Sen bilmiyordun.. Çok uzun yıllar öncesinden kalkmış bir uçağın içindeydin; bir anlık hayatımda iz bırakacak çizgilerimizin kesişmesi için.. Bilemedin.. Sadece herkez gibi geldin ve gittin.. Birgün pişman olacağını bildiğim halde "yapma, sakın yapma" diyemedim.. Anlatmaya çalıştıkça ya kelimelerim dolandı dilime yada sen benim bilmediğim; senin seçemediğini bildiğim ama kendinin seçtiğini zannettiğin uzaklara bakıyordun.. Ufka.. Geleceğe.. İkimizin aynı rota üstünde olmadığı farklı bir yola..
Umutlarım cebimde yola çıkmıştım oysa seni karşılamaya gelirken.. Umut derken sadece birkaç güzel anı idi istediğim.. Çoktan kabullenmiştim çünkü senle olan savaşımda yenilgiyi.. Zaten seninle savaşamazdımda.. Sen sevdiğim, en değerlimdin.. Belki anlamadan yanlış birşey yapar sana zarar veririm diye vazgeçmiştim çoktan.. Umutlarımı birer birer gömüp öyle gelmiştim yanına, onlarca hayalim yüklü umutlarımdan sadece bir kaçını alarak öyle gelmiştim.. Gözyaşlarımı gömdüm oysa gözbebeklerimim derinliklerine.. Damla damla, acıtarak canımı.. Sen hiç bilmedin gülücükler saçarken..Seni çıkış kapısında ilk gördüğümde ilk damla sıkıştı kaldı içimde.. Mutlu ol diye sen.. İlk o an canımın yandığını hissettim.. Sonrasındaki aldığım darbeler yeni yeni yakıyor canımı fazlası ile.. Sen vurdukça ben dik durmaya çalıştım.. Ne elimi kaldırdım, ne tek cümle ettim.. Sadece senli olan o anların tadının uyuşukluğu vardı üzerimde.. Sen mutluydun.. Canımı ne kadar yaktığını hiç bilmeden.. Yenilgilerin en güzelini yaşadım ben seninle o gün.. Sen hiç ama hiç bilmedin bunu..
"Tane tane yaşanır hayat" demiştim bir zamanlar.. İşte o yazımdaki gibi tanelerimi almaya çalıştım senden.. Her bir taneden bir avuç olsun anı birikir sandım o gün.. Bir bir senli güzel anılarımı alıp, avucumda sıkı sıkı tutacaktım.. Yol uzundu sensiz gidilecek.. O avucumdaki kum tanelerinin sıcaklığı beni ısıtır diye hayal ediyordum yoluma giderken.. Olmadı.. Olmadı.. Olmadı.. Avucumda taneler dolu zannederken, açtığımda birkaç kum tanesi vardı.. Sen mutluydun... Bilemedin.. Anlayamadın.. Çünkü benim sana baktığım sevecenlikle bakmıyordu gözlerin..
Uzaklardan gelmiştin.. Çok uzaklardan.. Senin sadece gözlerine bakmak yetti bana.. Hayal dünyamdan çıkmış masallarımın prensesi idin çünkü.. Tam karşımda idin.. Dünya durmuş, sesler durmuş, renkler solmuştu etrafında.. Tüm sesler, renkler sende idi.. Sana kilitlenen yüreğimi görmek istemesende delice atmıştı.. Masal diyarlarımın başrol oyuncusu karşımda idi.. Mucizenin var olduğuna inandığım anlardı.. Keşke sadece o anda donup kalsaydı herşey.. Keşke biraz aptal olsaydım.. Keşke göremeseydim bazı gerçekleri.. Masallarımla yaşayabilseydim keşke.. Ama böyle değilim işte.. Lanet olası beynimde çalışıyor fazlası ile.. Yüreğimin senli gümbürtülerini bastıracak kadar çok zaman hemde..
Masal diyarlarım sessiz bugünlerde.. Çünkü onu yaratan ben sustum.. Tüm kahramanları bana bakıyor ne yapacak diye.. Bak mesela senin sesinle şakıyan, dünyada benzeri olmayan kuş şakımıyor.. sadece bana bakıyor nemli gözlerle.. Biliyorki şakırsa kendimi tutamam.. O içime bir bir gömdüğüm gözyaşlarım birer birer dökülür göz pınarlarımdan.. Çiçekler tomurcuk duruyor artık orda.. Renklerini göstermeye korkuyorlar.. Onlarda biliyorki masal dünyamdaki tüm haşmet ve kararlılığımı yok eder o renkler artık.. Sen gittin.. Mutluydun.. Ya ben.. Bende mutluydum.. Sadece sen mutlu oldun diye.. Kocaman gözlerin gözlerime değdi diye.. Gerisi..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denemeler
RomanceRuh döküntülerimi serdim evrene.. Kim okur, kim toplar umurumda değil. Rahatlamak istedim yazarak. Anlık rahatlamaların kısa sürdüğü zamanlarda yolculuk ediyorum. Bırakın beni.. Özgür olmak istiyorum. Ruhuma kanatlar takıp bilinmezlere yol almak is...