-5-

1.8K 119 11
                                    


Heyoo beklenen bölüm geldi...

Yazardan

Kim Krallığı gün geçtikçe gelişiyordu. Halk başlarında duran ve kendilerini karartan 3 ay önceki ölümden sonra onlara desteklerini ve sevgilerini eksik hissettirmeyen 3 krala minnet duyuyordu. Tae'nin liderlik ve öngörüşü ile Seokjin'in sevgisive sıcaklığı ile ve son olarak Yoongi'nin cesareti ve soğuk kanlılığını her savaşta koruması ile büyümüştü şu 3 ayda Kim Krallığı... Ama hala onları düşündüren şeyler vardı. 


Kim Taehyung , Min Yoongi ve Kim Seokjin. Onlar artık Kim Krallığı'nın asıl taht sahipleriydiler. yaşadıkları 3 ay önceki kayıp onları asla yıldırmamış ve kaderlerinde güçlü bir yol kat etmelerini sağlamıştı. Tae, Jeon varisinin sözlerini unutamıyordu 3 aydır. Lakin intikam hırsı daha fazlaydı. Anne ve babasının ölümüne sebep olmasından çok büyük bir kin güdüyordu genç varise....

Min Yoongi , kızıl saçlı varisin ona verdiği orkide demetine her gün bakıyordu. Uyarmıştı korkutucu aurası olan varis onu ancak tek bir orkide bile solmamıştı. Yoongi her sabah kendisini öğütleyerek bakıyordu orkidelere. Solmaması lazımdı çünki. Biliyordu çünki. O korkunç gözlü adamın gelip onu alabileceğini biliyordu. Ancak onun nefreti de büyüktü. Ailesinin ölümüne sebep olan bu vampire beslediği kini bu hayatta kimseye beslemeyecekti...

Kim Seokjin , Select Kral'ın verdiği gümüş bıçakla göz göze geliyordu istemsizce hergün... Unutamıyordu o ürkünç bakışları. Kıp kırmızı gözleri... İntikamı hırsıyla kin besliyordu. İstediği sadece onun canını yakmaktı...

Seokjin'den

Güne gene krallıkta oluşan -buna artık çok eminim- Tae'nin hafif melodili müziği ile uyandım. Masanın üstünde cam kutunun içindeki gümüş hançere tekrar takıldı gözüm. 3 ay öncesini unutmak o kadar zor ki. Babamız ve annemiz onlar yüzünden gitti. Ve her zaman söylüyordum. O select vampirin ölümü hem benim elimden hem de onun elinden gümüş bıçakla olacaktı...

Üstümdekileri çıkartıp kraliyet kıyafetlerini giydim. Ancak kapımın tıklanması ile düğmeleri iliklemeyi durdurdum. "Gel" gelen Jakson du. "Günaydın huy- pardon kralım." hafif tebessümle "Sanda Jaks. Naber?" dedim. O da aynı samimiyetle   "İyiyim efendim. Kral Yoongi ve Kral  Taehyung sizi bekliyorlar kahvaltı için." "Sen çıkabilirsin. Geliyorum" önümde saygı ile eğilip. Dışarı çıktı.

************************

Güzel bir kahvaltının sonunda Tae kitap okumaya, Yoongi atış çalışmaya bense yemek yemeye gittim. Ne napayım? Kahvaltı beni kesmiyor. Ancak kapıdan gelen muhafızın sesiyle Tae ve ben başımızı kaldırıp gelen muhafızı dinlemeye başladık.

Tae'den

"Kralım." önümde duran muhafıza elimle yaklaşmasını işaret ettim. Duruşunu dikleştirip "Efendim Jeon Krallığından bir elçi geldi." Gözlerim anında kırmızıya dönerken Jin'in de benden farkı yoktu. Hırsla konuşmaya başladı. 

"Ne cürretle elçi gönderir. Defolsun!" hızla sözünü kestim " Gelsin." Jin hyung ne yaptığımı anlamaya çalışır gibiydi. Sorun yok dercesine gözlerimi kapayıp açtım. Öffleyip "Gelsin." dedi. Bir süre sonra siyah kapşonlu bir kız önümüzde eğildi. "Kral Taehyung. Kral Jin. Ben Jeon Krallığı elçisi Sunmi. Kral Jeon'un Kral Taehyung'a iletisi var." sinirle gözlerimi açtım ve kappattım. "Devam et." kız duruşunu dikleştirip. "Efendim. Kral Jungkook sizleri yarınki baloya davet ediyor. Ve yanınızda kardeşlerinizi de görmek istiyor." deyip 3 davetiye bıraktı önümüze. "Karanlık geceler." dedi ve taht odasının dışına çıktı.

Scret  // TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin