İç çekerek dudaklarımı birbirine bastırdım, yüzümdeki gülümseme yerini halen daha korurken Min Yoongi'ye yazdığım bu mektupların sanki onunla yeni ilişkiye başlamış gibi bana garip bir heyecan yaşattığını inkar edemezdim doğrusu.

mona roza'ya mektuplar | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin