🍬🍬 KARIŞIKLIK OLMASIN DİYE BİR ŞEY SÖYLEYECEĞİM;
BEN KONUŞMALARDA BAŞA '' - '' KOYUYORDUM AMA ARTIK KOYMUYORUM. BU ÖNEMLİ ŞEYDEN SONRA DEVAM EDEBİLİRİZ. 🍬🍬
Mika neden çağrıldıklarını anlamaz bir şekilde etrafına bakındı. Kadın onları asansörden en üst kata doğru çıkarıyordu. Orası müdürün yeriydi. Mika oraya girmek için fırsat kolluyor ve o fırsatı bulmuştu. Bir sürü koruma vardı, evet. Ama bu girip bakınmayacağı anlamına gelmezdi. Uzaktan da olsa oraya bakmak istiyordu. Belki bir şeyler bulabilirdi, kim bilir?
Asansörün kapısı yavaşça açıldı. Koridorun az ötesinde kahverengi bir kapı vardı. Kadın kapıyı tıklattı. İçeriden tok bir ses geldi ve kapı açıldı. Mika heyecanını gizlemeye çalışarak kapıdan içeri girdi. Gözleri önünde duran yaşlı adamın solgun kırmızı gözleriyle buluştu. Saçları beyaz, gözleri kırmızı olan bu adam yaklaşık 60 yaşlarındaydı.
'' Hoşgeldiniz, buyurun oturun.''
Dedi yaşlı adam önündeki karşılıklı iki koltuğu göstererek. İtiraz etmeden oturdular. Yuu karşısındaki Mika'ya doğru baktı. Gözlerindeki heyecanı görebiliyordu. Gülümsedi, kendini toparlayıp boğazını temizledi.
'' Bizi çağırmışsınız. Bu saatte kimse buralarda olmaz oysa ki. Neden çağırdınız? ''
Yuu tek kaşını kaldırıp bir cevap bekledi.
'' Bir şeyler içer miydiniz? ''
'' Hayır, teşekkürler. Buradan çıkıp yemeğimi yemek istiyorum. ''
Yuu Mika'ya doğru baktı tekrardan. Aslında aç değildi ama Mika'nın bir şeyler yemesini istiyordu. Bu fırsatı bulmuşken elinden alınması onu çok sinirlendirmişti.
'' Pekala, lafı uzatmayalım o zaman. Kaçan çocuk hakkında. İsmi Hinata, doğru değil mi? ''
'' Öyle birini tanımıyorum. ''
Yuu anlamaz gözlerle bakarken Mika'nın gözleri irileşti. Ablasından bahsediyorlardı ama Yuu onu hatırlamıyordu. Ona da anlatma gereği duymamıştı.
'' Yalan söylemeyiniz. Kaçmadan önce yanında görüldünü-''
'' Ben tanıyorum. ''
Yuu Mika'ya baktı. Nereden tanıyordu bu kızı?
'' Ama şuan bahsetmek istemiyorum. Hem o kızdan haberim yok. En son kaçtığı zaman kapının önünde gördüm, bu kadar. ''
'' İsmi Hinata mı? ''
'' Hatırlamıyorum ama kaçan bir kız vardı. ''
'' Kaç yaşındaydı? ''
'' Hatırlamıyorum. Bunun için mi çağırdınız? ''
'' Bizim için tehlike oluşturuyor. ''
'' Ne tehlikesi? Bizi sonsuza kadar tutmayı düşünmüyorsunuz herhalde? ''
'' En iyisi siz yemeğinizi yiyin. Saat geç olmak üzere. Size eşlik edilsin. ''
Adam kıza doğru baktı ve kız başıyla onayladı. Mika'yı dürttü ve kapıya yöneldi. Mika sinirli bir şekilde adama bakıp önündeki kadını takip etti. Yuu ne olduğunu anlayamamıştı. Kimdi bu? Buradan kaçmak mümkün müydü? Ya o kaçtıktan sonra güvenlik önlemleri arttıysa? O zaman hiç kaçamazlardı.
Mika Yuu'nun önünden gidiyordu. Bir an yavaşladı. Yuu ona yetiştiği zaman Yuu'nun yanına geçip onunla beraber yürümeye başladı.
Yuu ona doğru baktı. Mika ise ona bakmıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/264712778-288-k116758.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Red Carnatıons /MikaYuu
RandomMika, Yuu ile beraber anılardan, zamandan kaçmaya çalışır. Her şey geri teperken, anılar kendini yavaş yavaş tekrarlamaya başlar ve zihinlerinde tekrardan yer bulur. Okumak için ONS izlemiş olmanız gerekmez. ~ Kırmızı karanfil, tutkulu aşk, aşkın...