KİLİT

94 40 6
                                    

'' Dolaşmış bir ip yumağı nasıl çözülür ... ''

Karanlıkta yavaşça ilerlerken yine o ses duyuldu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Karanlıkta yavaşça ilerlerken yine o ses duyuldu. Durdular etraflarına bakındılar ve devam ettiler. Uraz birden durdu ve arkasından gelen Kadir, Azra ve Defne onun ile birlikte çarpıştı.

Kadir: Ne oldu abi ya, niye durdun ki?                                                                                                                           Azra: Evet, burnum ya o nasıl durmak öyle. (Azra Kadir'e çarpınca burnunu incitmiş ve sızlanarak konuşuyordu.)

Uraz: Şurada bir şey var ona bakıp geliyorum burada bekleyin. (Deyip o şeyin ne bakıyordu.) "Burada bir kapı var buraya gelin." Kapının önünde beklerken Uraz kapıyı sessizce açmaya çalıştı ama bina o kadar eski ki gıcırtısı mahalleyi ayağa kaldıracak gibiydi. Kapının açılmasıyla içeriye doluştular. İçeride eski dolap, sandalye ve tablodan başka bir şey yoktu. Onlar odayı incelerken merdivenden sesler gelmeye başladı, biri aşağıya iniyordu. Hepsi bir yana kaçıştı ve kapının arkasına geçip kapının açılmaması için kapıya yaslandılar. Adam aşağıya inse gerek sesler kesildi.                     Kadir: Ohh, bir yakalanacağız sandım. Uraz kapıyı açıp etrafı kontrol etti.                                     Uraz:Tamam kimse yok, odaya bir bakalım işe yarayacak bir şey var mı. Odayı inceleyerek başladılar daha ne aradıklarını bile bilmiyorken. Kadir dolaba bakıyor, Defne tabloyu inceliyor, Azra ve Uraz onlara ışık tutuyorlardı.                                                                                     Kadir: burada hiçbir şey yok.                                                                                                                                              Defne: Burada da yok. Odadan eli boş çıkıp başka bir oda aramaya başladılar. Karanlıkta dolanırken sanki yakalanacaklardı. Bir uğraş sonunda bir kapı daha buldular .Kapıyı açıp içeriye girdiler. Bu oda bir salonu andırıyordu; eski bir koltuk, tablolar ve dolaplar vardı. Tekrardan aramaya koyuldular.  

Tabloların arkasına, koltuğun üstüne ve altına, dolaplara bakıyorlardı. Biraz bakındıktan sonra Defne elinde bir kutuyla sevinerek yaklaştı.                     Defne: Bunda işe yarar bir şey olabilir. Hep birlikte kutuya bakıyorlardı, Defne kutuyu dolapta bulmuş acaba için dene var? Kutuyu açtılar ve içinde sadece oyuncak ayıcık vardı. Hepsinin morali bozuldu çünkü kaçak saattir aradıklarına rağmen hiçbir şey bulamamışları. Odanın altını üstüne getirdiler ama işlerine yarayabilecek hiçbir şey bulamamışlardı. En azından onlar öyle sanıyordu. O odadan da çıktılar ve bir kapı daha, burada bir şey bulma umuduyla girdilerse de yine elleri boştu. Uzun oturup dinlenmeye karar verdiler. Telefonlarının şarjı az kalmış ve yorulmuşlardı. Azra Defne'nin elindeki oynadığı şeye baktı.  Azra:'' O elindeki ne öyle ''  Defne: ' ' Kutudan 'oyuncak, hoşuma gitti yanıma aldım.' '  Uraz: ' 'Şimdi oyuncakla oynamanın zamanı mı, ne yapacağımızı konuşalım.' 'Azra Defne'nin elindeki oyuncağa dalmıştı. Birden bir şey görmüş gibi irkilip oyuncağı aldı arkasını çevirdi ve ayıcığın üzerine kağıt yapıştırılmıştı. Hepsi sevinçle kağıda bakıyordu. Ne zamandır aradıkları şey yanlarındaymış ama onlar fark etmemiş. Kağıtta '' olanların etkisinden çıkamayabilirsiniz   sanki bir l abirentte dolaşıyormuş gibi ... '

GİZEMLİ KAPİNİN ARDI (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin