4 kız... Aileleri ellerinden alınmış 4 kız.. Hayalleri ellerinden alınmış 4 kız. Hiç kimseye, hiç bir şeye acımıyorlar. Aşka ve sevgiye inanmıyorlar. Ta ki 7 polisin hedefleri olana kadar.
11 salıncak, 22 ceset, 4 katil, bir vur kaç oyunu. Kim bile...
İzleme odasında bekleyen BTS odadan çıkarken Blackpink'te depodan çıkmıştı. Jennie baş hareketiyle Chungha'ya depoyu işaret edince, Chungha yanına aldığı bir kaç ekiple içeri girdi.
Woobin'i bağlayıp tekrardan merkeze götürürlerken hepsi arabaya binmişti. Zaten hazırlıklı geldikleri için rahat olan 10 ajan içlerinden kötü bir manzarayla karşılaşmamak için dua ediyorlardı.
Arabadan indiklerinde dikkatlice deponun etrafında dolanırken plana göre Yoongi dışarıda bulunan merdivenden yukarı çıkıp çatıdan içeri girecekti.
Plandaki gibi içeri giren Yoongi kimsenin olmadığını söylediğinde kızlar büyük bir tekmeyle kapıyı açarken üyeler ateş etmeye başlamışlardı bile.
Kargaşadan yararlanıp kendilerine pusu kurduklarında Namjoon elinde tuttuğu gaz bombasını atmadan önce diğerlerine dönüp maskelerini taktıklarından emin olduktan sonra ortaya fırlattı.
Etrafı büyük bir buhar kaplarken üst katta pusuda duran Yoongi ateş etmeye başlamıştı bile. Bunu fırsat bilip hepsi etrafa dağılırken buharın yavaş yavaş gitmesiyle hırslı bir şekilde ateş etmeye devam ettiler.
Sessizlik oluştuğunda hepsi etrafa bakındığında tüm adamları öldürdüklerini fark etmeleriyle yukarıya, Yoongi'nin yanına, koştular. Yoongi tek tek odalara bakarken burnundan soluyordu.
Üst katta olmadığını fark ettiklerinde bir alta geçtiler ve bu sefer orayı aramaya başladılar. Orada da olmadıklarını fark ettiklerinde Yoongi sinirle bağırdı.
Namjoon ve Hoseok Yoongi'yi sakinleştirmeye çalışırken kızlar umutlarının boşa çıkmasıyla acı bir gözyaşı döktüler.
Jin Jisoo'nun kulağına güçlü olması gerektiğini fısıldarken, Jennie kendine nefret okuyordu. Jimin onu çekip sarıldığında ağlaması daha da şiddetlenirken Lisa elindeki silahı sıkıyordu.
Jungkook elini tutup ovarken Tae'nin gözü bir yere takılmıştı. Yavaşça duvara doğru ilerleyip elini duvarda gezdirdiğinde fark ettiği çizgiyle durdu.
O çizgiden sağ tarafta bir tane daha olduğunu fark ettiğinde duvarı itmeye başladı. Hiç biri ne yaptığını anlayamazken Jennie Tae'nin yanına ilerlerken mırıldandı.
"Tabi ya."
Tae'yle birlikte duvarı itmeye çalıştıklarında olmadığını fark edince Tae Jennie'ye çekilmesini söyleyip duvara tekme attı.
Attığı tekmeyle büyük bir gürültüyle duvar açılırken hepsi şok olmuştu. Hiç biri bu kadarını beklemiyordu. Bir gizli geçit kimin aklına gelirdi ki.
"İşte bu beyin. Sizde yok."
Taehyung kendini överken kızlar onu itip geçitten geçmişlerdi bile. Peşinden gelen üyeler etrafı kontrol ederken kızların durmasıyla onlar da durdu.
Hepsi etraflarına bakarken oldukları yer ürkütücüydü. Kimin aklına gelirdi ki küçük bir deponun yeraltına bir kat daha inşaa etmek.
Her yerde bir sürü oda vardı ve her birinin penceresi vardı. Sessiz ve soğuk olan bu katta insan ölümün kokusunu alabiliyordu. Hepsi eğilip odaların önünden geçerken Yoongi'nin gözüne bir oda takıldı.
Rose'yi gördüğünde diğerlerine haber verdi. Kızlar önde erkekler arkada hızlıca ilerlerken sert bir şekilde kapıyı açtılar.
Ağzı bantlı olan Rose gördüğü 9 ajanla gözyaşlarını serbest bıraktı. Şu an hepsi mutlu ve oldukça sinirliydi. Çünkü karşılarında duran kişi sadece Rose değildi. 11'inin de ailelerini ellerinden alan o 6 kişilik katil grubunun üyeleri karşılarında duruyordu.
"Oooo. Siz niye zahmet ettiniz? Biz zaten sizin yanınıza gelecektik."
Her biri iğrenç bir kahkaha atarken sinirle öne atılan Jimin ve Jungkook'u Lisa ve Jennie durdurmuştu. Bu sefer karşılık olarak Namjoon konuşmaya başladı.
"Merakımıza ve heyecanımıza yenik düştük. Tabi bizim içinde hiç kolay değil. Her gece çocukluğunu ve hayatını öldürmüş 6 katilin ölümünü düşlemek. Ve bu istekle yanıp tutuşmak."
Bu sefer onların çenesi kasılmıştı.
"Kendinizden çok eminsiniz. Ama şunu bilmiyorsunuz ki ölüm 1 adım ötede ensenizde durmuştur ve ölümünüze saniyeler kalmıştır. Hah! Ama siz hala yarışamayacağınız kişilere kafa tutuyorsunuz. Yazık oldu. Aramızda daha güzel bir konuşma geçmesini dilerdim. Güle güle."
Hiç biri dediklerini anlamazken Rose'nin yerinde çırpınmasıyla hepsi bir şeyler olduğunu anladılar.
Ama artık çok geçti.
Çünkü ölüm artık kanlarına işlemişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Olayları böyle izliyorum.
Bölüm nasıldı?
Sizce ne olacak?
Ve sürekli aranan ve sonunda bulunan bu 6 kişilik katil çetesi kim?
