Baby mochinin ağzından...
Dün arabada Yuri yi öptükten sonra hızla arabadan inmiş birşey demeden koşarak evine girmişti. Bense arkasından salak salak gülüp evin yolunu tutmuştum.
Şimdiyse erken saatte kalkıp gerçi kalkmış sayılmam çünkü hiç uyumadım. Yuri ile konuşup onunla sevgili olmak istediğimi söylemek için okula gittim.
Arabayı park edip önce kantine gidip tost ve portakal suyu alıp güzelce karnımı doyurup soluğu okulun bahçesinde aldım. Yirmi dakika sonra da kapının orda Chaewon ve Yuri yi görmem ile hızla yanlarına gittim.
"Selam kızlar"
Chaewon sıcak gülümsemesini sunup günaydın demiş ama Yuri den ne bir ses ne de bir soluk çıkmayınca bende çareyi Yuri nin yüzüne yaklaşmakla buldum.
"Günaydın Yuri"
Olabildiğince sessizce cevap verdi normal de sanki sesi çok çıkarmış gibi daha da sessiz konuşması canımı sıkmaya başladı.
"G-günaydın J-jimin"
"Ne duyamadım Yuri seni"
"Günaydın J-jimin"
Bariz utandığını belli eden yanaklarında ki kırmızı leke kendini belli edercesine ortaya çıkması beni keyiflendirdiği gibi de Yuri yi sinir ediyordu.
"Yuri biraz konuşa bilir miyiz"
Yuri eğdi başını kaldırıp sıfır iki saliseyle göz göze gelmemizi sağladığı gibi hızla Chaewon'ın elinden tuttu.
"Bizim işimiz var Jimin sonra konuşuruz"
Arkasına bile bakmadan hızla okula gitti. Benden kaçtığının farkındayım salak biri hiç değilim ama bu yaptığı kırdığı gibi de sinir bozucu.
**✿❀ ❀✿**Bütün gün Yuri benden kaçmış ben ise onu kovalamıştım. İlk başta eğlensen de sonraları sinir bozmuştu. Beni gördümü koşup gitmesi, tanımamazlıktan gelmesi. Benim ise durmadan Chaewon'a *nerdesiniz* mesajı atmam.
Şimdi ise Yuri ile karşılıklı evinin yakınında ki kafede oturuyor olmamız derin bir nefes almamı sağladı. Ah tabi buraya nasıl geldik.
Okul çıkışı buluşalım dediğimde kabul etmiş ama bir anda kaybolmuştu. Bende son çare olarak evine gittim tabi içimden tanrıya dua etmeyi de ihmal etmedim. Malum kapıyı Yuri açarda yüzüme kapatır diye.
Şans yüzüme gülmüş annesi açmıştı kapıyı. Ayak üstü birazcık sohbet etmiş sonunda da Yuri ile dışarı çıkmak istediğimi söyleyip izin almıştım.
Annesi hemen izin verdi zaten. Yuri mi?, Yuri de mecburen gelmek zorunda kalmıştı.
Elimde ki limonatayı masaya koyup kendimi belli edercesine öksürdüm.
"Yuri konuşmamız gerekler yok mu? Sence de"
Cevap vermemiş kafasını bile kaldırmamıştı. Bende bundan güç bulup söze tekrar atladım.
"Yuri seni seviyorum.... "
Başını kaldırıp cevap vereceği sırada elimle durması gerektiğini belirttip devam ettim. Sonuçta bu cesaret patlamasını bir daha yaşayamam
"Bana hemen cevap vermeye bilirsin, beklerim seni ama benden kaçma Yuri. Ben sana hislerimi söylerken, belli ederken ne kadar zorlandığımı bilemezsin. B-ben herşeyi belli eden direkt söyleyen biri değilim hiç olmadım ama sen beni farklı bir kişiye dönüştürdün. Bundan asla pişman değilim sonuçta senin dokunuşların var. Beni sevmiyor o-olabilirsin"
Sona doğru titreyen sesime engel olamadım. Ama konuşmaya da ara vermedim.
"Beni sevmen için, kendimi sevdirmek için elimden gelen herşeyi yaparım. Seni asla üzmem Yuri."
Yuri nin gözlerinin içine baktığım da, dolmuş gözler beklemiyordum.
"Yuri iyi misin? "
Başkası için sade bir soruyken benim için cevabını beklediğim bir çok sorunun cevabını karşılayan soruydu.
Yuri oturduğu yerden kalkınca bıkkınca nefes verdim. Yene benden kaçacaktı, sorularıma cevap vermeyecek beni bu kararmış halimden kurtarmadan gidecekti. Yani iki saniye ben öyle düşündüm.
Benim düşündüklerimin tam tersini yapıp minik kollarını bedenime sarıp başını göğsüme yerleştirdi. Zaten boyu kısa olduğu için daha fazla bir yere de koyamaz yani.
Anın sokun dan çıkıp kollarımı bedenine sardım.
"J-jimin senden hoşlanıyorum"
Seviyorum kadar etkileyici bir kelime değil kabul ama bu bile bana ümit verebilecek birşey olduğu için kalbimin hızlanmasına yetti bile.
Beline sardığım elimden birini başına koyup saçlarını okşayıp başımı şeftali gibi koman tenine gömdüm.
Biraz daha böyle kaldıktan sonra kafeden çıkıp Yuri nin evine geldik. Yol boyunca hiç konuşmadı. Deli gibi birşey söylemesini bekleyen ben tek bir kelime dahi edemedim, sabırla bekledim.
"Jimin"
Kot pantolonumun cebinden elimi çıkarıp Yuri ye baktım.
"Seni sevmiyorum"
Dediğine bozulsamda devam etmesini bekledim.
"Ama bu hoşlanmadığım anlamına da gelmiyor. Yani nasıl desem"
"Devam et Yuri içinden geçenleri söyle ki herşeyi bilerek bu yola çıkalım"
Ciğerlerine derin nefesi çekti.
"Bak Jimin ben babam ve annemden sonra aşk'a inanmadım, hatta başka kızlar gibi ilerde şunla evleneyim, çocuğum olsun, şu oğlan yakışıklıymış demedim. Aşk, hoşlantı benim için çok uzak kelimelerken sen birini bana yaşattın. Belki benim ki hoşlantı değil aşktır, ama bunu anlayacak biri değilim çünkü daha önce yaşamadım tatmadım bu yeni duyguları.."
Gözlerimin içine baka baka kurduğu cümlelerden sonra gözlerini gözlerimden çekip yere odaklandı.
"Sana şans vermek istiyorum Jimin ama buna pişman olmak da istemiyorum. Biliyorum sevgililikte kavga vs olur hiç etmeyelim demiyorum ama birbirimizi kırıp dökmeden yapalım olur mu? "
Yuri yi dikkatlice dinleyip gülümsedim. Bana kalan tek şey Yuri yi kendime bağlamak ki onuda yapacağıma inanıyorum.
"Bana güven Yuri seni asla yarı yolda bırakmayacağım"
Yuri gülümseyip yanağıma küçük bir buse kondurup evine doğru ilerledi
"Görüşürüz yeni sevgilim... "
Sonunda bitti lan iki haftadır bu bölümü yazmaya çalışıyorum. Kitaptan sıkıldım mı ne yaptım anlamadım valla hiç yazasım gelmiyor, zaten oylar desen berbat kitabı beğenmediniz mi? De böyle oluyor anlamadım ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Naughty ❀PJM❀
Fanfiction05****5478 Ben Park Jimin Seninle dans dersinde ortak olduk. Yuri: Ne zaman eşleştik? Ben berbat dans ederim Git başkasını bul partner olarak. Pjm: Biraz zahmet edip derse gelseydin öğrenirdin. Neyse yarın saat 16:00 da dans odasında ol!