Bölüm-10

174 27 20
                                    


"Senin derdin ne manyakmısın?"

"Neden söylemedin?"dedi deliye dönmüş gibi.

"Neyi?"

"Eve neden gelmediğini."

"Gelmeyeceğimi söyledim sana."

"Senin halin ne" 

"Kavga ettik bir şey yok"dedi nefesini düzene sokmaya çalışırken.

"1 bardak su getirirmisin?" Ayşe hemen ayaklandı su getirmeye gitti.

"Mirhan abi, buna gerek yoktu."

"Ne demek gerek yoktu? Sen neler umut ettin. Geldiğin gün gözünde gördüm ben."

"Sen babamla mı kavga ettin?"

"Oğuzla."

"O ne alaka ben onu tanıyamıyorum ya harbiden bak."

"Tanıma zaten iyice çıktı yoldan."

"Sana söyledikleri şeyleri ciddiye alma."

"Almadım. Fazla yüz vermişim onu anladım."

"Babam, üzgün."

"Abi lütfen bana onun ya da Oğuzun lafını yapma olur mu?" Ayşe o sırada su getirdi ve uzattı. Koca bardağı tek dikişte içti.

"Kalabilirsin istersen bugün." dedi Ayşe.

Bana baktı. Onaylarcasına baktım.  

"Zahmet olmasın otele giderim."

"Saçmalama abi, ben varım burada. Ev hepimize de yeter gel hadi odanı göstereyim" dedim.

   Aslında dayımlar gelir diyeydi bu oda. Çarşafları geçmesi gerekiyordu Ayşe yapsındı. Dosyalara bakmam gerekiyordu. 

Abi bak banyoya temiz havlu falanda koydum. Kıyafetler? onur abiminkiler vardı ve vermek zorunda kaldım.

"Kıyafetlerde var orda giyinebilirsin tamam mı?"

"Tamam Dicle ,duş almak iyi gelecek." 

"Odanı da temiz çarşaf ayarlıyorum. Sen çıkana kadar odada olmayız terasa çıkıcaz keyfine bak."

"Tamam."

--------------------------------------

"Hadi be kızım 2 yastığı da sen geçir, kahve alıp yukarı çıkıyorum gel sende ."

"Tamam kuzu geliyorum hemen."



MİRHAN'DAN

  Fazlasıyla sinirliydim. Kızın yıllarca hasretini çekmiş. Sızlanmış. Sonra basit kadın yerine koyup bir de utanmadan söylemiş. Nasıl delirmezdim. Dicle'yi yıllarca ben de aradım. Çünkü annesi beni tanıyordu ve bana emanet etmişti. Ondandı Dicle'ye düşkünlüğüm. Biliyordu demek ki Oğuzun ne halt olduğunu neyse diyerek soğuk duşa attım kendimi iyi gelecekti duş.

 Fazla oyalanmadan, kızların da sesi gelmeyince çıkmaya karar verdim. Havlunun tekiyle belimi sararken küçük olanı da saçlarıma sürtüyordum. Rahatlamıştım. İyi kavga etmiştik. Odaya girdim. Ayşe daha çıkmamış mıydı?

Geldiğimi hissetmiş olmalı ki hızla döndü.

"Şey kusura bakma. Yastık kaldı da Dicle onu da sen hallet dedi. ımm şey ben çıkıyım." dedi. Kapıda bekliyordum.

"Sıkıntı yok."  yaklaştı. Bu kız güzeldi, fazla güzel!

"Geçiyim?" bir şey demeden yol verdim gitti. Dikkatimi çekmişti.

RUHUMDA SIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin