Çukurᑅ ᐧ ᑀ

Yüzleşme.

Yamaç babasının uyanmasını beklerken bir yandan da Senayı düşünüp duruyordu. Acaba ne halde , napıyor , onun hakkında ne düşünüyor diye . Artık nefes alamıyordu adeta. O yüzden biraz dışarı çıktı. Bu zaman kapıda Mücahit ile Paşa bekliyordu. Yamaç onları gördü ama konuşacak halde değildi. O yüzden arka kapıdan çıkıp gitti. Çukuru geziyordu Yamaç. Tam hatırlıyordu Çukur insanı biri açken diğeri tok olmazdı. Tamda hatırladığı gibiydi hala Çukur. Sokakta insanlar bir birilerine yardım ediyordu. Yamaç gezerek Aşevinin karşısına geldi.  İnsanlar kuyruk halinde bekliyordu hep olduğu gibi. Bir az daha yürüdü. Muhittin berberin önüne geldi. Burda biraz durdu ve karşısındaki manzarayı izlyordu. Karşısında büyük bir Çukur işareti vardı. Baya büyüktü. Evet Yamaç arkasını döndüğünde kahveni gördü. İçine girdi. Daha önce buraya hiç girmemişti. İçeride Feyyaz vardı. Kahveci Feyyaz . İdris baba onu buraya para kazansın diye getirmişdi. Selam verdi geçti bir çay içip çıktı kahveden. Biraz daha gitti. Ve Yamaç birden bire durdu. Sanki bişey çekmiş gibi oldu. Karşısındaki manzara Yamaçın en güzel aynı zamanda en şaşırtıcı manzarasıydı. Çünkü karşısında bu hayyata ona ilk aşkı yaşatan kadın -Sena duruyordu. Yorgun gözleri ile Yamaça bakıp durdu. Yamaç hala şoktaydı. Çünkü Senanın ona kızgın olduğu için gelmeyeceğini düşünmüştü. Amma gelmişti. Yamaç ve Sena. Bir kaç saniye boyunca bir birilerine baktılar. Sonra ikiside koşarak sarıldılar. Yamaç çok mutlu olmuştu. Çünkü onu mutlu eden kadın artık kollarındaydı. Ayni Senanın hissettiği gibi ...
- Özledinmi beni deli adam ?
- Çok özledim Sena . Çok özü.....
- Hayır, özür dilemene gerek yok. Herşeyi biliyorum. Sen yanımdasın ya o yeter bana.
- Seviyorum seni kadın . Diyerek kokusunu içine çekti. Yamaç Senayı da alıp eve gitti. Sultan onları kapıda karşıladı. Sena Sultanın elini öpüp içeriye girdi. Bilmeden İdrisin yattığı odaya geçti. Onu oraya girdiyini gören Yamaç hemen ardından gitti. Babası hala bitik halde yatıyordu. Sena "Baban mı" diye sordu. Yamaç evet anlamında başını salladı.
- Hadi gel sevgilim odamıza çıkalım. Babam uyandığında geliriz. Dedi yamaç kısık sesle . Babası onun en zayıf noktasıydı ne kadarda ona kızgın olsa
-Tamam hayatım. Dedi Sena
Yamaç odasını Senaya gösterdi.
- Hmm demek bundan sonra burdayız ha
- Tabiki. Senin yerin benim yanımdır. Dedi Yamaç gülerek. Bir anda Sena Yamaçın boynuna atladı. Yamaçta ona sarıldı. Tamda o an kapı çaldı. Kapıda Sultan bekliyordu. Yamaç kapıyı açtığında Sultan ona beklediği haberi verdi:
- Baban uyandı oğlum. Hadi gelin.
Yamaç derin yutkundu. Senaya baktı sonra aynada kendine baktı. Çok sevinmişti . Babasını çok özlemişti. Sevinçle aynı anda biraz tedirgin hislerle aşağıya indi. Kapıyı açıp içeriye girdi. Babası uyanmıştı. Yamaç sakin adımlarla İdrise yaklaştı. Gözleri dolmuştu. Aynı anda donmuştu. İdriste çok belli etmemeğe çalışıyordu. Bir kaç saniyeden sonra İdris Yamaçın yüzüne bakmayarak söyledi:
- Neden geldin?
- Annem çağırdı geldim. İstiyorsan gideyim
- Ne dirin dirime, ne de ölün ölüme demedin mi sen bana ? Gidip gitmemek sana kalmış.
- Gitmiyecem. Dedi kızgın bir sesle ve odadan çıktı.