stereo hearts - gym class heroes & adam levine
Önümdeki kağıda yüzüme yerleşmiş buruklukla bakarken Alaska yine derdimi anlamış olacak ki içimi rahatlatmak adına kafasını bacağıma sürtmüştü.
Geçen sefer sağda solda unuttuğum zarflardan birini Yoongi fark edip şaka yoluyla da olsa mektup arkadaşım olup olmadığını sorduğundan artık iyice dikkatli davranmaya başlamıştım. Zarflarımla kağıtlarımı sakladığım dosya artık yoktu. Önümdeki beyaz kağıdın hemen yanındaysa son zarfım bulunmaktaydı.
Parmak uçlarımı şakaklarıma bastırarak kısa bir anlığına gözlerimi yummuş, kendimi sakinleştirmeye çalışmıştım. Başımda nedensizce hafif bir ağrı hissediyordum ve bu düzgün düşünmemi engelliyor, düşüncelerimi toparlamamı zorlaştırıyordu.
Başımdaki ağrının bir nebze de olsa azaldığını fark ettiğim an parmak uçlarımı şakaklarımdan çekip gözlerimi açmış ve elime siyah kalemimi alarak mektubumu yazmaya başlamıştım.
Mona Roza'ma,
Ruhu ince, güzel sevgilim benim... bu benim sana olan son mektubum. O yüzden biraz buruk bir tarafım.
Fazlaca alıştığım bu mektuplarıma bir son verecek olmak sanki seni bırakıyormuşum gibi hissetmeme yol açıyor lakin bu sadece zihnimin bir oyunu. Yoongi ben seni ne kadar uzağa gidersen git zihnimde yaşatmaya, anılarımda gülümsetmeye devam edeceğim.
Seninle olan her anım benim için çok kıymetli Yoongi. Sadece ucundan anımsamak bile bedenimle ruhuma şifa getiriyor.
Bazen kavga edebiliriz, kötü şeyler söyleyebiliriz ama her zaman sonunda anlaşacağımızı biliyorum ben. Özellikle de ben kızgınken...
Kızgınken beni nasıl sakinleştireceğini çok iyi bildiğini biliyorum Min. Doğrusunu söylemek gerekirse sana genelde göstermesem bile oldukça agresif bir yapıya sahibim. Görüyorsun ya Yoongi, kurtken kuzu kesiliyorum resmen yanında.
Beni nasıl sakinleştireceğinden bahsedecek olursam... kelimelerin sevgilim, senin kelimelerin benim en büyük sakinleştiricim. Ben sana deli gibi kızgınken ve ağzıma geleni sayıp söverken bile sadece tek bir kelimenle nakavt olduğum anları bilirim. Bir anda tüm kızgınlığımı unuttuğumu ve kaplandan kedi yavrusuna döndüğümü bilirim.
Mesela bir keresinde ben sinirimi sana açık açık savurup bir yandan da sana nasıl işkenceler yapmak istediğimi anlatırken aniden bana "Yavrum bak" demiştin. Yemin ederim yavrum kelimesine bir hassasiyetim yok Yoongi lakin senin dudaklarından döküldüğü an yumuşayıp "Yavrun muyum gerçekten?" diyecek hale gelmemin mantıklı hiçbir açıklaması da yok maalesef ki.
Aynı zamanda sayıp sövmelerimin arasında yine bana "Yavrum bak" dediğinde sus pus kesilmemin ve resmen gözlerim ışıldarken boğazımdan kedi gibi bir mırıltının çıkması da normal değil.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mona roza'ya mektuplar | yoonmin
FanfictionAlacakaranlıktan şafağa kadar kurumuş ayçiçeklerinin tek güneşidir solmuş papatyalar. mona roza'ma ithafen @swaltian