Sever misin?

10

Taksiden inip eve doğru yürümeye başladım. Bulut arkamdan geliyordu. Cebimden çıkarttığım anahtarla kapıyı açıp eve girdim. Bulut da girip kapıyı kapattı. Evde ikimizin nefes ve adım seslerinsen başka ses yoktu. Işığı açıp hiçbir şey  olmamış gibi dağılmış masayı toplamaya başladım.

Kalbim hızlı hızlı atıyor,  bilinmezlik bedenimi ele geçiriyordu. Hoşlanıyorum dediği anda kalbimin en derinine hançer sapladı ve bende hançer için teşekkür ettim. Hayat öyle garip öyle değişik ki beynim artık algılamıyor.

Onun belki de öylesine dediği ya da emin olmadan söylediği kelimenin ben yıllarca hayalini kurdum. Durmadan beni görmesini, sevmesini bekledim.

"Yıldırım konuşalım mı?" Elimde ki bira şişelerini çöpe atıp ona döndüm. Gözleri  dolmuş,  saçları dağılmıştı.

"Biliyorum kabul etmeyeceksin belki de yalan söylediğimi düşüneceksin. Yemin ediyorum yalan söylemiyorum. Çocukken oyunlar oynar , vakit geçirirdik. O zamanları çok özledim. Babama olan sinirimi senden çıkarttım. Bir zaman sonra sana zarar verdikçe benim de canım yanmaya başladı. Bunu da yediremedim offf canım çok acıyor anla işte"

Şu an cidden yaşanıyor mu? Yıllardır sevdiğim insan karşıma geçmiş benden hoşlandığını  anlatıyor. Kalbim duracakmış gibi oldu, nefes alış verişlerim hızlandı. Bakışlarımı duvara çevirdim'bak o kadar ağladım ama seviyor. Sonunda sevmeye başladı' diye bağırmak istiyorum. Bu evde, bu odada onun sevgisi için çok ağladım. Belki de cevremde beni sevecek sadece o olduğu için sevgisini bekledim.

"Bir şey demeyecek misin? Seninle mutlu  olmak istiyorum. Yanında olmak
her şeye rağmen mutlu olalım istiyorum. Bir birimizin ruhlarını, bedenlerini sevelim istiyorum" bana doğru adımladı , önümde  durdu.

"Sever misin?" Boğuk sesimle fisıldadım.  Elini belime koydu, yavaş yavaş aşağılara doğru kaydırıp "evet" dedi. Belimi seven eli kalçama gelince konuşmama izin vermeden dudağıma yapıştı. Dudağımı ısırarak öpüyor, kalçamı okşayıp sıkıyordu. Gözlerimi sımsıkı kapatıp öpüşüne karşılık vermeye çalıştım.

"Çok güzelsin" deyip popoma vurunca gözlerim doldu. Acıdan değil, böyle öpüldüğüm için gözlerim doldu. Birden bedenimi duvara itip bana yaslandı. Hızlı bir şekilde öpüyor, okşamaya devam ediyordu. Popomda ki elini umursamamaya çalışıp öpüşünün büyüsüne kapıldım.

Islak ve sıcak dudakları dilime değiyor, ısırmaktan çekinmiyordu. Yıllarca hayatını kurduğum dudaklar dudaklarımı ısırıyor. Kendini birden bedenime sürtünce geri çekildim.

Beynime hiç istemedigim anılar doldu.

" Baba, neden dudaklarımı öpüyorsun?"
"Çünkü seni seviyorum" bedenini bana itince içimde ki değişik duygu büyüdü.
"Baba , yapma"

Bulut'u itip derin bir nefes aldım. Yüzüme gülerek bakıp ıslak dudağını sildi. Yutkunup sakinleşmeye çalıştım. Kafamın içinde ki ses bağırdı.

Baba dokunma
Baba dokunma
Baba dokunma

Gözlerimi sımsıkı kapatıp sesleri götürmeye çalıştım. Sesler biraz olsun uzaklaşınca Bulut'a baktım. Kötü  olduğumu görmüyor mu? O zaman neden oyunu açmaya çalışıyor.

"Beni seviyor musun?" Dedi anın saçmalığıyla  kafamı usul usul salladım.

"O zaman bedenini bana vermeye hazır ol. Ben cinsellik olmadan yapamam. Alışana kadar beklerim sonra bedenin benim olur. Dersen ki hayır istemiyorum o zaman ilişki de olmaz"