Sever misin?

7

Oyun koluyla savaşan ikiliye baktım. Zaman geçer  diye aldığım şeyi ben oynamazken onlar aşk yaşıyorlar. Acılarla dolu eve rüya alemiymiş gibi bakıyorlar. Aslında haklılar. Kocaman ev, bir sürü para, abur cubur ve alkol dolu dolaplar , sınırsız dışarı çıkma hakkı, oyuklar falan  filan...

"Olum kuzenimin böyle evi olsa asla çıkmazdım" Bulut kahkaha attı, öldüm.
Daha birkaç gün önce ibne kuzenin diyen insanlar için şimdi evi eğlence dolu kuzen oldum. Bu şekilde kararlarının değişeceğini bilsem daha önce çağırırdım. Kıyafet delisi olan Bulut'un dolabımı görse delireceğini biliyorum.

Babam'ın bir sürü emeklerle biriktirdiği paraları deli gibi harcıyorum. Gurur yapmıyorum,  boşuna harcamak zevk veriyor. Onun bir sürü emeklerle kurduğu şirketi batırma kapasitesi olan birine sattım,  batırdı. Bok gibi param var dedikleri galiba böyle oluyor.

Onlar oyuna dalmışken masanın üstünde ki kimin olduğunu bilmediğim sigarayı ve çakmağı aldım. Sigarayı içime çekip yakarken , önüme gelen saçımı üfledim. Önüm duman altı olunca elimi hafif sallayarak dağıtmaya çalıştım.

"Şimdi bira olacaktı" Selçuk hevesli bir şekilde konuşup dudağını yaladı. Oyunu oynuyor bir yandan da söyleniyordu.

"Olum almaya mı gitsek?" Bulut'a sorduğu sorunun cevabını biliyorum. Amcam Bulut'u alkollü bir şekilde eve sokmaz , ceza verir. Bulut oflarken bakışları birden bana döndü. Gözünde ki tehlikeli tonu yakalayınca dik dik bakıp anlamaya çalıştım.

"Babam alkol kullanmama izin vermez ama sende kalırsam" gözlerim büyüdü. Siktir şuan hayalim gerçekleşiyor. Selçuk elinde ki oyunu bırakıp bana döndü,  ikisi de maçı bırakmıştı.

"Evet , belki bende kalırım" Selçuk tatlı olduğunu düşündüğü gülüşü yapınca gözdevirdim. Bulut , Selçuk kalmazsa hiç gülmez bende izleyemem. Fazla düşünmeye gerek duymadan kafamı yavaş yavaş evet anlamında salladım. Konuşmamak için dumanı içime çektim.

Mimiklerimi çoğu zaman kontrol altına alabilsem de sesimi alamıyorum. Elimde olmadan titriyor, heyecanımı ele veriyor. Selçuk ve Bulut oyuna devam ettiler.

"Kalk, büfeye gidelim. Herhalde yakında vardır"

"Burada alkol alabileceğimiz yer var mı?" Bulut , selçuk'un sözlerini umursamayıp bana soru yönetti. Dumanı tekrar içime çekti,  dışarı çıkartırken kafa salladım.

"Var"
"Nerede?" Her zaman alkol alamadığı için heyecanlanmıştı. Parmağımla mutfağı işaret edip "dolapta" dedim. Gözlerinde gördüğüm parlama ve ayağa kalkıp mutfağa koşan iyi ayı. Aslında Bulut'u kendime bağlamak çok da zor olmasa gerek.

Mutfaktan gelen "viski ve şarap var lan" diye bağırma sesini gülerek bastırdım.

"Lan! Bu şaraptan bizim evde de var babam aldı. Tadına bakayım diye o kadar yalvardım izin vermedi" doğru şarabı amcam aldı.

Elinde  ki şarapla önüme gelen ve şarabı gözüme doğru iten salağa baktım.

"Bizim evden mi çaldın lan?"
"Yuh! Amcam almıştı"
"Vay amk pedere bak" şimdi bu mal babası bana alkol veriyor diye daha çok seviyor sanar. Sarhoş olup düşünmeyeyim diye aldığı alkoller beni mutlu etmiyor. Kafamda sesleri de sana olan sevgimi de bitiremiyor.

"Babamı  arayacağım ama sen ara" telefonu birden yanıma atınca heyecanlandım. Bulut , amcamdan fazlasıyla çekiniyor bir o kadar da seviyordu. Çalan telefonu elime alıp amcamın açmasını bekledim.

"Efendim oğlum" boğazıma o an birşey  saplandı. Öksürüp cevap bekleyen amcama "Benim Yıldırım" diyebildim.

"Yıldırım?  Birşey mi oldu?"
"Bulut bugün bende kalsın" Amcam Bulut'a olan sevgimi fazlasıyla biliyor. Ilk tepki vermese de daha sonra yanımda oldu.

"Kalsın. Yaramazlık yapmayın ve kendinize dikkat edin"
"Tamam"

Bulut amcamın hemen izin vermesine şaşırdığını mimikleriyle belli etse de dile getirmedi.

"Yemek söyleyelim"
"Pizza"
"Olabilir" ikisi de bana döndü , kafa salladım. Telefonumu çıkartıp arada söylediğim , tadının güzel olduğu pizzacıyı aradım.

"Biz karışık  yeriz"
Telefon açılınca siparişi verip kapattım. Onlar yeni oyun açarken bende ikinci sigaramı yaktım. Bulut'u izlemek çok güzel olsa da bileğim-

SİKTİR

Banyo, kurumuş kanlar, jiletler, kanlı bezler...

Aklıma dolan sahnelerle hemen ayağa kalktım. Yarıya bile gelmeyen sigaramdan derin bir nefes alıp yarıya getirdim. Bu aceleci tavrım ayrılmaz ikiliyi meraklandırmış olacak ki gözümün içine bakmaya başladılar.

" Banyo yapmam gerekiyor. Siz oyuna devam edin pizzacı gelince parayı verirsiniz" cebimden çıkarttığım cüzdandan 200 tl alıp masaya fırlattım. Bir şey demelerine izin vermeden ilk önce ortak banyoya girip baktım. Sadece musluğunun bazı yerlerinde kurumuş kan lekesi vardı. Odamda banyoya girmezler burayı yıkasam yeter.

Dolapta duran asetonu kana döktüm. Tamam güzel çıkartıyor diye aseton almış olabilirim. Kurumuş kanları siliyor bir yandan da duşta ki kan lekelerine bakıyordum.

Lekeleri hızlı bir şekilde temizleyip kanları bezleri çöpe attım. Siyah çöp poşetinin ağzını bağlayıp yenisini koydum. Banyodan çıkıp oyun oynamaya devam eden öküzlere bakıp gülümsemeye çalıştım.

"En iyisi odamda ki banyoyu kullanmak" bir demelerine izin vermeden odaya koştum. Kapıyı açtığım anda beni kan olmuş nevresim, yerde ki kurumuş kanlar karşıladı. Banyoya girince daha beter olduğunu gördüm. Derin bir nefes alıp kollarımı sıvadım.

Merdivenden adım sesleri gelince kapıya yaklaştım.

"Yıldırııımm" Bulut'un sesini duyunca odaya tekrar baktım. Kalbim hızlı hızlı atıyordu.

"Hangi odadasın gelebilir miyim?"

" Şe- Şey üstüm müsait değil. Ne diyecektin?" Elim ayağım birbirine girmiş gözlerimi sımsıkı kapatmıştım.

"Büşralar akşam dışarı çıkalım diyor. Gidelim mi?" Sesinde sıkıntı vardı. Demekki mahçup  oluyordu. Bu hâlini hayal edince kocaman gülümsedim.

"Benim dediğim yere gidelim daha 18'e girmedim" nefesini dışarı bıraktı.
"Bizimkiler dağıtmak istiyor"
"Hesaplar benden olur. Dediğim yere gidersek gelebilirim"
"O zaman tamam. Neyse sen duş al" adım seslerini duyunca gittiğini  anladım. Odaya bakıp derin bir nefes aldım , yoruldum.

Hehehe uzun süre bölüm filan  yoouukkk. Şakkaa hadi beğenip yorum atın smdnsmd