3

18 4 12
                                    

Alarmın sesiyle gözlerimi açıp odamdan çıktım. Banyoya ilerleyip yüzümü yıkadım ve koşarak odama gidip bugün neler giyebileceğime baktım. Bol siyah ve üzerinde Hollywood Vampires yazan tişörtü ve siyah pantolonu üzerime geçirdim. Hızlıca saçlarımı taradım ve çantamı kapıp aşağı indim. Ağızıma birkaç patates kızartması atıp evden çıkacakken telefonumu almadığımı fark ettim. Merdivenlere takıla takıla odama çıktım ve telefonumu aldım. Mart ayındaydık ama hava hala serindi. Sandalyenin üzerindeki ceketimi aldım ve tekrar aşağı indim. 

Okula geldim ve doğruca dolabıma ilerledim. Çantamdaki birkaç kitap ve defteri bırakıp biyoloji sınıfına ilerledim. Bugün en nefret ettiğim gündü çünkü bugün hayvan anatomisi ile ilgili bir şeyler işleyecektik ve hayvanları kesip biçmek hiçte iç açıcı değildi. Sınıfa girip cam kenarından bir masaya geçtim.

 Önümdeki mikroskobu incelerken yanımdaki sandalye çekildi ve biri oturdu. Kafamı kaldırıp kimin geldiğine baktım. Angelina. Derin bir nefes aldım. Eskiden onunla yakın arkadaştık. Küsmemiştik ama olanlardan dolayı aramızda mesafe oluşmuştu. Babam annemi Angelina'nın annesiyle aldatmıştı ve Angelina bunu öğrendikten bir süre sonra bana söylemişti. Hemen söylemediği için biraz tartışmıştık. Ama ona da hak veriyordum çünkü onun içinde büyük bir şok olmuştu. Beni pek etkilememişti çünkü zaten babam ve annem sürekli kavga ediyorlardı, bu da boşanmaları için bir sebep olmuştu.

Hafifçe ona gülümseyip tekrar önüme döndüm. Onun gelmesini beklemiyordum çünkü sırf ondan kaçmak için tüm ders programını değiştirmiştim. O da gergin olmalıydı çünkü elleriyle oynayıp duruyordu. E madem gergin olacaktın oturmasaydın yanıma. Acaba bir şey mi diyecek diye düşünürken sınıfın kapısı açıldı ve içeriye biyoloji öğretmeni Mr. Finnick girdi.

..

Ders çıkışı dolabıma doğru ilerlerken Angelina koşarak yanıma geldi. Zaten bir şey söylemek istediğini anlamıştım. 

" Şeyy selam. Dün doğum günündü kutlayamadık bu gece bir bara gitmeye ne dersin? Canlı müziklerinin güzel olduğunu duydum. Birkaç kişi daha gelecek." Ne diyeceğimi bilemedim ama biraz kafa dağıtmak güzel olabilirdi.

"Tabi ne zaman gideceğiz?" 

"Okul çıkışı seni evin önünden almamızı ister misin?" 

"Çok iyi olur kimler geliyor?"

"Dylan, ben, sen, Rose birde belki Dennis." Anladım tarzında kafamı salladım. 

"Peki akşam görüşürüz. Geldiğinizde beni ararsınız."

"Tamam görüşürüz." deyip el sallayarak uzaklaştı. Kısa bir süre arkasından baktım sonra önüme dönüp dolabıma yürüdüm. Uzun bir aradan sonra yeniden beraber vakit geçirecektik. Midemin kasıldığını hissediyordum. Dolabımdan diğer dersin eşyaları alarak ilerlerdim.

..
Okuldan sonra eve geldiğimde üzerimi hiç değiştirmeden birkaç şey atıştırıp yattım. Fred hâlâ okulda, annemse işteydi bu yüzden son ses müzik açıp dans etmeye karar verdim. Tam müziği açmışken telefonum çalmaya başladı. Ekranda Angelina'nın adı yazıyordu.

"Hey kapıdayız gel hadi." Hemen geldiğimi söyleyip mutfağa gittim. Küçük bir not kağıdına "Arkadaşlarla dışarı çıkıyoruz biraz geç gelirim merak etme" yazıp kapıya ilerledim. Telefonumun kılıfının arkasına birkaç nakit koyup dışarı çıktım.

Kapıda Dylan'ın 1957 Chevrolet Bel Air -sürekli anlattığı için ezberlemiştim artık- arabası duruyordu. Angelina ve Rose camdan sarkarak bana el sallıyorlardı. Aramanıza her ne kadar mesafe girmiş olsa da onlarla vakit geçirmeyi özlemiştim.

kiss me hard before you go| Marilyn&ElvisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin