dördüncü mektup

189 37 21
                                    

arcade - duncan laurence

şu şarkı yoonmin'in en sevdiğim bu momentına o kadar çok uyuyor ki güzelliklerden göz yaşartır.

Dilimin ucunda neşeli bir şarkı tutturmuş halde evde ufak çaplı bir temizlik yaparken bir yandan da bedenimi dans edercesine kıvırmaktaydım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Dilimin ucunda neşeli bir şarkı tutturmuş halde evde ufak çaplı bir temizlik yaparken bir yandan da bedenimi dans edercesine kıvırmaktaydım. Yoongi şu an yanımda olsaydı sırıtarak beni izlerdi muhtemelen. Yeni dans figürleri çalışmıştım ve onları Yoongi'nin üzerinde deneyip onu nasıl çıldırttığını izlemek istiyordum doğrusu.

Yoongi'nin dağılmış görüntüsü -belki birazcık da öfkeli hali- gözlerimin önünde saniyelik olarak canlandığında sırıtmadan edemedim. Kesinlikle akşam ilk işim bu yeni hareketleri üzerinde denemek olacaktı.

Elimseki toz bezini döndüre döndüre temizlemediğim neresi kaldığına bakarken gözüme çerçeveler çarpınca hareketlerim yavaşlamıştı. Nazikçe çerçeveleri elime aldığımda yanlışlıkla da olsa kırmak istemiyor oluğumdandı aslında keyifli dansımı yarıda kesişim. Dikkatli bir şekilde tüm çerçevelerin tozlarını almaya başlarken fotoğraflara bakıp gülümsüyordum. Yoongi'nin başında bandanasıyla üniversiteli halinin olduğu fotoğrafı elime aldığımda terli saçları ve kızarmış yanaklarıyla sevgilimin yıllar önceki genç hali gözüme çarptığında parmaklarım basketbol şortuyla nefes kesici duran bedeninin üzerinde okşarcasına gezinmeye başlamıştı.

Bu fotoğraf dışarıdan bakan biri için sıradan dursa da aslında bizim için çok özel bir fotoğraftı.

"Bugünkü mektubumun konusunu değiştirmem gerekiyor sanırım."

Çerçeveli fotoğrafı yerine bırakıp lavaboya gittiğimde toz bezini yıkayarak temizlik malzemelerinin olduğu alt bölmeye geri koymuş ve ellerimi birkaç kere yıkayıp çalışma odasına gitmiştim. Her zamanki gibi temiz beyaz kağıdımla siyah kalemimi hazır ettikten sonra rahatça sandalyeye kuruldum ve aptalca gülümseyerek elime aldığım kalemle kağıda özenli bir şekilde yazmaya başladım.

Sevgili Mona Roza'ma,

Aslında bu mektubumda sana başka bir şey anlatacaktım lakin çerçevelerin tozunu alırken gördüğüm üniversite fotoğrafın ondan önce başka bir şeyi yazmam gerektiğini bana düşündürttü.

Hani sana bahsetmiştim ya ikinci mektubumda, seni önceden canlı canlı gördüğümden haberim yoktu diye. Bir gün evindeki fotoğrafları incelerken fark etmeseydim belki de kaderin tatlı cilvesi diye adlandırabileceğim o eski anılarımızdan haberim olmayacaktı bile.

İkimiz de nereden bilebilirdik ki aynı üniversitede bulunduğumuzu gerçi? O zamanlar saçların mint rengine boyalıydı ve saçının renginden midir artık şimdikine nazaran daha heyecanlı biriydin. Basketbol takımındaydım ve söylemeliyim ki cidden iyi oynuyordun. Bense senin ilkbahar görüntünle enerjik hareketlerinin aksine sonbaharı yansıtırcasına saçlarım turuncu, hareketlerimse uyuşuktu. Fotoğrafçılık kulübündeydim ve sessiz sakin yerlerde takılıp manzara fotoğrafları çekmeyi severdim.

mona roza'ya mektuplar | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin