|belki de kahraman diye bir şey yoktur, sadece bazı anlar vardır, o anlarda cesaret ve merhamet birleşip yeni bir güç oluşturur|
-Yıllar önce-
Kuzguni siyah saçları olan küçük bir çocuk evinin yanmasını izliyordu. Çokta güzel anıları yoktu bu evde... Ama eviydi işte...
Mahalleli ahşap evin yanmasını izlerken çocuk bir ses duydu, daha doğrusu sesler. Küçük yavru kedilerin sesleri.. Evet belki kediler ağlamazdı ama çocuk onların ağladığına emindi.
Daha bir kaç gün önce evlerine aldıkları Tarçın'ın yavrularıydı bunlar, onun gibi tarçın rengindeydiler.
Küçük kalbini bir endişe sardı. Anneleri içeride olmalıydı. Yoksa yavrularının yanında olurdu. Genelde ya yemek almaya eve giriyor, ya da yavrularının yanında oluyordu.
Annesine çevirdi bakışlarını, kadın bir köşeye sinmiş kucağındaki iki bebeği susturmaya çalışıyordu. Gerçi Rüya ve Bulut'a artık bebek denemezdi. Biri bir yaşını doldurmuş diğeri de üç yaşında olmuştu. Büyük olan Bulut'tu.
İkisi de annelerinin kucağında sakinleşmiş gibiydiler. Çocuk yeniden bakışlarını yavru kedilere çevirdi. Onların da annelerine ihtiyaçları vardı. Hatta bu dünyadaki bütün yavruların annelerine ihtiyaçları vardı.
Çok bir şey düşünememişti küçük çocuk, bir kaç dakika içerisinde kendini alevlerin sardığı evin içinde buldu. Dışardan annesinin çığlığını duydu. İsmini haykırıyordu, korkmuş gibiydi. Ama çocuk hemen çıkacağını düşündü. Kediyi aldıktan hemen sonra...
Aşina olduğu salonda gezindi. Sıcaklık yüzünü okşuyor gibiydi. Boğazında acı bir tat hissetti çocuk, önemsemedi. Daha beterlerini hissetmişti zaten, kulağını duyabileceği seslere yöneltti.
Yavru kedilerin seslerinin iki katı daha gür bir ses duydu. Bu kedi de ağlıyor gibiydi. E sonuçta annelerde ağlardı değil mi? Kendi annesi de ağlıyordu sürekli..
Çocuk sesin geldiği yöne doğru hızlı adımlarla ilerledi. Tarçın'ı bulmuştu. Kedi acı acı bağırıyordu. Çocuk eğilip kediyi kucağına aldı. Alevlerin arasından çıkış kapısına ilerlediğinde annesinin haykırışlarını yine duymaya başladı.
İyi de niye bu kadar bağırıyordu ki? Alt tarafı kediyi alıp çıkacaktı. Çıktı da, kalabalık çocuğu gördüğünde çoşkuyla bağırmaya başladı.
Çocuk o an kendini bi televizyon yıldızı gibi hissetmişti. Ne kadar kalabalıktı. Üstelik ona bakıp gülümsüyor ve alkış tutuyorlardı. İnce dudakları memnuniyetle yukarı kıvrıldı. Kucağındaki kediyle beraber yavruların olduğu yere gidip kediyi yavruların yanına bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyun Arkadaşım
أدب الهواة|Kazananı olmayan bu aşk oyununda, oyun arkadaşım olur musun?| "Büyü yaptım.." "Ona eminim.. Ama gözlerim kapalıydı.. Gözlerini kullanmadan nasıl yaptın?" "Medusa mıyım ben?" diyerek güldü Dila. Gülüşü adamın derin bir nefes almasını gerektirmişti...