Şu yandaki gibi yanan bir şömineli ev olsa.. O ev bir dağın eteklerinde karların içine gömülmüş, sadece kapısı ve pencereleri kardan temizlenmiş olsa.. Derdimiz tasamız olmasa.. Sevdiğin hatunla şöminenin karşısında uzanmış, hiç konuşmadan sadece bulunulan anın tadını çıkarsak.. Hatta o an donmuş olsa ve zaman ilerlemese.. Kilitlenilmiş o anda yaşasak..
Yok yanlış oldu.. Böyle duygusal modda yazmak gelmiyor içimden.. Şurdaki ateşi görünce harıl harıl yanan havaya girdim birden.. Hemen sıyrılmak lazım bu havadan.. Zararlı gelir bana bu günlerde.. Zira durum olarak genelde pek yapıma uymayan, benim hiç yapmadığım, bana yapıldığında da o ortamdan acil şekilde uzaklaştığım anlar yaşıyorum..
Her zaman yaptığım gibi bu sefer hızlı şekilde uzaklaşmıyor sadece izliyorum.. "neler olacak bakalım modu" bir nevi..
Yazılarımın ayarı yoktur genelde.. Beni takip edenler gerektiğinde dik bir şekilde olduğu gibi söylemem gerekenleri söyleceğimi bilirler.. Bu sefer yapmıyorum.. Kendimle ilgili özel konular olduğundan burada bunu beyaz bayrak ayna anlatmak pek işime gelmiyor.. Hep dediğim gibi "zaman daima bana doğruları gösterir ve ne yapmam gerektiğini hep anlatır.."
Askerden geldiğimde hızla evleneyim diye düşündüm.. Ablamın kuaföründe çalışan kızla nişanlandım.. Ondan ayrılmam tüm hayatımda yaptığım en büyük hata idi sanırım.. Aşk anlamında değil.. Zira nişanlıma aşık değildim.. Zaten birine aşık olduğum için ayrılmıştım.. Nişanlandığım kişi ile evlenmiş olsam bugünkünden çok daha adam akıllı bir adam olurdum anlamında... Gerçekten iyi, güzel ve beraber bir ömür geçirilebilecek biri idi.. Sonuçta benim eşekliğim ile ayrıldık.. Evlendi.. Allah mutlu etsin demek kaldı bize..
Nişanlımdan ayrılmama sebep olan aşık olduğum hatunla çok uzun ve güzel bir birlikteliğimiz oldu.. Çok şey yaşadık onunla.. Onu tanıdığımda lise sona gidiyordu.. Evimizin yanındaki lisede okuyordu.. Bir şekilde tanıştık.. Peşinde oldukça uzun süre gezdim.. Teklif etmekse çektiğim en büyük eziyetti.. Ki ben gibi rahat biri için tuhaf bir durumdu.. Sanırım birini gerçekten, yürekten sevmenin verdiği utangaç hallerdi bunlar..
Kimseyi onun kadar sevmedim ben.. Tutkularım oldu tabiki.. Delice yaşadığım ilişkiler ve çılgınca sevişmeler yaşadığım modeller.. Ancak hiçbiri onun yerini tutmadı.. Aslında onun yerini tutacak birini aramadım hiç.. Ondan daha iyi olacak, bana sevme anlamında daha üst düzeyde yoğunluk yaşatacak birileri olmadı aslında..
Güzel anlarımız oldu onunla.. Her akşam üstü onu eve bırakırken yediğimiz Ülker çikolatalı gofretlerin tadı bir başka idi.. Ona araba kullanmayı öğretirken perişan hallerim.. Maltepe sahil yolunda saatlerce o birinci viteste araba kullanıp, tüm o saatler boyunca Sinan özen dinler ben camdan sarkardım artık bıkkınlıktan.. Söylemem birşey değiştirmezdi.. O hep gülümseyerek "direksiyonda benim, ben ne dersem o olur" derdi..
Evimizin anahtarı vardı onda.. Sabah 07'de eve gelir, kahvaltıyı hazırlar, odama gelip beni kaldırırdı.. O anlarda yaramazlık yaptığımızda olurdu.. Fazla ileri gitmeden tabi.. Ama en güzeli göğsüme sokulurdu sıkıca.. Kınalı saçlarını koklamaya bayılırdım.. Çok uzun sürmezdi bu anlar ama bana bir ömür gibi gelirdi.. Karşılıklı kahvaltılarımız en güzel anlardı.. Kimi zaman yer sofrasında yapardık, kimi zaman masada.. Onun keyfine kalmış bir durumdu.. kahvaltı boyunca sürekli konuşur anlatırdı.. Ben genelde anlamazdım dediklerimi.. Ona bakıp, yeşil gözlerindeki kısılmaları seyreder, huzur bulurdum.. 8.30 gibi okula giderdi.. "buralarda ol ado kaybolma sakın" diyerek..
İstanbul'da onunla gitmediğimiz yer, mekan kalmadı.. Tüm arkadaşlarımla tanıştı.. Öylesine içim rahattıki onunla olurken.. Güzeldi, alımlı ve bıcır bıcırdı.. Gittiğimiz her yerde ve tanıştırdığım hemen hemen tüm arkadaşlarım bana çaktırmadan asılırdı ona.. O bilmesede ben anlardım asılmaları.. Belli etmeden bakardım ona ne yapacak diye.. Akıllıydı.. Benim başımı belaya sokmayacak şekilde ustalıkla geçiştirirdi bunları.. Zaten bunun içindirki zaman içinde o asılan arkadaşlarımında en iyi dostu oldu.. Benden daha çok korurlardı onu.. Benim sinirlendiğim anlarda bile onu üzmeme müsade etmezlerdi.. Zaten sinirlendiğimde de beni sakinleştirmeyi çok iyi bilirdi..
Güvenirdim ona tüm benliğimle.. Bilirdimki arkamdan iş çevirmezdi.. Bana hep dediği "sana yapmamı istemediğin hiç bir şeyi bana yapma.. bende yapmam.." sözlerini sonuna kadar kararlıca uygulardı.. Kişilikliydi.. Adam gibi hatundu..
Bana her daim sahip çıkardı.. Kıskançlıkları bile dengeli idi.. Annemin bir lafı vardır "bu çocukta şeytan tüyü var" diye.. Gittiğimiz her mekanda ona olduğu kadar olmasada banada ilgi olurdu.. Böyle durumlarda kim durumla alakalı ise sakince ona "bu eleman bana ait kardeş" der bana sarılır, sıkıca öperdi yanağımdan.. Ne karşısındaki kişiyi rencide ederdi bunu yaparken, nede beni boğardı.. Bilakis bu halleri bana acaip keyif verirdi.. Zaten onunla iken başka birşey görmezdi gözlerim..
5-6 yıl sürdü onunla olan bu güzel günler..
Birşey oldu ayrıldık onunla.. Şimdi evli.. Birde çocuğu var.. "Olmayınca olmuyor" olgusunu onunla yaşadım en acı şekilde.. Hala telefon açar, görüşürüz ara ara.. zaman zaman ağladığı olur.. O ağlar ben onun hayatımdaki en özel kişi olduğunu tekrarlarım ona.. Hakeder çünkü bunu..
Sonrasında onun gibisi hiç denk gelmedi karşıma.. İşte budur dediğim anlarda gözlerinin başkalarınıda görebileceğine şahit oldum çok zaman.. Uzaklaştım hemen.. Arkadaşlarımla tanıştırdığımda hareketlerinde sapma olduğunu gördüklerim oldu.. Zira oldukça kaliteli arkadaş çevrem var.. Bu gibi durumlardada hemen uzaklaştım.. Hep düşündümki mücadeleye gerek yok böyle durumlarda.. Seçim tek olmalı ve o seçimi yapan kişi ne istediğini bilip ona göre davranmalı.. "bana yapılmasını istemediğim hiç bir şeyi kimseye yapmıyorum" çünkü ben..
Kadının orospusu iki bacağını açıp para için onla bunla yatan değildir bana göre.. Kadının orospusu hemde has orospusu beyninde yapandır..
Beyindeki orospuluk bambaşkadır çünkü.. 4 duvar arasındada yapılır, yolda yürünürkende, sevişilirkende, ortama girildiğindede..
İlla cinsellik olması gerekmez.. "kendisine yapılmasını istemediğini, erkeğe yapanda orospudur" çünkü..
İzlemek acı veriyor.. Bir o kadarda birşeyleri görmemi sağlıyor, bana hala güven duygusunun kolay kazanılmayacağını kanıtlıyor..
Dedim ya "Ado yazar ve yatar" diye..
İşte yazdım..
..ve yatıyorum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denemeler
RomanceRuh döküntülerimi serdim evrene.. Kim okur, kim toplar umurumda değil. Rahatlamak istedim yazarak. Anlık rahatlamaların kısa sürdüğü zamanlarda yolculuk ediyorum. Bırakın beni.. Özgür olmak istiyorum. Ruhuma kanatlar takıp bilinmezlere yol almak is...