'' Hey, Yuu-chan! Günaydın! ''
Yuu aniden gözlerini açtı ve önüne baktı ama beklediği görüntü yoktu. Mika uyuyordu. Büyük ihtimalle o sesi rüyasında duymuştu.
'' Mika... '' kıpırdanma yoktu. Mika sessiz bir şekilde uykusuna devam ediyordu ama sabah olmuştu...
'' Mika uyanmalısın! '' ve yine sessizlik. Ne kadar bağırsa da nafileydi. Yuu emindi onun uyanacağından. Burada oturup onu bekleyecekti.
Yuu yavaşça doğruldu. Elini yüzünü yıkamak için lavaboya geçti.
Önünde ki aynaya bir süre baktı Yuu. Dağınık saçlarına, hafif kısılan gözlerine... Sonra saçlarına dokundu. Eline aldığı rastgele bir tarakla saçını taramaya başladı.
'' Duşa girmeliyim. '' söylediği gibi duşa girdi Yuu. Her zaman ki sampuandan bıktığı için yeni şampuan istemişti. Eskisini Mika için atmamıştı.
Şampuanı eline aldı. Saçlarına akan su şampuanın kapağına damlarken kapağını açtı ve kokladı.
'' Lotus çiçeği mi? '' omuz silkti ve şampuanı eline sıktı. Sıktığı şampuanı da kafasına sürdü ve köpürtmeye başladı.
'' Yuu-chan? Burada mısın? '' Yuu Mika'nın ona seslenmesiyle korku ve şaşkınlıkla yerinde sıçradı.
'' Buradayı-A! N'apıyorsun!? '' Mika kapıyı tıklamadan içeri dalmış Yuu'ya bakıyordu.
'' Buradaymışsın! '' Yuu kenarında ki havluyu eline aldı ve Mika'nın suratına fırlattı.
'' Kapıyı tıklamayı öğren. '' Mika kapıya yaslandı.
'' Çıkayım mı yani? '' Yuu kızarık yanaklarıyla sinirle bağırdı.
'' Bir de soruyor musun?! '' Mika yaslandığı yerden doğruldu ve havluyu eline aldı.
'' Pfftt! '' söylene söylene kapıyı kapatırken Yuu arkasından seslenmeye başladı.
'' Mika! Havluyu geri ver! '' Mika'dan çıt çıkmıyordu. Yuu etrafına bakındı ama o havludan başka havlu getirmemişti.
'' Mika burada havlu yok! ''
'' Ya havlumu getirirsin ya da buradan çıkmam. '' Yuu kapıya baktı ama ne bir ses ne de bir hareket vardı.
Yuu bir süre Mika'yı bekledi ama cevap yoktu. Yuu da çıkıp almaya karar verdi. Duş başlığından akan suyu kapattı ve kafasını salladı.
'' En azından saçımdan su akmasın. ''
Yuu her yerinden akan sularla kapıya yöneldi. Kapının önünde bir süre suların akmasını bekledi. Artık akmayınca kapıyı açtı ve etrafına bakındı.
'' Mika neredesin? '' yine ses yoktu.
Yuu etrafının temiz olduğunu görünce kapıyı arkasında bıraktı ve oradan çıktı. Ayak izleri yerde belli olurken odada havlusunu arıyordu. Mika ise ortalıkta görünmüyordu.
'' Umarım havluyu alıp odadan kaçmamıştır. İnsanlara çıplak görünmek istemem. ''
'' Güzel fikir olabilirmiş aslında. '' gelen sesle Yuu arkasına döndü. Mika ona bakıyordu.
'' Havlumu ver. '' Mika ilk kez duyarmış gibi anlamaz bir bakış attı.
'' Ne havlusu? '' Yuu Mika'nın üstüne yürüdü.
'' Aldığın havlu işte! '' Mika'nın tam önünde durdu.
'' Ha! O mu? '' Yuu başını salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Red Carnatıons /MikaYuu
RandomMika, Yuu ile beraber anılardan, zamandan kaçmaya çalışır. Her şey geri teperken, anılar kendini yavaş yavaş tekrarlamaya başlar ve zihinlerinde tekrardan yer bulur. Okumak için ONS izlemiş olmanız gerekmez. ~ Kırmızı karanfil, tutkulu aşk, aşkın...