1.Bölüm: Ormanda ki Bebek

6.7K 377 43
                                    

Parlak ay ışığı zümrüt yeşili yaprakların arasından süzüldü. Büyük bir taşın yanında ki ipekten bir örtüyle sarılı bebeğin yüzünü aydınlattı. Parlak kahverengi gözleri bir cam gibiydi. Saf ve temiz en ufak kirlilik bile barındırmıyordu. 

Yuvarlak yüzü küçük burnu vardı. Henüz bir bebek olmasına rağmen çok güzel bir bebekti. Kahverengi saçları sarıya çalıyordu, normal bebeklere kıyasla bir kaç santim daha uzundu. Boynunda kahverengi bir deriden yapılmış ip vardı. Ucunda bağlı olan kehribardan yapılma mühür neredeyse yumruğu boyundaydı. 

Adeta bir kılıçla çizilmiş gibi baskın harflerle "Kai" yazıyordu ve eğer tersine çevrilecek olursa diğer yüzünde "Raven" yazdığı görülürdü. Böylesine değerli bir cevherin bir kimlik mührü olarak kullanılması bile bebeğin olağan üstü bir kimliğe sahip olduğunu gösteriyordu.

Fakat bu sessiz ormanda sevimli Kai Raven yalnızdı yine de ağlamadı. İlgi ve merakla etrafına baktı, onu gören herhangi bir yetişkin bakışlarının sadece saf değil zeka dolu olduğunu görürdü. 

Bu esna da biraz uzakta ki çalılıklardan bir hışırtı duyuldu. Sesle birlikte Kai Raven'in ilgisi o yöne çekildi. Basit bir bebekti gözleri saf ve zeka dolu olsa da neler olup bittiğini anlayamadı. 

Çalılıkların arasından uzun boylu bir kadın yavaşça çıktı. Sessizce yürüdü, büyük kayaya ardından parlak ay ışığıyla aydınlatılan siyah ipek örtüye baktı. 

Yaklaşık bir doksan beş boylarında bir kadındı. Uzun bacakları ince bir beli vardı. Kalçaları ve göğsü büyüktü. Sarı saçları arkasında toplanmıştı, mizacı asil ve zarif parlak yeşil gözlerinde biraz hüzünle birlikte otorite vardı. Sarı saçlarına tutturulmuş taç açıkça kimliğinin olağan üstü olduğunu gösteriyordu.

Zarif ve çekici, asil ve otoriter bir kadın olarak şüphesiz büyüleyiciydi. Siyah ipekten kundağa baktığında ilk tepkisi biraz şaşkınlıktı ama şaşkınlığını üstünden atması bir saniye bile sürmedi.

Zarif adımlarla yürüdü üstünde ki mavi elbise zarif vücut hatlarını gösteriyordu. Kundağa yaklaşırken siyah ipek kundağın içinde ki sevimli yüzü gördü. Bir an adımları durdu yeşil gözleri bebeğin büyük ve parlak kahverengi gözleriyle buluştu.

Güzel ve zarif kadının ilk tepkisi şaşkınlıktı. Hayatında hiç bu kadar saf ve temiz gözler görmemişti, öylesine saftı ki sanki ruhuna bakıyordu. İlk düşüncesi bu bebeğin neden burada olduğu değildi. İlk düşüncesi onu alıp götürmekti.

Güzel ve zarif kadın tekrar bir adım attı. Kai Raven'in sevimli yüzü tamamen gözlerinin önüne döküldü. Güzel ve zarif kadın istemsiz bir şekilde gülümsedi, büyüleyici gülümsemesi ortaya çıktığı anda parlak ay ışığını bile geride bırakan bir ışık adeta doğmuştu. 

Nazik ve zarif bir şekilde eğildi. Siyah ipekten kunda ki bebeği yakından baktı. Kai Raven ona bakıp gülümsedi ufak ellerini uzattı yüzüne dokundu. Bu sahne eğer kadının bağlı olduğu otoritenin üyeleri tarafından görülse hepsi korkudan solardı. Fakat şimdi kadın umursamadan bebeğin yüzüne dokunmasına izin verdi.

Güzel kadın yumuşak yanaklarına dokunan ufak parmakları hissetti. İstemsiz bir şekilde gülümsemeye devam etti. "Ne güzel bir bebeksin." dedi sesi bir müzik gibi hafif esen rüzgara karıştı. Kai Raven'in yüzünde ki gülümseme daha da büyüdü. İç güdüsel bir güvenlik hissiyle güzel kadının yumuşak yanaklarına dokundu. Parlak teninde dolaşan parmakları aynı kundağında ki ipek gibi narin ve rahatlatıcıydı.

Bebeğin ağzından keyifli anlamsız sesler çıktı. Güzel kadın hoş bir şekilde kıkırdadı zarif bir şekilde ağzını kapatırken parlak gözlerle Kai Raven'a baktı. Gözüne bebeğin boynunda ki deriden ip ilişti. Nazikçe uzandı ve ipi çekti. İpin ucunda ki kehribar yukarı taşındı. Bebek hiç rahatsızlık göstermedi hatta biraz meraklı uzun zamandır vücudunda hafif bir sıcaklık yayan nesnenin ne olduğuna baktı. Elbette asıl dikkatini çeken kehribarın parlak sarı rengiydi.

Runik Kıtası Efsanesi (1.Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin