Scret // Taekook

-11-

-Onu yok etmeyi başardın Jeon...

Taehyung'dan

Bu gün önemli bir toplantımız vardı krallıklar arasında. Tüm krallar orada olacaktı. Jeon'da dahil.

İstemeyerek te olsa onu görecektim. Uzun bir süre sonunda. Taht odasındaki kavganın üstünden 3 ay geçmişti ve biz o günden sonra 4 kralı da görmedik. 

"Cehennemde yan Jeon."

Acaba zoruna mı gitmişti? Ama kimin umurunda. Ailemin katiline merhamet gösterecek değilim. Giyindiğim kıyafetim ile aynanın karşısına geçtim. Saçlarımı son kez karıştırdım ve taht odasına indim. 

"TAE NERDE KALDIN?" Jin hyung bu elbette böyle bir tepki verecekti. Gülümsedim ve  "Gidelim hyung. Yoongi hyung nerde?" dedim. Önümden yürüyen hyung  "Asira , Reji ve Hades'i getiriyor. Biliyorsun çok sevgili atlarımız biz dışındaki kimseye kendini dokundurmuyor." demişti. Evet Asira benim atım Reji Jin hyungun Hades ise Yoongi hyungun atı olur.

(Asira budur efendim.)

Saray önünde çıktığımız zaman hyungum atları seviyordu. Hayvanlarla konuşabilmek güzel bir şey sanırım. Asira'nın yanına ulaştım ve sırtına bindim. Güzel kızım benim. "Gidelim artık. Tae , Asira bu gün formunda olduğunu söyledi." demişti Yoongi hyung. Gülümsedim ve onların atlarına binmelerini bekledim. Yanıma geldiler ve "Onları uzun zamandır görmedik. Sizce problem olacak mı?" diye sordu Jin hyung. "Sorun olmayacaktır hyung. Unutma kendi yasalarını çiğneyemezler." diyerek krallık çıkışına doğru Asira ile yolcuğuğa başladım. 

"YHA KİM TAEHYUNG! BİZİ BEKLE!"

***********************************************

3 saatin ardından toplantının yapılacağı yere varabilmiştik. Yaklaşık 8 krallık vardı Ütopya'da. Hepsi güçlüydü ancak bir tanesi yöneticiydi Kim Namjoon'un liderlik ettiği Kim krallığı 4 farklı krallık barındırıyordu ve bundan dolayı 4 güçlü krala sahip. Biz ise Scret'lerin yönettiği tek krallık olarak biliniyoruz. Büyük cüretti bizimkisi. Herkes bir safkana ya da select e ihtiyacımız olduğunu sanıyordu. Ama değildik. Anne babamızın kaybını bile göğüslemiş biriyiz biz. Gücümüz herkesten fazla.

İçeri adımlarken kafamdaki düşünceleri silmiştim. Karşımızdaki yardımcı bize toplantı salonunu göstermiş ve geri gitmişti. "Hazır mısınız hyung?" diye sormuştum. İkisi de kafalarını onaylar şekilde sallarken adım atıp yanıma gelmişlerdi. 

Kapıyı açıp içeri girdiğimizde gözler bize dönmüştü. Kızıl gözler. En başta Namjoon oturuyordu. Sağ tarafında Hoseok diğer tarafında ise o oturuyordu. Göz altları mı morarmıştı onun? Her neyse. Namjoon suratımıza baktı ve boş olan tahtları işaret etmişti.

*************************************************

Jeon'dan

Eski ben vardı artık ona karşı. Acımayacaktım. Sevdiğim bile olsa acımayacağım ona. Canımı yaktı. Duygularımı hafife aldı. Beni görmezden geldi. Karşımdaydı. Bu gün fazlaca güzel olmuştu benim gözümde. Ama bu düşüncemi asla söylemeyecektim ona. Kafamı önümdeki dosyalara çevirdim ve rastgele okuyormuş gibi yaptım.

"Kral Jeon. Ezeli düşmanınızla aynı masada oturuyorsunuz. Garip olmalı." demişti farklı bir krallığın yöneticisi. Suratına buz gibi bakıp yalan cümleyi söyledim "Umrumda değil. Yanlış hareketi canına mal olur." diyerek ona bakmıştım. Kafamı Tae'ye çevirdiğim zaman garipser gözlerle bakıyordu bana. "Haklısınız. Acıyacağınızı düşünmüştüm aslında." demişti tekrar gereksiz kişilik. Suratıma alaycı bir gülüş koyup "Ailesini öldürdüm. Kendisine acıyacağımı sanmayın."

Ne yapıyorum ben?

Masada oluşan sessizlikle suratımı ona çevirdim. 

Kan

Ağlıyordu. Hem de o kadar kralın içinde. Pişmandım. Ne dediğimi bilmeden konuşmuştum az önce. Yoongi sinirli bakışlarını bana gönderiyordu. Kral Jin ise çoktan odayı terk etmişti. Yoongi ayağa kalktı ve Tae'nin sırtından destek vererek onu ayağa kaldırdı. Son kez bana bakıp;

 "Onu bu kadar zor toparlamışken sen yine benliğini gösterdin Jeon. Kendinle gurur duy. Onu yok etmeyi başardın Jeon."

************************************************

Bittiğğğ. Valla yorum ve voteleri beklerim... ♥ ♥♥♥