dokuzuncu mektup

134 25 7
                                    

body electric - lana del rey

Islak saçlarımı parmaklarımla düzelterek yatak odasından çıktığımda tek dileğim içimi sıcacık edecek bir bardak kahveydi şu an

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Islak saçlarımı parmaklarımla düzelterek yatak odasından çıktığımda tek dileğim içimi sıcacık edecek bir bardak kahveydi şu an. Kuruyan dudaklarımı dilimle ıslatıp mutfağa gittiğimde dolaptan temiz bir kupa çıkartmış ve kahve makinesinin içine yerleştirmiştim. Düğmeye bastığım gibi öğütülmüş kahve çekirdeklerinin yoğun kokusu burnuma dolarken iç çekerek kalçamı tezgaha yasladım.

İşimi evden halletmek bazenleri güzel olduğu kadar sıkıcı ve boş da olabiliyordu. Sadece iyi tarafı tabloları bitirdikten sonra her yanım boya olmuşken banyoya gidip hızlı fakat güzel bir banyo yapabilme şansımın oluşuydu.

Kahve makinesinin sesini işittiğimde bakışlarımı mutfak zemininin kirli beyaz mermer zemininden alarak dolumu bitmiş kupamı aldım. Parmak uçlarım sıcacık kupanın yüzeyine değip ısınırken enerjimin yavaş yavaş yenilendiğini hissedebiliyordum. Yine de uyuşuk adımlarla çalışma odasına gittiğimde artık iki üç günde bir yaptığım rutinim haline gelmiş olan mektup yazma işime başlamak adına kenardan temiz bir kağıt alarak masanın üzerine koymuş ve yumuşak sandalyeye kurulmuştum. Kenardaki kalemlikten bu sefer siyah kalemim yerine lacivert olanını aldıktan sonra dilimin haşlanmamasına dikkat ederek kahvemden ufak bir yudum almış ve yazmaya başlamıştım.

Mona Roza'm,

Bugün hava yağmurlu ve sen yine kalın giyinmedin. Aslında şu an bile buraya yazarak seni bir ton azarlayasım gelse de bunu yapmayacağım. Sonuçta Mona Roza'ya mektuplarım anılar üzerine kurulu, azarlar üzerine değil.

Bugün sana birkaç gün önce yazdığım oteldeki balayı maceramızdan bir anı paylaşacağım. Gittiğimiz otel biliyorsun ki gayet güzeldi ve tüm bu balayı özelliklerinin yanı sıra oldukça güzel bir de havuzu vardı.

Tatilimizin ikinci yani bu methedilen büyük havuza gitmeye karar verdiğimiz günü, altıma dizlerimin biraz üzerindeki havuz şortumu giyinmiştim. Aslında tişörtümü de giyinip havuza gittiğimizde çıkartacaktım lakin o günün sabahında beni öyle bir kıskandırmıştın ki sırf nispet olsun diye tişörtsüz gitmek gibi bir çılgınlık yapmaya karar vermiştim.

Ayağımda mermer zeminin üzerinde şıpıdık şıpıdık sesler çıkartan parmak arası terliklerim varken omzuma havlumu asmış ve bana olan tüm sinir dolu laflarına rağmen sırıta sırıta tişörtsüz bir şekilde odadan çıkmıştım. Hemen ardımdan geldiğini terliklerinin sesinden anlarken sanki bizi gözetleyenler varmış gibi hızla bedenimi asansöre sokmuştun. Bu tavrımın nedenini gayet iyi biliyordun ve kıskanınca fıttıran biri olduğumu da bildiğinden boşa laf anlatma zahmetine girmeden havluyla omuzlarımı örtmüştün bir yandan da kızgın bir tonda homurdanarak.

Dürüst olmalıyım ki seni kızdırmak çok zevkli Yoongi. Kedi gözlerin iyice ince bir badem şekline bürünüyor ve kaşların çatılıp iki kaşının ortasında parmak ucumu bastırmak isteyeceğim bir şirinlikte minicik bir boşluk oluşuyor.

Mona Roza sana sinirlenmek bile ne çok yakışıyor, bu yasal olmamalı.

Havuzun bulunduğu alana girdiğimizde havluyu omuzlarımdan sıyırarak kenardaki boş şezlonglardan birinin üzerine örtüp havuza güzel bir atlayış yapmak adına bedenimi germiştim. Öyle çok iri bir cüssem olmasa da spor yapıyordum ve bedenim ince durmasına karşın hiç de fena sayılmazdı. Bunu havuzdaki bana bakan gözlerden ve hemen arkamdan duyduğum sana ait sıklaşan nefes seslerinden de anlayabiliyordum.

Eh, o gün seni sinir etmenin keyfini doya doya çıkartmıştım sevgilim. Hep sen mi beni kıskandıracaksın sonuçta değil mi?

Havuza atlayıp yüzmeye başladığımda o dönem saçlarım biraz uzun olduğundan sudan kafamı kaldırdığım her an saçlarımın yüzüme yapışmasını önlemek adına parmaklarımla geriye tarıyordum. Yine başımı sudan çıkartıp nefeslenmek adına sırtımı havuzun kenarlarına yasladığım bir seferinde tam saçlarımı parmaklarımla geriye yatırmıştım ki deminden beri göremediğim bedenini hızla bana doğru yüzerken halde bulmuştum.

İnan ne yapmaya çalıştığını anlamamıştım Yoongi. Bildiğin üzerime doğru yüzüyordun ve bodoslama çarpma gibi bir derdin yoksa cidden ne yapmak istediğini anlayamamıştım. Bana çarpacağını sandığım an dibimdeyken doğrulduğunda yorulduğundan olsa gerek hızla nefes alıp veriyordun.

Evet sen solunum yapmakla uğraşıyordun Mona ama büyük bir sorun vardı. Yüzünden sular omuzlarına doğru damlarken aralık duran ıslak dudaklarına takılı kalmış haldeydim. Beni ne denli dağıttığının bile farkında değildin sen o zaman. Sadece etrafımıza kıstığın gözlerinle bakıyor ve büyük ihtimalle aklından bir şeylerin hesaplamasını yapıyordun.

Sikeyim ki çok feci görünüyordun. Öyle ki hemen sağ tarafımızda aramızda on beş yirmi metrenin anca bulunduğu beş altı tane kızdan oluşan grubun gülüşerek bize baktığını bile çok sonradan fark etmiştim. Bakışlarım onlara döndüğü an sen sanki bunun olmasını istemiyormuşçasına çenemi tutup kendine çevirmiş ve o kadar insanın arasında sertçe öpmüştün beni.

Doğrusu o an ne kız grubu ne diğer insanlar ne de bulunduğumuz mekanın bir önemi kalmıştı artık benim gözümde. Biraz klor tadı aldığım ince dudakların benimkilerin üzerinde acımadan sertçe dans ederken bundan başka bir şey düşünmem de imkansız olurdu zaten.

Sen daha önce de dediğim gibi cidden çok kıskanç bir adamsın Min Yoongi ve ben senin bu hallerine ayrı bir bayılıyorum doğrusu.

Sana aşığım Mona Roza.

-Sezai'n Jiminie

Kalemimin kapağını kapatmadan hemen öncesinde kağıdı katlayıp kenarda duran açık gri zarfın içine koyduğumda sağ üst köşesine 9 rakamını dikkatle işledim. Kapağını kapatıp kalemi kalemliğe geri koyduğumda gözlerim masanın üzerinde duran açık gri mektubun üzerinde gezinmeye devam ediyordu.

"Bu benim sana olan dokuzuncu mektubum sevgilim."

-

bu gife yükselmeyen var mı cidden? :D

bu gife yükselmeyen var mı cidden? :D

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
mona roza'ya mektuplar | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin