Ders biteli bir saat olmuş bizde Jongin ile bir saattir dans odasında dans ediyorduk. Yanlış duymadınız ediyorduk.
Jongin bedenini bedenime yaslayıp kollarımı tutup yönlendiriyor bende onun yaptığı herşeye boyun eğiyor ama bundan da keyif alıyorum."Baya iyi gidiyorsun Yuri"
"Hadi canım sende"
Jongin in heycanlı sesine benim sesimde karışınca gülmeden edemedik. Jongin olmasa ne yapardım bilmiyorum. Jongin aynı hareketlere devam ederken bacağımı açmam gerektiğini söylemiş bende yaparken biraz aşırıya kaçıp yere düştüm tabi karşılığın da Jongin'i de üzerime düşürdüm.
"Ö özür dilerim"
Üzerimden kalkmadan başını göğsüm den kaldırdı.
"Önemli değil Yuri"
"Ooo bakıyorum dans yerine başka şeyler yapıyorsunuz"
Jongin hemen üzerimden kalkıp elini kalkmam için uzattı. Elini tutup ayağa kalktığımda kapıya doğru baktım.
Min Hyun ve Jimin yanyana durmuş bize bakıyor. Olayın ilginç yanı Jimin aşırı derecede sinirli olup jongin i öldürecek gibi bakması. İlk defa onun gözlerinde yanan aleve şayet oldum.
Min Hyun kıkırdayıp işaret parmağını üzerimizde gezdirdi.
"Yuri sende az değilsin, paranın kokusunu alıyorsun"
Gözlerimi devirip cevap vermedim. Sonuçta zenginlerin hepsi aynı halt gözümde. Kafayı parayla bozan Kaçıklar
"Yuri öyle biri değil Min"
Jimin in beni savunmasını beklediğim en son şey olduğu için anında tepki vermiş başımı kaldırıp minnettar şekilde Jimin'e baktım.
Tabi nerden bile bilirdim ki arkasından gelecek sözlerin kalbimi daha fazla acıtacağını."Çünkü o küçük şeytan daha iyi avlar bulmuştur eminim. Örneğin okulda dans ayağına tatmadığı binlerce kişi var hadi onu geçtim yaşlı amcalar var bulur yani"
Gözlerimin dolmasına engel olamadım. Dediği şey yutulur biçimde değildi. Herşeyi geçtim neden bilmiyorum ama onun demesi daha çok kalbimi kırdı.
"Konuştu annesinin oğlu ne kadar da komik. Asıl şeytan sen ken ben sadece senin kuyruğun olurum."
Jimin sinirden dişlerini sıktığına eminim ama kanıtlayamam. A dur kanıtlarım, sinirden yüzü kızarmış burnunu kıvırıp bana bakması bunun kanıtı olur.
İki adım atıp yanıma geldi. Jimin'in boyu çoğu erkeğe göre kısa olmasına rağmen benden uzun. Tahmin edin ben neyim evet bücürün teki. Boyum bir elli yedi ha var ha yok yani. Bu durumda da Jimin benden uzun olmuş oluyor.
Benim gibi atom karıncalar bu dünyaya -3 başladı.
"Yuri kapa çeneni sınırı geçme!"
"Sen geçersen bende geçerim Park Jimin"
Alayla sırıttı.
"Yuri canını yakarım"
Sanki şimdi yakmıyorsun Jimin. Böyle davranıp o iğrenç ifadeleri kullanırken yakmadın sanki.
Jongin Jimin'i göğsünden itekleyip bileğimi tuttu.
"Gidelim"
Dolan gözlerimi Jimin in gözlerinden çekmeden Jongin'i onaylayıp hızla çıktık. Jongin hala bileğimi sıkı sıkıya tutup beni yönlendirir ken ben sadece başımı eğip peşinden gidiyordum. Ah tabi birde gözlerimden minik inci taneleri düşmesine sebep oluyorum.
Jongin anında durunca bende durmuş başımı sırtına çarparmıştım. Başımı kaldırıp elini yanağıma koydu.
"Yuri ağlamayı kes!"
Sinirle çıkan sesini umursamadan daha çok ağlamaya başladım. Galiba sinir boşalması falan yakışıyor olmalıyım yoksa bunun başka bir açıklaması olamaz.
Jongin beni sakinleştirmek için susmam gerektiğini söyleyip duruyor ama o her ağzını açtığında daha çok ağlıyordum.
En sonunda dayanamayıp yere çöktüm Jongin önce etrafa sonra bana bakıp içinden sabır çekip yanıma oturdu.
"Yuri sus lütfen"
Jongin'e aldırış etmeden devam ettim. Ağlamaya en sonunda dayanamayıp kollarını narin bedenime sarıp başımı okşadı. O bunu yaptıkça daha çok ağlıyordum..
"Yemin e-ederim ben para göz d-değilim"
"Biliyorum Yuri"
"Y-yemin ederim değilim"
.......
Jongin beni eve bırakmış ağlamamam için baya bir dil dökmüştü. Bilmiyor ki eve geldiğim an ağlamak yerine mutfağa geçip börek, kurabiye,pasta yapıp sinirimi ve stresimi atacağımı.
Dediğim gibi olmuş mutfaktan çıkmayıp tamamen kendimi una bulayıp yemek yaptım. Kendimi o kadar kaptırmışım ki annemin geldiğini duymadım bile.
"Yuri bu ne hal?"
Omuz silkip fırından çöreklerimi çıkardım.
"Ne varmış halim de?"
Annem kollarını birbirine bağlayıp bana baktı. Ama bu bakış nasıl desem sanki anlat rahatla , ya da halime acıyor hadi bilemediniz evdeki unu yarıya indirdiğim içindir.
"Kim üzdü seni?"
"Kimse"
"Emin misin Yuri?"
"Evet anne biraz fazla abarttın"
Yanıma gelip başıma bir öpücük kondurdu
"Bence sen abarttın."
Gözümü devirdim. Annem gerçekten abartıyor.
"Göz devirme bana, hem baksana çikolatalı kurabiyeler den iki tepsi yapmışsın bu demek oluyor ki seni üzen kişi değer verdiğin birisi."
Gözümü kaçırıp annemin haklı olmasına acındım.
"B-ben ona değer vermiyorum"
"Tabi Yuri yarın anlatırsın nasıl olsa o yüzden bugün çok üstünde durmayacağım. buraları temizle uyu güzelim"
Annemi başımla onaylayıp etrafı toplamaya başladım. Çok dağınık çalışan biri olmadığım için yarım saatte bitirmiş çikolata parçacıklı kurabiye den bir ısırık aldım.
Odama geldiğim de başımı yastığa koyduğum an telefonumun mesaj sesi geldi. Başta umursamayıp gözümü yumdum. Ama sonunda içimde ki merak duygusu kabarmış telefonu elime almıştım.
Mesaj kutusuna girdiğim an gözlerimi kocaman açtım.
Jimin:
Özür dilerim...
......................
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Naughty ❀PJM❀
Fanfiction05****5478 Ben Park Jimin Seninle dans dersinde ortak olduk. Yuri: Ne zaman eşleştik? Ben berbat dans ederim Git başkasını bul partner olarak. Pjm: Biraz zahmet edip derse gelseydin öğrenirdin. Neyse yarın saat 16:00 da dans odasında ol!