Denemeler

Sen Uyurken Geldim

Dün gece sen uyurken geldim yanına.. Yatağının baş ucunda dizlerimin üzerine çöküp seyrettiğim seni.. Saçların yüzüne dökülmüştü.. Sol kolunu yastığın altında, sağ elin ise avuçları yatağa dönük şekildeydi..

Çok uzaklardaki, artık kurumaya yüz tutmuş sevda bahçemdeki, gözümden akan damlalar ile beslediğim tek papatyayı cebimden çıkardım.. Yastığının baş ucuna koydum.. Uyandığında gör diye.. Uzun uzun bak istedim, bana bakmadığın gibi.. Belki "seviyor sevmiyor" oynarsın, belki bir kitabın arasına koyup kurutursun.. Kimbilir ara ara o kuru papatyaya, benim onu başının ucuna bıraktığımı hiç bilmeden bakarsın.. Sana anlamsız gelen bir tek papatyanın benim sana olan ölünesi sevdamı anlattığını bilmeden..

Sen uyurken geldim yanına.. Tatlı bir meltem havasında, gölge şeklinde çöktüm yatağının yanına.. Umutsuzca ama içimde tatlı bir mutlulukla.. Nasılda huzurlu ve mutluydun.. Benim seni tanıdığımdan beri kaybettiğim şekilde.. Nefes alırken burnunun hafifçe açılmasını izledim.. Bir nefes olmak istedim senden bir parça olmak için.. Yüreğinde dolaşmak, kalbinin atışını dinlemek istedim.. Nefes aldıkça yüzüne düşen saçlarının tek tek danseden haline baktım.. Dokunmak istedim o saç tellerine.. Uzattığım elim dokunmaya kıyamadı.. Çektim utangaç duygularla geri.. Öylesine masumdunki..

Kimbilir hangi rüyalarda kimlerleydin.. Hiç bilemedin tam başucunda olduğumu.. Senin için baş ucunda can çekiştiğimi hissetmedin.. Her gece yaşadığım kıyametimi senin yanında yaşadım.. Yüreğim yırtılırcasına haykırdı, ben tek kelime edemedim.. Seni unutmak için sokakları yeniden sevmeye başladığımı, eve girmenin beni kendimle baş başa bıraktığını; her kendimle baş başa kaldığımda sadece seni düşündüğümüde söyleyemedim.. Sana böylesine yakınken, hiç erişemeyecek kadar uzak olmanın canımını ne kadar yaktığını hiç bilemeyeceksin..

Sen uyurken yanı başında hayallerde kurdum biliyormusun? Uyanıp mahmur, uykulu gözlerle bana baktığını hayal ettim bir an.. Sonsuzluk gibi gelen birkaç saniye.. Kayboldum bakışlarının içinde.. Yanaklarıma dokunduğunu hissettim.. Gözlerimi kapatıp ellerinden yüreğime ulaşan sıcaklığında sarhoş oldum.. Gözlerini tekrar kapatıp, ellerini yine yatağındaki yerine koyduğunda tekrar kendime gelmek istemedim.. Kendime geldiğim anların ruhuma işkence olduğunu sen nereden bileceksinki?

Seninle konuştum, sen uyurken.. Seni ne kadar çok sevdiğimi, canımdan bir parça olduğunu anlattım.. Dünyanın tüm renklerinin sende toplandığını, gökyüzümümdeki gökkuşağım olduğunu söyledim.. İçtiğim çayın demi, sigaramın nikotini, güldüğümde neşem, ağladığımda her bir damlam olduğunu... Aldığım her nefesi senin adınla içime çektiğimi nefes alarak gösterdim sana.. Sen görmedin, duymadın.. Uyuyordun.. Benden bile haberin yoktu..

Ağladım uzun uzun.. Gölge renginde damlalarım dizlerimin dibine döküldü.. Hıçkırıklarım gönlümün bam tellerine vurdu sertçe.. Her vurduğunda kalbim patlayacak gibi büyüdü..

– abi..
-/ hı
– bir sigara yak.. dağılmaya başladın..
-/ yanıyor ya..
– söndür onu yenisini yak..
-/ neden?
– herşeyin başlangıcı iyidir.. yeni bir sigara sana yeni bir başlangıç verecektir..
-/ yeni bir başlangıç istemiyorumki..
– canın yanıyor ama..
-/ seviyorum ben bu halimi.. onun için çektiğim acı bile güzel..
– üzülüyorum..
-/ üzülme.. onun olduğu herşey güzel..
– bu acının içinde mutluluktamı var demek bu..
-/ hı hı..
– tamam..
-/ ...
– ...

Gözlerimi açıp herşeyin rüya olduğunu gördüğümde sıkıca kapadım gözlerimi, tekrar sana dönebilmek için.. Oysa gerçekler, hayat peşimi bırakmıyordu..

Kalk kahvaltı et, işe git, eve dön, aradaki zamanda anlamsız bir kargaşa.. Oysa ben rüyamda seninle olmak istedim..

Aklımın her hücresinde senle yeni bir güne başladım.. Rüyamda yapamadıklarımın, gerçek hayatta hiç olamıyacağını bilerek..

Sensiz olmanın acısının mutluluğunu hissederek devam etmem gerektiğini biliyorum.. Bu kadarını becerebiliyorum en azından..