Bölüm beş: çiz beni

384 20 9
                                    


Selamlar! hadi başlayalım, İYİ OKUMALAR!

Hayal kırıklığı; şahikanın şu anda hissedebileceği tek şey buydu. derin bir üzüntü hissi ile hayal kırıklığı, hüznü kadar derin ki neredeyse acıtıyordu.

Parmakları titriyordu, dudakları hafifçe titriyordu ve gözleri yaşla dolmuştu. Ama yinede gözyaşlarını tutmak için çok mücadele etti.

Az önce gördüğü o adamın ve tabii ki enderin önünde ağlayarak kendini utandırmayacaktı.

Masadan inen Ender, şimdi gururla görüldüğü üzere kocası olan adamın yanında duruyordu. Şahika doğruca gözlerinin içine baktı, pişmanlık belirtileri aradı ama bulamadı.

Ona küçük bir gülümsemeyle bakıyordu, gözlerindeki endişe miydi? Ama hayır, öyle görünmüyordu. Sadece garipti. Memnuniyet ve hafif bir tereddütün karışımıydı.

Hayır; endere gözyaşlarını görmesine vermeyecekti. Ender, onu gördüğü ilk andan itibaren ona sinyaller veriyordu. flört ediyordu ama yinede her zaman uzaktı. Tıpkı rüyalarındaki görüntü gibi.

Peki neden umut verdi ki ona? O jestler ve flört tonları ne içindi? ne tür bir oyundu bu? Ve Şahika'nın bundaki rolü neydi? hiçbir şey mantıklı gelmiyordu.

Ama en önemlisi, şahika gördüğü sahneden neden bu kadar etkilenmişti? bilmiyordu. Bu işte bir gariplik olduğunu hissediyordu ama bu kadarını değil. Zar zor tanıdığı bir kişiye karşı bu kadar güçlü bir cazibe nasıl hissedebilirdi. Duyguları o kadar güçlüydü ki, enderin başka bir kişiyle birlikte olması gerçeği gözlerini doldurdu. Neler oluyordu!?

Ama enderin " şahika!.Ve tam zamanında geldin, çok iyi" demesi düşüncelerini kesti. sonra ender yanında duran adama baktı ve kollarını onun kollarına sardı! "bak hayatım, bahsettiğim umut verici genç kız, Şahika; benim için çok yararlı olacağına inanıyorum"

Sonra ona çok tatlı bir sahte sırıtış verdi, ona verdiği baştan çıkarıcı gülümsemeler gibi değildi. şahika bir an kusacak gibi oldu.

Başkan denilen adam boğazını temizledi ve şahikaya yukarı ve aşağı baktı; neredeyse gözleriyle ölçüyordu onu. Biraz tedirgin görünüyordu! "evet. Karım sizden çok bahsetti genç bayan. ben mustafa. ama sen bana başkanım diyeceksin, tıpkı herkes gibi" endere döndü "bugün oldukça meşgulüm. Sonra konuşuruz."

Ender başını salladı: "elbette hayatım. Benim de yapacak çok şeyim var" sonra öne eğildi ve adamın yanağını öptü! Şahika'nın gözlerinin önünde. Evren neden ona karşı bu kadar acımasızdı!?

Ender kapıya doğru yürüdü  ve arkasından "hadi şahika" dedi. Şahikanın ender'i bir köpek yavrusu gibi takip etmekten başka ne seçeneyi vardı ki?

enderin ofisine ulaştıklarında şahika ile konuşmak için döndü; ve tabii ki; şahikanın odak noktası enderin kalçalarının sallanması olduğu için önüne dikkat etmiyordu. Bu yüzden neredeyse endere çarptı..

Şahika nefesini tuttu, burunları neredeyse dokunuyordu. Ender'in sıcak nefesini dudaklarında hissediyordu.

Ama ender boğazını temizledi ve şahika geri adım atmak zorunda kaldı: "çok pardon, ender Hanım.." Ender'in ona sert bir şekilde baktığını görünce sesini kaybetti!

"başkan hanım"

şahika gözlerini kırptı: "pardon!?"

"bu holdingde ben başkan hanımım. sende.."Hafif bir duraklama verdi, belki de konuşmasının etkisini arttırmaya çalışıyordu. Ki buna hiç gerek yoktu. Şahika her kelimesini dikkatlice dinliyordu "...başka herkes de bana öyle seslenir"

unutma beniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin