Scret // Taekook

-12-

Seni sevdiğim gibi beni sevmeni istiyorum." 

Tae'den

Yorgun hissediyordum. Fazlasıyla bitmiş. Annem ve babam bir haftadır rüyalarımdan çıkmıyorlar. O günden beri..

"Ailesini öldürdüm. Kendisine acıyacağımı sanmayın."

Bana merhamet etmesini beklemiyorum zaten. Ancak ailemi öldürdüğünü vurgulaması canımı sıkmıştı. Stresten dolayı da 1 haftadır annemler rüyamdan çıkmıyor intikam hırsım daha da büyüyordu. Ama annemin sözleri geliyor ardından aklıma. Ağabeylerimle oynarken sürekli yenildiğim için sinirlenirdim. Annemde saçlarımı okşayıp "Affetmek ve unutmak iyilerin intikamıdır." demişti. 

Kafamı yattığım yataktan kaldırdım ve doğruldum. Karşımda olan aynaya bakınca uykusuzluktan göz altlarımın şiştiğini fark ettim. Elimi yüzümü yıkayıp üstümü giyindim.  Sorumluluğum olan kraliyetimi temsilen mor ve beyaz karışımı tacımı taktım. Kapı iki kez tıklandı ve içeri Jackson girdi. 

"Majesteleri rahatsız ediyorum ama bir mektubunuz var." demiş ve mektubu masanın üstüne koyup çıkmıştı. Elime aldığım mektup Kim Krallığı'ndan geliyordu. Yazan Jewaa'ydı.

Sevgili Kralım

Okuma ve yazmayı bitirdim ve ilk mektubumu size yazmak istedim majesteleri. Size teşekkür için bu mektubu yazıyorum. 3 ay evvel aceleci tavrınızdan sebep size teşekkür etmeden krallığımızdan ayrıldınız. Bu beni endişelendirse de annem sizin güçlü ve meşgul bir kral olduğunuzu ve kraliyet işleri yüzünden gerildiğinizi söylemişti. Umarım doğrudur. Sizi ve atınız Asira'yı tekrar görmek için sabırsızlanıyorum. Ayrıca Kral Seokjin'e verdiği kurabiyeler için ve Kral Yoongi'ye hayvanlar hakkında verdiği bilgi için de teşekkür ettiğimi iletin lütfen. Ayrıca size ve Asira'ya da teşekkür ederim. Mektubumu burada sonlandırıyorum. Kendinize ve krallığınıza dikkat edin lütfen.

Sevgiler Jewaa

Yüzümde gülümseme vardı. Bu gün sevmediğim bir krallık ta olsa Jewaa için oraya gidecektim. Bir tebriği hakediyor bu ufaklık.

Yazar'dan

Yoongi ormanlık alanda atış yapıyordu. Çalılıktan duyduğu ses ile adımlarını oraya ilerletti. Karşısındaki baykuşa baktı.

Yeşil gözler. Yoongi bu gözleri tanıyordu. Beyaz ve gri tüylü baykuşun kanadındaki yaraya baktı. Ağır bir yaraydı.

"İnsan formuna dön Park. Yarana bakmamız lazım." demişti. Bu genç lostu şaşırtmıştı. Jimin insan formuna dönmüştü.

"Neden bana yardım edesin ki? Sonuçta ailenin öldürülmesinde benim de katkım var." demişti. Yoongi ona bakmadan elindeki malzemeleri karıştırıyordu. Gücü hayvanlarla alakalı olsa da bir yandan bitkilerle ilgilenmeyi seviyordu. Agrimony bitkisi ve pimpinella anisum bitkisini yanında getirdiği ufak bir öğütücüde vazalinle karıştırmış ve içine bir miktar kedinanesi tozu eklemişti. Ardından ona sorulan soruya cevap vermek adına ağzını açmıştı.

"Ben sen değilim. Benim vicdanım var. Anne babamdan böyle gördüm ben. Kötülüğe kötülükle karşılık vermeyi sevmem. Sizi vicdansızlık zehirlemiş. Ağır bir zehir hem de. Panzehri olmayan bir illetsiniz hepiniz." demiş ve işine devam etmişti. Jimin önündeki selectin sözlerine alınmış ve kan damlalarını gözünden akıtıyordu. Yoongi hissettiği kan kokusu ile başını kaldırmış karşısındaki ağlayan losta garip bir şekilde bakmıştı. İçinden 'Yapan o. Ağlaması saçma.' demişti.

Jimin ona bakıp "Özür dilerim." demişti. Yoongi anlamsızca bakıp "Özrün ne annemi ne babamı ne de yok ettiğin krallığımı getirmiyor Park. Bu yardımım ilk ve son kez olacak." demiş ve çocuğu kucağına çekmişti. Koluna hafifçe merhemi yaymış ince bir yaprak koyup gözlerini kapatmıştı. Ağaçtan Jimin'in koluna ipek böceği düşmüştü ve yaranın üstünü kozalıyordu. Kozalama tamamen bitince Yoongi çocuğu kaldırmıştı.