2

59 22 0
                                    

Sahibimin zengin olduğunu tahmin etmiştim ama kral olduğunu tahmin etmemiştim. Kral olmak için genç görünüyordü. Ben asıl cocukken benimle konuşan kadını sahibim sanıyordum.

Özgürlüğümü engelleyen kral benimle çok konuşmadı. Hayatım boyunca gördüğüm eğitime inanmamış gibiydi. Bana bakarak kanıt bulmaya çalışıyordu. Buldumu bilmiyorum ama pek memnun gibi görünmüyordu. Ondan ziyade bay M ilk defa mutlu oluyormuş gibiydi.

Kral kürkünü savurarak kapıya yöneldi. Benim kıpırdamadığımı gören bay M beni ittirince kralı takip etmeye başladım.

Iki tane ardarda araba vardı. Kral arabaya binmeden önce taçını çıkarıp sıyah takım elbiseli birine verdi ve sonra arabaya bindi. Tam kralla aynı arabaya yöneldim ki beyaz takım elbiseli biri beni durdurdu ve arkadaki arabaya bindirdi. Araba ilerlemeye başladı. Ilk kez arabaya binmek tuhaftı ama koltukları alışık olmadığım kadar rahattı.

"Tam vaktinde geldik dimi umarız çok beklememişsindir." Ilk dakikadan sinirimi bozacağını tahmin etmesemde alışkın olduğum için umursamadım. "Zamanımız az sadece bilmen gerekenleri anlatacağım. Kralın yanına gitmen için ilk önce bi görevi tamamlaman gerek merak etme çok uzun sürmeyecek sadece 1 hafta. 1 hafta bitince kral bizzat seni almaya gelecek tabiki başarırsan." Ön koltukta oturduğu için sadece kafasının arkasını görebiliyordum ama saçının kesim şeklini ve adamın sesini aklıma kazıdım. Bundan sonra bir süre muhattabım o olacaktı. Sessizliğim hoşuna gitmiş gibi bir sesi vardı.

"Yerde bir canta görüceksin içinde yakından takip etmen gereken kişilerin fotografları ve onlar hakkında sana gereken bilgiler var". Haklıydı. 3 fotograf vardı. Fotografların arkasında bilgileri yazıyordu. "1 hafta boyunca onların yaptıkları bütün konuşmaları bize rapor edeceksin. O cantada gereken herseyi bulabilirsin. Raporların doğrultusunda bazı emirler alabilirsin onlarıda hiçbir eksik olmadan yerine getireceksin. Zaten bunlar için eğitildin. Bir sorun varmı?"

"Oraya nasıl giricem?" Biraz sessizlik oldu.

"Kendi başına gireceksin." Şaşırsamda bunu kelimelere dökmedim. Ya yapacaktım yada ölecektim. Bir iki dakika önce heyecandan yerinde duramayan ben şimdi 40yıl yaşlanmış gibi enerjimi kaybetmiştim. Hava karardığında yolun ortasında benim olduğum araba durdu ama kral yoluna devam etti. "Senin yolun buraya kadar o çantayı al ve dümdüz yürü yani yolun kenarındaki beyaz cizgiyi takip et yeter. Başarılar." Aşağıya indiğimde hava duş aldığım sudan bile soğuktu. Indiğim arabada hemen gitti. Bense beyaz seriti takip ettiğim ilerde yol ikiye ayrılıyordu. Beyaz şerite bakınca diğer yoldan gittiklerini düşündüm.

Kaçmayı düşündüm ama mahzenden kaçanları düşündükçe vazgeçiyordum. Kaçanları ya yakalayıp gözümüzün önünde öldüryorlardı yada ölüsünü gösteriyorlardı. Şimdiye kadar sadece bir kişi yakalanmadı ama herkes ona öldü diyor ben hariç.

Beyaz şeritin sonunda geldiğimde gördüğüm en önemli şey silahlarını bana doğrultmuş olan askerlerdi.

Kral beni almaya gelirse beni canlı bulabilecek mi?

ASKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin