77.Bölüm: Aziz Oğul Kutsal Papayı Gördü

1.1K 169 18
                                    

Zaman akıp geçti bir hafta sonra büyük bir küvette yatan genç bir adam yavaşça gözlerini açtı. Açtığı anda gözlerinin acıdığını hissetti ardından burnuna kötü bir koku doldu. Yavaşça başını kaldırdı ve vücudunun küvette olduğunu fark etti. Küvette ki suyun rengi zift benzeri siyaha dönmüş balçık haline gelmişti. Koku öylesine iğrençti ki Kai öğürdü.

Aceleyle küvetten çıktı vücudunu kaplayan kir katmanını temizlemek için aceleyle banyo yaptı. Uzun süre çitilendikten sonra aceleyle tuvalete koşup dolaşım sisteminde ki her şeyi çıkarttı.

Koku dayanılmazdı bu sebeple işini bitirdikten sonra tekrar üstüne sinen iğrenç dışkı kokusunu temizlemek için bir defa daha banyo yaptı.

Uzun süre sonra banyodan çıktığında kendisini tazelenmiş hissetti. Ayrılmadan önce iğrenç bir koku yayan küveti boş bir depolama yüzüğünün içine koydu pencereleri açıp hızlıca oradan ayrıldı.

Banyodan çıktığında ancak bir çadırın içinde olduğunu fark etti. Çadır olarak anılsa da oldukça büyüktü. Gözü bir köşede ki yatağa ilişti, yatakta sessizce uyuyan Ekaterina'yı görünce kalp atışları engellenemez bir şekilde yükseldi.

Platin sarısı saçları yastığa yayılmıştı yavaşça nefes alıp verirken dolgun göğsü yükselip iniyordu. Büyüleyici yüzünde yanakları hafif kırmızıydı dudakları hafif aralık beyaz dişlerinin arasında ufak pembe dili görüle biliyordu.

Büyüleyiciydi Kai yutkunmaktan kendisini alamadı. Eğer aralarında ki ilişkinin adı konulmuş olsaydı şuan yatağa çıkıp Ekaterinayı tereddüt bile etmeden altına alır ve büyük bir zevk yaşardı ama dürtülerine rağmen harekete geçemedi.

Ekaterina ile işler çok karışıktı. Ekaterinanın kalbi kırıktı ve başka bir adamın gölgesi vardı. Kai Ekaterinayı sevse bile kendi gururu vardı. Başka bir erkeği kalbinde taşıyan bir kadına asla dokunmayacaktı bu Ekaterina olsa bile yine de aşk büyülü bir şeydi. Bundan kaçsa da her zaman onu rahatsız ediyordu.

Kai bir süre sonra sakinleşti, yavaşça yürüyüp yatağın yanına oturdu ve bir sanat eserini izlermiş gibi Ekaterinayı izledi. Ekaterina'nin beyaz yüzüne baktı o tatlı kırmızı dudaklarını öpmenin nasıl bir his olacağını hayal etti. Yutkundu dürtüsünü bastırdı ama Ekaterinanın göz kapakları yavaşça kıpırdandı ve açıldı.

Ona bakan birisini hissetmişti. Yavaşça başını çevirdi, Kai'nin parlak kahverengi gözleriyle yeşil gözleri buluştuğunda bilinçsizce gülümsedi. Sanki hala bir rüyada gibi hissetti. 

"Günaydın." Kai gülümseyerek nazik bir tonda söyledi.

"Günaydın..." dedi Ekaterina hafif gerildi yüzünde ki gülümseme öylesine içten ve büyüleyiciydi ki Kai'nin kalp atışları anında hızlandı. 

"Seni seviyorum." Kai kalbinden gelen kelimeleri engelleyemedi ve usulca fısıldadı.

"Ben..." sonra Ekaterinanın gözleri büyüdü aniden ayaklandı ve Kai'e baktı.

Bir anda bunun bir rüya olmadığını anladı. 

Yüzü adeta alev aldı "Ah..." diye bir çığlık atıp aceleyle yataktan fırladı. Kai biraz şaşırdı ama daha çok hayal kırıklığına uğradı sadece sessizce kalbinin sızısını bastırıp acı bir gülümseme gösterdi.

"Sen... Küçük piç uyandın." Ekaterina aceleyle söyledi. Duygularını kontrol etmeye başladı yüzünü soğuk yapmaya çalışsa da yanaklarının kırmızılığını kaldıramadı. Eli bile arkasında hafifçe titriyordu.

"Ekaterina abla az önce neredeyse beni sevdiğini itiraf ediyordun." dedi Kai muzip bir gülümseme takınıp acımasızca flört etti.

"Sen! Saçmalama!" Ekaterina anında yalanladı ama kulaklarına kadar kızardı ve gözlerini kaçırdı.

Runik Kıtası Efsanesi (1.Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin