Flashback
"Poyraz uyansana oğlum" diyerek sıra arkadaşını dürttü. Poyraz dün gece geç saatlere kadar ders çalıştığı için bugün uykusuna yenik düşmüş sırasında uyuyakalmıştı. Kafasını kollarının üzerinden kaldırarak gözlerini ovuşturup hemen yanında duran gözlüğünü taktı. Sıra arkadaşına döndüğünde arkadaşının kaşlarıyla tahtayı göstermesiyle odağını oraya çevirdi. Neden orada olduğunu merak ederken Matematik öğretmeni "Teşekkür ederiz Ayşe'cim" diyerek kızı gülümsemeyle yolladı. Kız da öğretmene en tatlı gülümsemelerinden birini yollayarak sınıftan çıktı.
"Niye gelmiş?" diye merakla Alp'e sordu.
"Voleybol takımı mı kurulacakmış neymiş, onun için." diyerek tahtada duran soruyu defterine geçirmeye başladı arkadaşı.
"Erkek alıyorlar mıymış?" diye arkadaşını dürttü bu sefer. Arkadaşı ise bir şey söylemeden kafasını aşağı yukarı sallamakla yetindi.
Her ne kadar aklında yakınlaşma olmasa da en azından ufak bir iletişim halinde olmak vardı. Ders biter bitmez hızla spor salonundaki Beden Eğitimi öğretmeninin odasına kapıyı tıklayarak girdi. Öğretmeni onu görünce elindeki kağıtları masaya bırakarak odağını karşısında yeni uyandığı belli olan oğlana çevirdi.
"Buyur Poyraz?" dediğinde Poyraz bunu sormaktan çekinir bir şekilde sordu.
"Şey hocam voleybol takımına girebilir miyim?" dediğinde çok da şaşırmadığı o cevabı aldı öğretmeninden.
"Poyraz, basketbol takımındasın ve saatler uymaz zaten. Son senen bir de, napacaksın?" dediğinde düşen yüzünü toparladı.
"Teşekkürler hocam" diyerek odanın kapısından çıkacaktı ki Ayşe'nin önünden geçmesiyle durakladı.
"Hayır tabii ki, söyle ona da. İstemiyor de." diyerek kız elindeki voleybol topunu yerde sektirerek arkadaşıyla ilerledi. Asla ama asla onu fark etmemesi kalbine bir bıçak darbesi yemiş gibi hissettirse de artık alışmıştı. Üniversite için çok büyük hedefleri olduğu için bir ilişki içine girmekten hep kaçmıştı. Uzaktan sevmek onun için daha az zedeleyici olanıydı. 2 yıldır nasıl uzaktan sevdiyse yolları ayrılana kadar bu böyle devam edecekti.Herkese yeniden merhabaa. Aklıma aniden gelen arkası boş bir kurguyla geldim. Olanları yazmaya devam ettikçe karar vereceğim için en azından bana gaz olması için böyle kısa bir tanıtım tarzı bir şey yaptım. Bu tanıtım yazdığım gibi flashback. Yani kitapta geçecek olacak zamanda değil, daha önce olan bir olaydan bahsettim.
Kitabın ismine bir türlü karar veremeyerek daha önce kullandığım 'Aşk Kırıntıları' aklıma geldi. Ancak çok basit de geldi. En azından hoş dursun diye İngilizce isim koydum dlaşdöşwor.
(Bir kaç kişide vardı, gerçekten çok güzel duruyor.)İlk bölümü kısa süre sonra atarım ancak bunun için diğer kurgumda yaptığım gibi (ilk bölümde) ufak bir sınır, 20 vote ve 10 yorum var.
Umarım keyifle okuyacağınız bir kurgu olur. Ben de salavat getirerek ilk bölümü yazmaya başlıyorum.🌝💙