12

9 5 0
                                    

Günlük yapılacakları bitirdikten sonra havanın kararmış olduğunu gördüm. Aklıma Rachel olmadan öncesi geldi. Bu güçlerle doğmasam hayatım nasıl olurdu diye düşünmeye başladım. Onları seven insanlar vardı, kitablardaki gibi ama ben o hissi bile bilmiyordum. Hayatım boyunca savaşmak zorunda kalmaya zorlandım. Sadece ağır yaralandığım zaman iyileşene kadar kitap okumama karışmıyorlardı. Diğer şeyleri hep bu şekilde öğrendim. Bana küçüklüğümden beri hep krallarla ilgili kitaplar veriyorlardı. Kime ait olduğum o zamandan bile belliydi ve ben bunu şimdi anlıyordum.

Onlarsa kitablardan değil yaşayarak öğrenmişlerdi. Yere düşünce kaldıracak hep birileri vardı. Ben yere düştüğüm zaman ceza alırdım. Bazen günlerce yemek olmazdı, bazen uyumama izin vermezlerdi, bazense dayak yerdim. Dayak hafif olurdu ama can yakardı.

Evangeline'nin sesini duyduğumda düşüncelerimden arındım. Başhizmetçiyle konuşuyordu. Bir köşeye saklanıp onları dinledim.

"Bu gece gizlice çıkıcam. Kimsenin haberi olmadan da geri döneceğim. Emrime 1 kız ver yeter."

"Lütfen yapmayın hanımefendi. Ebebeyinleriniz bunu ögrenirse olacakları hayal bile edemiyorum."

"Endişelenme dediklerimi yaparsan zamanında burda olurum. Anladın mı?" Başhizmetçi korku dolu gözleriyle evet anlamında başını salladı. Sonra Evangeline odasına cıktı büyük ihtimal akşam yemeğine hazırlanacaktı. O gidince bilerek başhizmetçinin beni yakalamasını sağladım.

"Sen burda napıyorsun?!. Ne kadarını duydun" az önceki korkusunun üstüne sinir ve öfkede eklenince yüzü dahada buruşmuştu.

"Yeteri kadarını duydum. Bu yüzden gece onunla birlikte benide göndereceksin."

"Neden yapacakmışım bunu sana kim inanırki"

"Akşam yemeğinde denerim bakalım kim inanacak bana o zamana kadar vaktin var." Onu yalnız bırakıp mutfağa gittim. Sinirden köpürmüştü son olaylar da üstüne gelmişti.

Masanın görkemi üstündeki yemeklerle birlikte kendini heryerden belli ediyordu. Kendini kral ilan etmiş birine göre çok fazlaydı. Onun hak ettiği yere dökülen köpek mamasından fazla değildi. Kral emir verseydi hepsini tek hamlede öldürebilirdim. Hayatımı bunun için geçirmiştim, öldürmek için.

Başhizmetçi yanımda duruyordu. Bana hiçbir cevap vermemişti. Bir adım öne çıktım. Yanımda huzursuz bir kıpırtı hissettim.

"Böldüğüm için beni affedin efendim ama söylemek istediğim birşey var." Tam o sırada başhizmetçi kolumu cekiştirdi. Ona yan gözle baktığım da başını tamam der gibi salladı. O sırada sahte kral bana cevap verdi.

"Ne söyleyeceksin?"

"Başka bir arzunuz var mı diye soracaktım efendim."

O sırada Evangeline ve abisinin sırıttığını fark ettim. Komik bulmuş olmalıydılar.

"Bir arzumuz olursa söyleriz" o da gülüyordu. Tek gülmeyen ben ve başhizmetçiydi.

Geç saatlerde başhizmetçi odama gelip elindeki paketi bana verdi.

"Bunu bu gece giyeceksin seni almaya gelene kadar odandam cıkmıyacaksın. Oraya gidince sana emredilenler hariç kör ve sağır olacaksın."

"Anlaşıldı."

ASKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin