116.Bölüm: 500 TON OLSAN BİLE SENİ SEVECEĞİM!

1.1K 151 7
                                    

Kai şafakla birlikte yavaşça gözlerini açtı. Tanıdık bir koku hissettiği anda bedenine dolanan elleri fark etti. İlk düşüncesi Yue olduğuydu. Bu soğuk kız gündüzleri yüzünde alacaklı gibi bir bakış olsa da uyurken duyguları son derece açıktı. 

Fakat Kai aklını biraz topladıktan sonra kokunun farklı olduğunu hemen fark etti.

Başını indirdi ve tanıdık platin sarısı saçlara baktı hoş ve taze orkide kokusunu içine çekti. Yavaşça eğildi, Luna'nın yüzüne bakınca ister istemez duyguları kabardı. Dizginlenemez bir alev anında karnından yükseldi. Eğildi tereddüt bile etmeden Luna'nın dudaklarını öptü. 

Luna bir anda gözlerini açtı beklendiği gibi gözleri şokla büyümüştü ama tanıdık tadı hissettiği anda gevşedi.

Kai'nin dudakları özlemle dudaklarına yapışmışken Luna ustalıkla cevap verdi. Kai'nin elleri şüphesiz dürüst değildi, hızla Luna'nın üst bedenini okşamaya başladı ve Luna'nın göğüslerinin büyüdüğünü fark etti ama o an sorgulayacak durumda değildi. Yavaşça o özlediği ince ve yumuşak bele inerken eli bir yüksekliğe çarptı.

Anlayamadı elini uzattı dokundu sonra şokla başını kaldırdı.

Luna'nın karnında yatan birisi olduğunu bile düşünmüştü. Luna aniden Kai'nin dudaklarını çekmesiyle şaşırdı kalbinde çok mutsuz hissetti. Aylarca bu anı beklemişti ne kadar özlemişti kim bilir. Kai genelde ondan çekinirdi ve uyurken saldırmaya cesaret edemezdi ama şimdi bunu umursayacak hali yoktu.

Kai'nin şaşkınlıkla karnına baktığını fark ettiğinde yüzünde büyüleyici bir gülümseme oluştu.

"Bu..." Kai ne diyeceğini bilemedi. Sonra Luna'ya döndü ve "Beni özleyince daha az yemen gerekmiyor mu? Neden zayıflamak yerine kilo aldın ?" Kai şaşkınlıkla sordu. Luna'nın yüzünün de biraz şiştiğini fark etti.

Hala çok güzeldi teni eskisinden daha parlaktı, yanakları yumuşaktı. Biraz kilolu Luna aslında çok çekiciydi ama Kai hemen adapte olamadı.

Luna'nın gülümsemesi hızla soğudu.

"SEN HAYATIMDA GÖRDÜĞÜM EN BÜYÜK APTALSIN!" diye bağırdı Luna. Eliyle Kai'i itti. Kai şaşırdı ve hata yaptığını fark etti. Luna'ya şişman demişti, ölümünü mü arıyordu.

Luna öfkeli olsa da kalbinde çok rahatladı aslında dünün olayları yüzünden Kai ile nasıl yüzleşeceğini bilmiyordu ama Kai her zaman ki Kai idi. Kan kussa kızılcık şerbeti içtim deyip gülümseyerek geçecek birisiydi.

"Sevgili karım... Elbette seni hala ölümüne seviyorum, 500 yüz ton olsan bile hala seveceğim." Kai hemen iltifat edip açığı kapatmaya çalıştı.

"Siktir! 500 Ton mu? Beni bir Gri Mamut mu sanıyorsun!" diye bağırdı Luna. Kapının dışında Nana ile Padme durdu ikisi de birbirine gülümseyerek baktı. Padme aceleyle girmek istese de Nana engelledi. Padme ile Nana bütün gece uyumamışlardı. Padme dün öfkesini kustuktan sonra çok rahatladı ayrıca Alice gece gelip Kai'nin bir şeyi olmadığını onayladı.

"Hayır... Hayır elbette hayır... Benim sevgilim dünyanın en güzeli." Kai aceleyle söyledi ama Luna açıkça memnun değildi.

"Defol Kai! Kim senin saçmalıklarına inanıyor!" Luna Kai'i tekrar itti. Kai çok mağdur hissetti, ağzını tokatlamak istedi. Göbeği görüyorsan bile görmemiş gibi yapacaksın hatta çok zayıf ve güzel olduğunu söyleyeceksin. En kötü yeni tarzını beğendim diyeceksin...

Diye düşündüğü anda gözleri parladı.

"Sevgili karım... Beni tamamen yanlış anladın, kesinlikle yeni tarzını beğendim ben sadece şaşırdım." dedi Kai aceleyle Luna'nın elini tuttu.

Runik Kıtası Efsanesi (1.Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin