18

4 2 0
                                    

Sonunda olmam gereken yerdeydim. Kral Maven tahtında oturup devlet işlerini konuşurken bense onun tahtının hemen ardındaki perdenin arkasındaydım. Diğer meslektaşlarımsa hemen karşımda birbirlerinin kulaklarına fısıldayarak Kralın konuşmasını tartışıyorlardı. Henry beni yanımdaydı. Onlardan rahatsız olduğumu anlamış gibi bana baktı.

"Onları görmezden gel sonuçta hepimiz gümüşüz. Birbirimize destek olmamız gerekir." Ona cevap vermedim. Burada sadece Krala destek olmak ve onu korumak için geldim. Bunu direk söyleyip kötü izlenim edinmemek için sessiz kalmam gerekiyordu.

Bir süre sonra Kral yalnız ve sessiz kaldı. Sadece o an için kafasındaki düşünceleri merak ettim. 

"Buraya gelin." Bizi çağırıyordu. Hepimiz önünde dizilip diz çöktük. "Kız kalsın hepiniz gidin." Emire uyup hepsi gitti. Kapı tedirgin edercesine pat diye kapandı. "Ayağa kalk ve yaklaş." Dediği gibi yaptım. Yavaşça emin adımlarla onu yaklaştım. Ona baktığımda bana kızıllardan çaldığım siyah dosyayı uzattığını gördüm. "Al ve oku." 

Açtığımda küçüklük fotoğrafımı gördüm. Kod adım, sağlık bilgilerim ve kime ait olduğum yazıyordu. Buraya kadarki tek anormal şey bu dosyanın onlarda nasıl olduğuydu. Sayfayı çevirdiğimde omurgama yapılan işlemin resimleri ve raporları vardı. O günü hatırlamak bile beni delirtmeye yetiyordu. O sayfada çok durmadım hemen geçtim. Diğer sayfada hiç bilmediğim ve hep sorguladığım şeyler yazılıydı. Annemin ve babamın adları, gerçek adım ve en önemlisi beni ne kadara sattıkları. Bay M hep bana yalan söyler sanırdım ama ailemin beni sattığı hakkında doğru söylüyormuş. Sayfanın arkasında bir fotoğraf vardı. Hastane yatağında yanında oğlan çocuklarıyla kucağında ise küçük bebeğiyle gülümseyen bir kadındı, fotoğrafta görünen.

"Onlar sen doğduğunda yeteneklerinde haberdar olup para karşılığı satan ailen. İlk gittiğin yerde Mare Barrow'u tanımışsındır. O senin kardeşin. Bunu cezasız bırakmak adil olmaz. Sana düşünmen için zaman vereceğim. İntikam düşüncen olursa seni planlarıma dahil edeceğim. Sormak istediğin bir şey var mı?."

"Evet majesteleri bir sorum var. Onlar kızıl ben gümüşüm nasıl olabilir?." İçimdeki öfke vücudumun ısısını yükseltiyordu. Biraz daha aynı şekilde devam ederse kıyafetlerim tutuşabilirdi.

"Sen kızılsın ama ikinci sayfadaki işlem yüzünden damarlarında gümüş kanda akıyor. Kendini onlarla kıyaslama bile. Sen onlardan daha üstün bir varlıksın sakın unutma. Şimdi çıkabilirsin. Sana bir günlük düşünmen için izin veriyorum."

Bir şey demeden sadece önünde eğilip çıktım. Henry ve diğerleri benden sonra içeriye girdiler. Bende odama döndüm. İçimdeki öfke öylesine şiddetliydi ki izin versem bütün sarayı ele geçirebilirdi. Bir süre sonra Casandra odama geldi.

"Dışarı çıkmam mümkün mü? sadece kısa bir sürede olsa."

"İzin almam gerek ama çok düşük bir ihtimal" Omuzlarından tuttum.

"Anlamıyorsun Casandra, bekleyemem. Daha fazla içimdeki öfkeyi tutamıyorum. Sakinleşmek için kimseye zarar veremeyeceğim bir yere ihtiyacım var." 

"Beni takip et." 

ASKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin