Burnuma dolan kokuyla gözlerimi yumdum ve anneme daha çok sarıldım. O da benim sarılmama karşılık saçlarıma öpücük kondurdu.
Seni çok seviyorum anne,hem de çok.
İyi ki varsın. İyi ki yanımdasın."Bebeğim,annesinin küçüğü." Dedi ve annem saçlarıma bir öpücük daha bıraktı.
Mırıldanıp daha çok sarıldım. Annem ise bu hareketime kahkaha attı.
"Beni öldürmeye mi niyetlisin küçük hanım?!" Şakayla söylediği kelimeye kaşlarımı çatıp başımı kaldırdım.
"Ölüm yok." Dedim.
Ölüm yok.
"Seni bırakmam güzel kızım."
Başımı tekrar eski yerine koydum.
"Bırakma beni." Diye fısıldadım.
"Bırakmam." Dedi annem.
Tanrım annemi benden sakın alma,şu hayatta tutunduğum tek insanı sakın benden alma lütfen.
"Anne?" Diye mırıldandım ve kokusunu içime bir kez daha çektim.
Cennet kokuyordu.
Dünyanın en güzel kokusu..."Söyle güzelim?" Dedi annem.
"Bizim şarkımızı söyler misin?"
Saçlarımın arasındaki dudakları gerildi,gülümsüyordu.
"Söylerim annem." Dedi ve ilahi sesini işittim.
"I am my mother's savage daughter
The one who runs barefoot
Cursing sharp stones""Ben annemin vahşi kızıyım
Çıplak ayaklarla koşan,
Keskin taşlara lanet eden.""I am my mother's savage daughter
I will not cut my hair
I will not lower my voice""Ben annemin vahşi kızıyım
Saçımı kesmeyeceğim,
Sesimi alçaltmayacağım.""My mother's child is a savage
She looks for her omens in the colors of stones
In the faces of cats, in the falling of feathers
In the dancing of fire
In the curve of old bones"
"Annemin çocuğu bir vahşi
O kız çocuğu arıyor kendini kehanetlerini taşların renginde,
Kedilerin yüzünde,düşen tüylerde
Ateşin dansında
Eski kemiklerin bükümünde.""I am my mother's savage daughter
The one who runs barefoot
Cursing sharp stones""Ben annemin vahşi kızıyım
Çıplak ayaklarla koşan,
Keskin taşlara lanet eden.""I am my mother's savage daughter
I will not cut my hair
I will not lower my voice""Ben annemin vahşi kızıyım
Saçımı kesmeyeceğim,
Sesimi alçaltmayacağım!"Gözlerim kapanırken annemle birlikte mırıldandım;
"Ben annemin vahşi kızıyım."♤
2 gün sonra.
"Off anne gerçekten çok sıkıldım."
Tanrım bu hastane artık beni boğuyordu.
Okulu bile özlemiştim.Annem gozlerini devirip arkamdaki yastığı düzeltip beni oturttu.
"Leila,biraz sabır annecim."