Jungkook hastane koridorunda tek başına otururken "Adı ne bunun?" diye sormuştu kenarda arkadaşı ile konuşan hemşire. Diğeri ise "Jungkook" demişti.
"Genç yaşında yazık olmuş. Uzun zamandır burda"
İki hemşire sohbetlerine devam ederken ayağa kalkıp koridorda yürümeye başlayan Jungkook etrafındaki garip davranışlar sergileyen insanları geçip odasına girmişti. Yatağına oturup derin bir nefes aldığında da gözlerini pencereye çevirmişti.
Mavi gökyüzünü seyretmeye başladığında içeri giren hemşire "İlaç zamanı" demişti Jungkook'a. Jungkook ise hemşireye bakıp "Ne zaman çıkacağım burdan? Yoona beni bekliyor" diye sormuştu merakla.
Hemşire elindeki tepsiyi masanın üstüne bırakıp "Tekrar söylüyorum Jungkook. O öldü, cenazesi bile oldu" dediğinde "O Yoona değildi" demişti sinirle gülüp. Ardından da "O buralarda dolaşıyor" demişti kaşlarını çatıp.
"İlaçlarını içiyorsun değil mi Jungkook? Bak sana güveniyorum tamam mı? Hepsini güzelce içmelisin"
"İçiyorum Sun Hi"
Hemşire "Senden on yaş büyüğüm ben seni çocuk. Benimle saygıl-" derken "Shi~" diyerek cümlesini tamamlamıştı Jungkook. Hemşire ise "Gel ve ilaçlarını iç" demişti ona çatık kaşlarıyla.
Jungkook ayağa kalkıp ağır adımlarla masaya yaklaştığında sandalyesine oturmuş ve önündeki hapı eline almıştı.
Hemşireye "Neden bekliyorsun?" diye sorduğunda Jungkook, "İç de gideyim hadi. Beni uğraştırma Jungkook işim var" demişti hemşire. Jungkook da gözlerini devirip hapı ağzına almıştı.
Su dolu bardağı kafasına diklediğinde dikkatlice izlemişti onu hemşire.
Jungkook bardağı tepsiye geri bıraktığında "Ağzını aç" diyen hemşireye ağzını açmıştı Jungkook. Hemşire ise olumlu anlamda kafa sallayıp tepsiyle birlikte odadan çıkmıştı.
Hemşerinin odadan tamamen çıktığını gören Jungkook ne olur ne olmaz diye kontrol etmişti ayağa kalkıp. Hemşirenin de gitmiş olduğunu gördüğünde dilinin altındaki hapı çıkartıp hızlı adımlarla odanın köşesindeki saksılı bitkinin yanına gelmişti.
Bitkinin toprağını açıp elindeki hapı diğerlerinin yanına gömdüğünde gülümsemiş ve gömmüş olduğu onlarca hapın üstünü kapatmıştı.
Doğrulup etrafa bakınan Jungkook odasından çıktığında hızlıca yan odadaki arkadaşının yanına geçmişti.
Onunla konuşup sohbet etmeyi çok ama çok seviyordu Jungkook.
"Pşşt Han Sung Hyung!"
Han Sung doğrulup Jungkook'a baktığında gülümsemiş ve "Şşşt! Sessiz ol, uyuyorlar" demişti çatık kaşlarıyla.
Jungkook "Oo, özür dilerim" diyerek Han Sung'un yanına oturduğunda "Yine içmedim" demişti kısık sesiyle. Han Sung ise "Aferin. Eğer içememeye devam edersen Yoona'yı görebilirsin." demişti.
"O ilaçlar gerçekleri göstermiyor bize. Mesela iki aydır içmiyorum ben. Bir sürü arkadaşım oldu"
Jungkook "Biliyor musun birkaç kez gördüm Yoona'yı. Arkasından seslendiğimde koşmaya başlamıştı. Arkasından gittim ama kayboldu birden. Sanırım ben yanında değilken spora yazılmış. Çok hızlı koşuyor" dediğinde "Olabilir" diyerek olumlu anlamda kafa sallamıştı Han Sung.
"Ona sımsıkı sarılmak istiyorum ama benden kaçıyor. Cidden çok özledim onu. Neredeyse bir sene oldu"
"Üzülme Jungkook, ona sarılacaksın. Tıpkı benim onlara sarıldığım gibi"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Helpless ☂ JJK ✓
Фанфик[Tamamlandı] Yoona'nın yanına uzandıktan sonra ona sıkıca sarılan Jungkook "Seni seviyorum" demişti ona. Yoona da "Ben de seni" diyerek Jungkook'a daha da sokulmuştu. Jungkook her gece yatmadan önce söylüyordu bu sözü ona. "Seni seviyorum" dışarı...