Sabah olmuştu bile uykuyla süzdüm etrafı. Telefonumun çaldığını görünce ona baktım. Beni kim arardı ki? Yabancı numaraydı;
" Alo?"
"Alo, iyi günler Dicle hanım. Ben İstanbul Özel ****** Hastanesinden arıyorum."
"Buyrun?"
"Hastanız,Dicle Hanım ameliyat gerekiyor ancak o sizin ameliyatı gerçekleştirmenizi istedi.Buraya gelme durumunuz var mı ?"
"Ben artık hastanenizde görevli değilim ve şuan başka bi hastanede görevliyim oraya gelmem etik olmaz. Hastanede gerçekten çok iyi doktor arkadaşlarım ve hocalarım var. Onları tavsiye ettiğimi söylersiniz."
"İyi günler kusura bakmayın rahatsız ettim Dicle Hanım."
"Önemli değil, iyi günler size de" Diyip telefonu kapattım. Ne alaka sabah sabah diye düşündüm. Hemen kıyafetlerimi hazırlayıp duşa girdim.
Yine bi takımı giyip çıktım. Akşam Mirhan abim çağırmıştı ama gitmelimiyim, bilemiyorum. Bişeyler atıştırıp bunu yolda düşünürüm diyerek çıktım otelden. Arabayı hızlı kullanmayı seviyordum derken tam karşı karşıya Mardin'in dar sokağında kaldım.
Karşıdaki bana geri basmam için zorlarken hak benim olduğu için hiç halimi bozmadan bekledim. Geri basmayınca indi biri arabadan, bende indim.
"Bacım bassana geri ağam var acelemiz var "dedi .
"Ben ne diye basacakmışım geri. Yol benim sen bas geri de yolumuza gidelim."
" Bacım ağam var diyorum ,ağam."
"Banane be ağandan benim de işim var."
" Zorluk çıkarma lan" hadi diyerek kolumdan tutup sıktı.
"Kolumu bırak" dedim tıslayarak. Ama duymuyordu bile bu sefer beni arabaya doğru itti ama bu fazlaydı kendimi tam atağa geçirirken arabadan dağ ayısı çıktı.
" İtine sahip çık fazla oluyo sonra ben sorumlu olmam." dedim. Sinirlenmişti.
" Sen eve git tek gidicem" dedi korumasına. Tek kaşımı kaldırıp baktım ona. Siyah bi takım elbise giymiş saçlarını fönlemişti. Havalıydı baktığında ama ayıydı.
"Geç sende çek arabanı." diyince gözlerine iyice baktım.
" Yol benim ya, benim neyi anlamıyorsun ?"dedim.
" İnadın olmasaydı işimin başındaydım." dedi.
"İyi sen inat etmeseydin o zaman geri bas hadi." dedim. O it gibi kolumdan tutup arabama iteleyince sabrım taşmıştı. Ve geçmiş olsundu tek kolundan tutup çevrip arabanın üstüne yatırdım nefes nefeseydik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHUMDA SIZI
Teen FictionKüçüklüğünden kaçtı Dicle , gençliğinde yakaladı onu kader. Kendini bilmezin birine kendini bilmeyi öğretti. Belki görünen yaralar yoktu ama onların yarası da sızısı da ruhlarındaydı. Güçlü bir kadın olmayı öğrendi. Oldu da. Gıptayla bakardı herkes...