33. Bölüm

2K 157 32
                                    

Five yavaşça başını kaldırıp bana baktı gözlerinin parladığını anlamak o kadar da zor değildi bana baktı ve gülümsedi "ah cidden çok tatlıydı" yeşil gözleri bana bakarken insanın gerçekten gülümsememek gibi bir şansı yok yüzümde bir gülümseme oluştu five yavaşça başını yere doğru eğerken üzgün gözüküyordu yavaşça elimi yanağına götürdüm ve yanağını okşadım bana bakıp gülümsedi yanağına küçük bir öpücük kondurup yatağa oturdum mutlu olmuşa benziyordu açıkçası bende mutlu olmuştum hemen yanıma oturdu gerçekten küçük çocuk gibiydi onu böyle görmek nadir bir durum olduğu için gözlerimi ondan ayırmadım ve gülümsemesini seyrettim
Çok yorgun olduğum için kafamı yastığa koydum ardından five yanıma uzanıp bana sarıldı ben de saçları ile oynamaya başladım 5-10 dakika sonra uyuya kalmışız

Uyandığımda yavaşça yataktan doğruldum five yanımda yatıyordu kapıyı sessizce kapatıp aşağı indim ve mutfağa doğru ilerledim o sırada neden şu an o aptal Tegan a bakmıyorum ki dedim? O sırada aşağı yavaşça mahsene doğru indim ve mahsene doğru ilerledikçe insan bir garip oluyor bu sessiz koridorlar insanı ürpertiyor yavaşça yürürken kapıdaki teganı görmemle duraksadım bana tehditli bir biçimde bakıyordu büyük ihtimal gücünü deniyordu ama mahsen öyle bir yerdi ki güçlerini kullanmanı engeller ses geçirmezdi en güzel yanıda buydu onun o cılız sesini duymamak en iyisiydi o hala gücünü denemeye çalışıyordu

Bir kahkaha patlatmam ile bana şaşkın bir şekilde bakıyordu bende onun duyabileceği bir şekilde konuştum

Amy: boşuna deneme burası öyle bir yer ki gücünü kullanmana imkan tanımıyor

Ardından daha fazla güldüm o bana çatık kaşlarıyla bakıyorken ben ise sırıtıyordum çünkü hakketmişti aslında daha önce haketmişti ama bedelini ödememişti şimdi ise aklı başına gelene kadar "yani hiç bir zaman" burdan çıkamayacak Tegan bana çatık kaşlarla bakarken hem bağırıyordu hem de vuruyordu ama bir işe yaramıyordu ses dışarı dahi geçmiyordu onu böyle görmek gerçekten çok hoşuma gidiyordu sırıtmaya devam ederken arkamdan gelen ayak sesiyle sırıtmamı bozmadan arkamı döndüm

Klaus: kanka naber

Amy: iyi Klaus

Klaus: ooo yuva yıkanlar derneği başkanında buradaymış

Diyerek beni es geçerek Tegan doğru baktı (aklıma yasak elma geldiii) Tegan ne kadar konuşmada duyulmuyordu o yüzden Klaus bunun üzerine gülerken ben arkadan bakıyordum ardından klausa seslendim

Amy: Klaus ben gidiyorum

Klaus: tamam kanka ben de az bunla eğlenem

Amy: Eğlen Eğlen (!) TEGAN ÇOK İYİ BİLİR EĞLENMEYİ DEĞİL Mİ TEGAN!?

Tegan bağırıyor gibi gözüküyordu ama sesi bize gelmiyordu ah bu buranın gerçekten iyi bir yönüydü gitmeden önce yine ona o sinir bozucu şeylerinden yapmaya karar verip öne doğru 2-3 adım attım ve konuştum

Amy: Tegancım sen kendini yorma istersen burası ses geçirmez yani senin o tiz sesini duymayacağız

Diyip gülümsedim ardından arkamı döndüm ve gitmeye başladım yukarı çıkarken five'ı gördüm bana çatık kaşlarla bakmaya başladı

Five: neredeydin?

Amy: mahsende

Five: bir şey mi oldu?

Amy: hayır sadece kontrol amaçlı baktım

Five: emin misin?

Amy: evet? Neden?

Five: beni kıskandın gibime geldi de?

Five bunu imalı imalı söyleyince gözlerim hızla açıldı ve ona bakmaya başladım bir kaşımı havaya kaldırıp tereddütle de olda sorusunu yanıtladım sonuç olarak yalan söyleyemezdim?

Amy: kız seni manipüle etti ve sende manipüle oldum zaten hala sinirim tam dinmedi

Five: Amy hiç bir şey hatırlamıyorum neden inanmıyorsun

Amy: inanmıyorum demedim

Five: burdan bakınca öyle durmuyor

Komuşmadan koltuğa oturdum ardından five yanıma oturdu ben ise yavaşça kalkıp yan tarafa geçtim

Five: hadi ama ciddi misin?

Amy: anlamadım?

Five: ben seni seviyorum Amy sadece seni

Bu cümle içimi ısıtmıştı her ne kadar hoşuma gitse de yinede ona hala triple gibi davranacaktım çünkü tepkisini merak ettim ona bakıp geri kafamı tv'ye döndürdüm

Five: güzelim lütfen

galiba bu trip işini beceremiyorum içimdeki kelebeklerin uçuşu ile Five'a döndüm ve bana üzgün bir şekilde bakan Five'a gülümseyip yanına geçtim kafamı omzuna yasladım oda saçımla oynamaya başladı gerçekten hiç bitmesin dediğim anlardan biriydi ardından yavaşça ayağa kalktım five ise bana çatık kaşlarla bakıyordu

Five: bir sorun mu var?

Amy: kahve?

Five: olur

Bunu dediği anda kendimi ani bir hızla koltuğa attım five ise bana şaşkın bir gözle bakıyordu ben ise sırıtarak ona bakıp konuşmaya başladım

Amy: kalk yap!

Five: sen bunu iyice alışkanlık haline getirdin

Amy: ben anlamam kahve kahvedir yapan kişi fivedir

Five: içmiyorum var mı?!

Amy: Yok!

Five: sana kahve yok!

Amy: sanki küçük çocuğum five!

Five: 15 yaşındasın Amy!!

Amy: sende benimle aynı yaştasın

Five: beni senden ya-

Five aniden duraksadı ve endişeli bir şekilde bana bakmaya başladı konuyu toparlamaya çalışıyordu bu kadarıda yeter ama hep bu konu açılıyor ve kardeşleri Five'a yaşlı diyordu benden bir şey sakladığı açıktı sorsam cevaplamazdı bende onun cevap vermesini kolaylaştırmak için önce bir kahve yapmayı düşündüm ve ardından konuşmaya başladım

Amy: ah boşver

Göz devirdim o ise benim konuyu çevirmeme şaşırmış gibiydi normalde olsa bunların altımda bin türlü soru sorardım aslında sorucaktım zaten ama farklı bir taktik ile

Five: nereye gidiyorsun?

Amy: kahve almaya

Five kaşlarını çattı düşünür bir pozisyonda bana bakıp suratımı inceledi inanamıyorum şu anda resmen göz hapsi denilen şeydeyim beni binevi sorguya çekiyor yüz ifadem onun için ne yapıp ne yapmadığımı anlatacak hemen arkamı döndüm ve mutfağa doğru yöneldim son anda kurtulmuştum

Mutfağa girdiğimde önüme ışınlandı bana gülümseyen bir tavırla

Five: Amy iyi misin?

Amy: evet iyiyim

Dedim sorgulamadan ne kadar hızlı cevap o kadar hızlı kurtuluş five beni sorgular gözlerle baktıktan sonra yeniden konuşmaya başladı

Five: hiç sana göre değil konuları hemen kapatmak ya ondan sordum

Amy: belki de artık aramız açılsın istemiyorumdur

Diyerek cevapladım five'ın çatık kaşları normale dönerken bana gülümsedi arkamı dönüp kahve yapmaya başlarken...

(900 Kelime)

𝐍𝐮𝐦𝐛𝐞𝐫 𝐅𝐢𝐯𝐞 & 𝐀𝐦𝐲Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin