Aşırı saçma olmuş gibi hissediyorum çok hızlı bie bölüm neyse umarım beğenirsiniz
İyi okumalar 😇
Jackson kaşlarını çatmış aynı zamanda pek belli etmese de heyecanlı bir şekilde bisikletini sürüyordu. Ormanın önüne geldiğinde durdu. Kalbi çok hızlı atıyordu.
Bisikletini kenara bırakıp yürümeye başladı. Saatine baktı. Zamanı ona söylememişti fakat Jackson ne zaman gitmesi gerektiğini biliyordu.
Nehir'i gördüğünde daha da hızlandı. Kulübeye baktığı anda kapıda ki Jinyoung'ı gördü.
"Mars'a hoşgeldin Wanggea'm Bayan Kiki çılgın çoraplarınızla sizi bekliyor."
Kocaman gülümsemesini Jackson'a sunarken Jackson da ona gülümsedi.
Jinyoung pantolonunun paçasını yukarıya çekip çoraplarını ön plana çıkardı. Pembe üstünde mavi çizgiler vardı.
Jackson'ın açmasını bekliyordu. Sonunda çorabını gösterdiğinde hüsrana uğradı. Sadece beyazdı.
"Oyun bozanlık yaptın."
Jackson hafifçe gülümsedi. Ayağını biraz çevirdiğinde mavi kedi belli oldu.
Jinyoung yüzünü astı.
"Bu sefer aynı giyememişiz."
Jackson söylendiği zaman Jinyoung seslice güldü.
"Çünkü balkondan ne renk giyindiğine bakmadım."
Jackson ağızını şaşkınlıkla açtı.
"Beni kandırdın."
Jinyoung bir şey söylemeden yandaki merdivenle kulübenin çatısına çıktı. Dümdüz kenarlarında yirmi yirmi beş santimlik çevirili duvar vardı.
Jackson da onu takip etti. Eskisi gibi kenarda minderler bir çok atıştırmalık vardı. Hepsinin önünde de büyük bir tablette ekranında japonca bir şeyler yazıyordu.
"Eski televizyonu bulamadım bu yüzden tabletle idare edelim."
Jackson kafa salladı. Jinyoung'ı beklemeden kırmızı mindere oturdu. Neden buraya çağırdığını bilmiyordu fakat eski günleri hatırlamak iyi gelmişti.
"Otursana"
Jinyoung oturduğunda hemen filmi başlattı. İzlerken arada Jackson'a bakıp sevimli tepkilerine gülümsüyordu. Filmi kaç kere izlemiş olsalarda hep aynı heyecanla izliyorlardı.
Eski zamanları özlemişti. Uzakta bile olsa her gün onu düşünmüş, özlemişti.
Film bittiği zaman Jackson Jinyoung'a döndü.
"Beni sadece film için çağırdığını sanmıyorum."
Jinyoung derin bir nefes aldı. Gülümsedi.
"Mars'a gidelim mı?"
Jackson duraksadı. Kendine güvenmiyordu. Jinyoung'ın ne yapmaya çalıştığını anlamıştı. Eski günleri hatırlatıp onu affetmesini sağlayacaktı. Biraz düşündü. Sonra kafa salladı.
Gözlerini kapattı. Ellerinin üstünde hissettiği elle gerildiğini hissetti. O günü hatırlatıyordu. Hafifçe gülümsedi. Şuan 17 yaşında Jackson değil 5 yaşında Jackson vardı. Aynı şeyleri hayal etti.
"Fued"
Jackson'ın fısıldayarak söylediğini şeyle Jinyoung gülümsedi. Hatırlamasına sevinmişti. Jackson o günle aynı hareketleri tekrarladı gözlerini açtı. Karşısında 5 yaşında Jinyoung vardı. Gülümsedi. Öne doğru eğilip dudaklarına minik bir öpücük bıraktı. Jinyoung gözlerini açınca ne yaptığının farkına vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saudade/Jinson
FanfictionKüçük yaşta bile aşıklar mıydı,yoksa bu duygular yanlış yorumlanmış güçlü bir arkadaşlık mıydı? Mini fic