10. Senden Daha İyi Tanıyorum

62 11 33
                                    

Sonunda yazabildim 💃🏼

Cidden unutmuşum buna yazmayı

Sonda çok güzel bir süprizim var son saniye karar verdim ama aşırı tatlı bence 🧚🏼‍♀️

Neyse iyi okumalar 😇

Sahilde oturmuş sinirle birbirlerine bakıyorlardı.

Mark elinde iki tane limonatayla gelip birbirlerine sinirli bakan ikilinin arasına girdi.

Elindekilerden birini Jaebeom'a verdi. Diğerini de kendi içmeye başladı. Jaebeom şok olmuş bakıyordu. Neden iki tane almıştı?

"Ne bakıyorsun iki elim var üç tane taşıyamam."

Jinyoung kocaman bir kahkaha attı.

"Böyle olmaya bayılıyorsun değil mı?"

Mark yalandan gülümseyip bir kaç saniye içinde eski haline döndü sinirle pipeti ısırıyordu.

Jaebeom ne kadar sinir olsa da biri ona bakarken birşey içemezdi annesi ona böyle öğretmişti. Elindeki içeceği Jinyoung'a uzaktı.

"Limona alerjim var içemem."

Jaebeom güldü Mark aslında çok iyi biriydi sadece göstermeyi sevmiyordu.

"Hyung nasıl böyle olup etrafındaki insanları bu kadar kibar ve düşünceli buldun."

Jinyoung'ın söylediğiyle Mark elini yumruk yaparak ona vurmak için kaldırdı.

"Ölmek mı istiyorsun?"

"öLmEk mI iStİYoRsuN?"
(Dalga geçerek söylediği belli etmek için böyle)

"Jinyoung."

"Tamam ya sakın vurma Jackson'ın vurduğu yer hala acıyor zaten."

Jaebeom da Mark'da şaşkınlıkla gözlerini büyüttü.

"Jackson sana mı vurdu?"

İkisi de aynı ayna söylediğin de Jinyoung göz devirdi.

"Hayatımda yediğim en sert yumruk olabilir."

Jaebeom hayretle bakarken bu sefer göz devirme sırası Mark'daydı.

"Hayatında kaç kere yumruk yedin?"

"Yedim işte."

"yEdİM iŞtE."

"Bu arada Jackson nerede?"

"Peşimden gelmeyin dedi."

Jinyoung biraz düşündükten sonra aklına gelen şeyle hafifçe sırıttı. Mark'ı sinirlendirmek hep cazip bir teklifti.

"Aslında bana gelme dedi. Sen gidebilirdin."

"Jinyoung geldiğin ilk gün ölünün nehirde bulunmasını istemezsin değil mı?"

Jinyoung seslice güldükten sonra birden ciddi bir ifadeyle ayağa kalktı.

"Nehir doğru ya Hyung teşekkür ederim."

Koşarak yanlarından ayrıldığında Jaebeom ve Mark anlamıyarak birbirlerine baktı.

Jinyoung koşarak nehirin yanında ki kulübeye vardı. Çok fazla yorulmuştu.

Kulübenin önündeki eskimiş posta kutusundan anahtarı aldı. Hala aynı yerde olduğunu için şanslıydı.

Kapıyı biraz zorlayarak da olsa açtı.

İçeri girip etrafa bile bakmadan hızlıca karşısında ki çekmecelerden birini açtı. Gördüğünü şeyle gülümsedi. Poşeti eline alıp hızlıca geldiği yoldan geri koştu.

Saudade/JinsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin