16 Haziran 2040- GünümüzHinata
'' Veeeee... Ta-da! ''
Gözlerimi evde açtım. Önümde son derece nefis görünen fazla uğraşılmış bir sofra vardı.
'' Vaayy, sen böyle şeyler yapmayı bilir miydin ya? ''
Gözlerini devirdi. '' Benim elimden her iş gelir. ''
Kıkırdadım. '' Tabii tabii. İnşallah tuzu fazla koymamışsındır. Pizza söylemek için oldukça geç oldu. ''
'' Bırak boşu da gömül yemeğe. Çok güzel yaptım. ''
Dudağımı büzdüm. '' Çok kötüsün. ''
Bir şey demeden sandalyeyi çekip oturdu. Bende onun karşısına geçtim.
Yemekten bir kaşık aldım. Aldığım gibi de peçeteye tükürdüm.
'' Lan bu nasıl yemek?! ''
'' Ne var ya? Kolaysa sen yap! ''
'' Yaparım. Senin böyle yapacağını bilseydim pizza söylerdim. ''
'' Çok istiyorsan söyle. Ben yemeğimi yiyeceğim. ''
'' Kızım bu yenilecek durumda değil. İyi misin sen ya?! ''
'' Ya git pizzanı söyle rahatsız etme beni! ''
Göz devirip odama doğru yürüdüm. Bir yemek yapacaktı onu da becerememişti. Bu gidişle aç kalacaktık.
Odama geldiğimde bir süre telefonumu bulmak için odaya göz gezdirdim. Sonunda telefonu masamın üstünde gördüm. Yavaşça alıp numarayı tuşladım.
- Merhabalar efendim, nasıl yardımcı olabilirim?
Bir süre düşündüm. Ne söyleyeceğime bakmadan aramıştım. Kafam çok dağınıktı.
- Efendim?
- H-ha? Ah... Ben bir büyük boy pizza söyleyecektim. ******Adresine. Pizzada zeytin olmasın.
- Peki efendim. Ekstra istediğiniz bir şey var mı? Tatlılar indirime girdi.
- Yok, teşekkürler.
- Siparişiniz yarım saat sonra adrese ulaşacaktır. İyi günler.
- Size de, teşekkürler.
Telefonu kapattım ve masaya geri bıraktım. Mutfağa doğru yürüdüm.
- Pizza sipariş ettim, sende yersin diye fazla söyledim. Bak yine iyiyim, ben olmasam sen ne yapardın?
- Hahaha! Çok komik, budala.
- Budala diyene de bak!
Diyip burnunu sıktım. Acı içinde geri çekildi ve yemeği kaldırdı.- Yiyemedin değil mii~?
Cevap vermeyip yemeği tezgaha bıraktı ve yanıma doğru geldi.
- Senin dilin fazla açılmış ha!
- Hımm Hımm.
Alnıma yavaşça vurup salona doğru yürüdü. Bende gülerek arkasından koltuğa oturdum. Beraber televizyon izlemeye başlarken telefonuna gelen bildirimle telefonu alıp mesaja baktı.
- Ben gitmeliyim. Sen bir şeyler izle tamam mı? Biraz geç geleceğim, kusura bakma
- Yok, git sen. Beni merak etme.
Yüzüne minik bir tebessüm oturtup salondan çıktı. Ne mesajı gelmişti acaba, alel acele çıktı böyle?
- Kimseye kapıyı açma Hinata!
![](https://img.wattpad.com/cover/264712778-288-k116758.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Red Carnatıons /MikaYuu
AléatoireMika, Yuu ile beraber anılardan, zamandan kaçmaya çalışır. Her şey geri teperken, anılar kendini yavaş yavaş tekrarlamaya başlar ve zihinlerinde tekrardan yer bulur. Okumak için ONS izlemiş olmanız gerekmez. ~ Kırmızı karanfil, tutkulu aşk, aşkın...