"Nolur yani 2 gün daha dursan."
"Olmaz dedim ya Ayşe. Kaç gün oldu gidiyim, işleri yoluna koyuyum, düzenimi kurayım."
Beni ikna etmek istercesine baktı. Ama yeterdi bu kadar kalmak. 2 bavul alıp aşağıya indirsinler diye kapımın önüne koydum. Ayşe bu sırada küsmüş balkona çıkmıştı.
Yanına gidip oturdum. "Hep yanımdaydın güldüğümde, ağladığımda ,düştüğümde, kalktığımda. Dayım yani baban benle ilgilenirken bile kıskanmadın. Benim hayatımı çaldın bile demedin."
"Saçmalama."
"Diyebilirdin, diyebilirdiniz. Dinle sen benim kız kardeşimsin. Diğerleri de abim ve kardeşim. Arifle ikiz gibiyiz senle de öyle. Ben ne kadar neşeli görünsem de susardım anlardın beni. Yine anla olur mu? Belki bencilce ama sen beni yine anla." dedim.
"İçimden gelmiyor seni göndermek hem sen hepimizi hep gururlandırdın. Güçlü kadınsın sen. Unutma bunu hep güçlü ol .Yıkılacaksan da bana yıkıl. Kimseye de güvenme. Sen anlarsın tabi ama oralar tekin değil ne kadar babamın işleriyle uğraşsan da töre farklı bir şey gücün yetmez diye korkuyorum."
"Töre beni ilgilendirmiyor Ayşe, ben sadece doktorum o kadar. Korkma." dedim. Baktım. Sarıldı.
"Sen." dedim.
"Ney ben?"
"Sende gelsene benle, en azından bir süreliğine."
"Hastaneye çalışan alıcam, birilerini çıkarıcam. En azından o zamanlık bana yardımcı olsan? olmaz mı? ben bilmem ki hukiki boyutlarını." diyerek şirinleştim.
"Yapma şöyle."
"Geliyor musun Aaayşe ya sen nasıl bir kraliçesin ya, nasıl, nasıl?" dedim.
"Manyağın tekisin." dedi gülmeye başladı.
"Hadi küçük bavul bize yeter. Ev bakcaz hastaneyi düzene sokcaz."
"Sonra bana İstanbul yolu."
"Yook tatil ısmarlarım." dedim.
"Bak şimdi daha cazip geldi."
"Kalk hadii." dedim. Ve ona da bir şeyler ayarladık. Öğleni geçmiştik.
---------------------------------------------------------
"Mardine ilk gelişim." dedi bakarak.
"Güzel ama. Değil mi?"
"Daha gezmeyelim yeter hangi evi düşündün."
"Şu dublex olan ev bir süre orda kalıyım. Hem büyükte gelirseniz falan bahçe yoksa da teras var."
"Bende beğendim orayı. Hadi söyle de tutalım." dedi önümüzden giden emlakçıyı işaret ederek.
Gidip konuştum. Gerekli şeyleri imzaladık ama tabi ki bugÜn orda kalamazdık. Arabamı almaya gitmeliydim ama onlardan birinin beni görmemesi gerekiyordu. Hava kararınca giderdik.
"Yiyelim mi bir şeyler?"
Acıktım valla dedi karnını tutarak. "Gel bakalım işte bu taraf." diyerek bi dükkana oturduk. Karnımızı doyurduktan sonra otele gidip duş aldık. Aynı odada kalıyorduk. Yarın evimi boyayacaktık, eşyaları seçecektik. Heyecanlıydım. İlk defa bu işleri kendim yapıyordum. "İyi ki varsın" dedim. Sarılarak" Hadi hadi sence bu takım mı? Bu mu? "dedi. Duygusallaşmamı engelleyerek. "Bu daha hoş sanki" diyerek kararlar verdik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHUMDA SIZI
Teen FictionKüçüklüğünden kaçtı Dicle , gençliğinde yakaladı onu kader. Kendini bilmezin birine kendini bilmeyi öğretti. Belki görünen yaralar yoktu ama onların yarası da sızısı da ruhlarındaydı. Güçlü bir kadın olmayı öğrendi. Oldu da. Gıptayla bakardı herkes...