Alo Ordamısınız

2 0 0
                                    

İnceden bir yağmur yağar dışarda, sızılar yakar içimi.. Bir yanda Ankara'dan, Diyarbakır'dan, Suriye'den göklere; kürt türk, alevi sünni ayırmadan.. Diğer yanda içimdeki sızı ağıtlar yakar giden ruhlara.. Oysa ne kadarda güzel bir yağmur yağıyor bereketi ile..

Önümüz bahar.. Çiçekler açacak renk renk, meyvalar dolacak dallara tat tat.. Cıvıl cıvıl kıyafetlerle tiril tiril dolanacak insanlar güneşin tenine değen tadı ile.. Hayat yeni baştan doğacak tüm canlılara.. Kuşlar yuvalar yapacak yeni nesilleri için, insanlar yeniden aşık olacak yüreklerinin götürdüğü kişiye..

Ruhlar hissedermi acaba baharı? Haberleri seyrettim bugün.. İstemiyorum aslında seyretmeyi ama.. Ama işte.. Gencecik, hayatın daha çok başında insanlar ölmüş Ankara'da.. Onlarda baharın güzelliğini duyumsayacakmı acaba?

Bir kaç damla gözyaşı oturdu göz pınarlarıma.. Babam geldi aklıma.. Sonra 15 gün kadar önce ölen Deniz abla.. Yaşama hayat veren toprak ananın koynunda ikiside.. Tıpkı bu zamana kadarkiler gibi..

İnce bir yağmur yağar dışarda, ben ağlarım düşündükçe.. Kaba görünürüm bakıldığında.. Oysa hiç büyümemiş bir çocuk vardır bu kabalığımın altında.. Ağlarımda.. Kimsenin görmediği, duymadığı yerlerde.. Ölümlere ağlarım sessizce.. Ağlayan birini gördüğümde içim acır.. O zamanlarda da ağlarım.. Hayal kırıklıklarım olduğunda kendimi sıkı sıkı tutar gözyaşı dökmem.. Ama içimdeki çocuk kan taneleri döker ılık ılık yüreğime.. En çok canımın yandığı anlardır..

Bazan bir yağmur tanesi olmak isterim.. Özgürce gökyüzünden düşmek, toprak ananın koynunda yol almak.. Bilinmedik yerleri görmek.. Hayatın kaynağı olduğumu bilmek isterim, ondandır belkide bu isteğim.. İnsan olmak çok ağır ve taşınmaz geliyor çünkü benim için..

Bazanda sessizce gitmek isterim, kimsenin hatta benim bile bilmediğim rotalara.. Sonra sorumluluklarım bağlar beni sıkı sıkı.. Arkamda bırakacağım sevdiklerim gelir aklıma.. Mesela tubiş gelir.. Tubiş kim diye sormayın.. Bir numaralı aşkımdır kendisi.. Sonra anam gelir, bensiz kahrolur diye.. Daha pek çok kişi gelir aklıma.. İstemeye istemeye otur kalırım olduğum yerde..

Bir sigara yakar hayaller kurarım bazen.. Sigaranın bitimliği kadarki zaman dilimi içinde.. O kısacık zaman dilimine bir sürü hayaller sığdırırım.. Sigarayı sevmem ondandır belkide.. Herkes "bırak şu mereti içme" derken, "nasıl bırakayım, seviyorum" derim.. Belkide hayallerim beni mutlu ettiği için, sigara içimlik hayallerimi kaybetmemek içindir bu sevdam..

Mesela aşıkta olmak isterim.. Şöyle o beni sevse, ben onu sevsem.. Leb demeden leblebiyi anlasa.. Beni anlasa.. Huzur verse.. Tabi aynı şeyleri bende yapsam.. Çıkarsız, beklentisiz sadece sevsek.. Dünya zevklerinden önce birbirimizin mutluluğu olsa ön planda.. Hani masallardaki gibi bir kuru ekmek bile yesek ve birbirimizle olduğumuz için mutlu olsak.. Bilsekki dünyada kalıcı değiliz, yaşadığımız anlardır aslolan.. Sigara içimlik hayallerden çıkıp, gerçekten yaşasam ve sigarayı denildiği gibi bıraksam..

Sık sık içimdeki çocukla sohbette ederim ben.. Bolca kızar bana kendim gibi olmayıp maskelerle dolaştığım için.. Bir türlü anlatamam onlu yanımın kolay zarar göreceğini ona.. Her denememde aynı şeyleri yaşamaktan sıkıldığımı, bıktığımı ve canımın yandığını bir türlü anlatamam.. Bazen küser bana, bazen sessizce izler.. Çoğu zamanda yattığımda akıl verir.. Pek dinlemesemde dediklerini, bana bir şeyler anlatmasını severim..

Yazmayıda severim çok.. Çünkü kimseye anlatamadıklarımı rahatça yazabilirim.. Kimini burdaki yazılarım gibi paylaşırım herkezle, daha fazlasını saklarım.. Sakladıklarım en özel yanlarımı barındırır.. Belki bir gün o meçhul son yolculuğa çıktıktan sonra birileri bulur ve okur kim bilir diyede düşünmeden edemem..

Saat 02.30 olmuşsa ve ben hala yazıyorsam şu an, dolmuşum içimi dökmem gerekiyor demektir.. Ama "yeter ado git yat lan" yanımda ense köküme şaplak gibi vurur kafama.. Sustum.. Yattım.. Uyku en huzurlu an çünkü..

DenemelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin