❈Poyraz'dan
"Olaya bak anasını satayım." dedi Yiğit. Olan biteni anlatmıştım.
"Abi hayır nasıl tanımıyor onu aklım almıyor. Ya insan simadan bile benzetir bir şey yapar. Sinirlerim bozuldu" diyerek güldü Burak da.
"Ben boş verdim bile, siz de öyle yapın. Hatırlamaması daha iyi zaten." diyerek kahvemden bir yudum aldım. Hava kararmış olmasına rağmen ışıkları açmamış, benim evimin balkonundaydık. Aklıma Survivor gelince otomatik bir şekilde Ayşe de gelir olmuştu. Ve bu rahatsızlık verici bir şeydi."Yazık lan" diyerek Yiğit omzuma vurduğunda gözlerimi devirdim.
"Siktir git ya" diyerek üzerime ne kadar kahve döküldüğüne baktım. Kahve bardağımı masaya bırakarak içeriye yürüdüğümde arkamdan güldüklerini duyuyordum. Hızla üzerime yeni bir tişört geçirerek tekrar balkona çıktım. İkisi kendi arasında sohbet ederken telefonumu elime alarak Elif'ten gelen mesajı açtım.Gönderen: Elif
Uzun zamandır konuşamıyoruz. Nasıl geçti, seçildin mi?Gözlerimi telefondan çekerek geceyi delen şehrin ışıklarına baktım. Ayrılsak da hala bu tür durumlarda yazar olmuştu. Ortak çok arkadaşımız vardı. Her ne kadar ikimiz de birbirimizden kaçsak da denk geliyorduk ve öyle zamanlarda iki arkadaşmış gibi sohbetlere katılıyorduk. Bu iyi bir şey miydi kötü bir şey miydi emin olamıyordum. Bazen kavgalı olmadığımız için bir ferahlama duygusu olsa da bu durumun tekrardan barışma ihtimalimizi arttırma olasılığı canımı sıkıyordu.
Gönderilen: Elif
Seçildim.Yazdıktan kısa süre sonra cevap gelmişti.
Gönderen: Elif
Vaay tebrik ederim. Başarı ve şans seninle olsun inşallah. 🤍Gönderilen: Elif
Teşekkür ederim 🙏Yazdıktan sonra sohbetten çıkarak İnstagram'a girdim. Dm kutusuna baktığıma Aleyna'nın isminin altında gördüğüm 'hikayesinde senden bahsetti' yazısıyla merakla açtım. İkimizin bugün çekmiş olduğumuz bir fotoğrafını paylaşmıştı. Ben de kendi storymde paylaşarak gelen diğer bir kaç mesaja cevap verdim. Merakla Aleyna'nın hesabına girerek takip ettikleri kısmına 'Ayşe Yüksel' yazdım. Çıkan tek isim vardı. Ona bastığımda hesabın gizli olmasıyla ağzımdan bir 'of' çıkmıştı. Telefonu kapatarak masaya koydum. Titreyen vücudumla sandalyenin arkasında duran hırkayı üstüme geçirerek ellerimi cebime koydum.
"Güncelleme bok gibi olmuş"
"Harbiden oğlum ya"
"Abi ben oynamam daha bak söyliyeyim"
"İt herif oyna diyen mi var"
"İt?"
"Herifi de var"
"Ağzına telefonu sokucam şimdi"
"Denesene"Onlar didişirken aklıma gelen anıyla yüzüme buruk bir gülümsemenin yayıldığını hissediyordum.
Flashback
"Bence çıkmıyorlar." diyerek yanındaki arkadaşına destek olurcasına elini omzuna koydu.
"Bal gibi de çıkıyorlar." demişti Poyraz. Gerçeklerden kaçmaktan nefret ederdi.
"Tamam yeter artık. Bir daha Ayşe'nin a'sını duymayacağım. Anladın mı?"Yemekhanede karşı masada yüzü ona dönük gülerek yemek yiyen Ayşe'ye baktı Poyraz. Ona yakın ama bir o kadar da uzaktı. Kafasına koymuştu. Lise biter bitmez ona açılıp tüm hislerini söyleyecekti. Sınavı gayet güzel bir şekilde de atlatmıştı. Ama her şey planladığı gibi gitmemişti. Ayşe'nin bir sevgilisi vardı. Bunu hesaba katmadığı için kendine sövüyordu. O, sınavlar bitmesine rağmen belki Ayşe okuldadır konuşma fırsatım olur diye okula gelmeye devam ederken, Ayşe ise yine aynı sebepten başka biri için gelmişti.