55.|Casus|

611 80 50
                                    

 |eski bir inanışa göre: "her iç çekişte kalp bir damla kan kaybedermiş

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

|eski bir inanışa göre: "her iç çekişte kalp bir damla kan kaybedermiş."|

-İki ay önce-

Kadın eve geldiğinde sabah ışıkları pencerelerden içeri süzülüyordu. Botlarını ve ceketini yolun yarısında çıkarıp eline almıştı. Adamın evinden çıktığında Sirkeci'ye gidip, oradan Marmaray'la Üsküdar'a geçip eve yürümüştü. Çıplak ayakla yürüdüğü için ayaklarının altında bir kaç kesik oluştu. Kapıyı açıp içeri girdi. Elbisesinin düşen askısını tekrar omzuna geçirdi ve mutfağa gitti. Dolabı açıp Aslı'nın bir kaç gün önce getirdiği şarap şişesini aldı. Kapağını açıp dudaklarından içeri bir kaç yudum gönderdi ve şişeyle beraber mutfaktan çıkıp odasına ilerledi.

Odaya girdiğinde şişeyi yere bırakıp üzerindeki elbiseden kurtuldu. Ayakları yere her bastığında sızlıyorken, aynanın karşısına geçti. Gözleri bedeninin üzerinde gezinirken, kendi gözleriyle denk düşmekten ölesiye korkuyordu. Boynunda ve göğsünde minik kızarıklar vardı. Yüzünü buruşturdu. Baktığı şey kendi bedeniydi ve o ondan iğreniyordu. Yanağında sıcak bir ıslaklık hissetti. Çok değil sadece bir kaç dakika önce yaşlardan ıslanıp rüzgar yediği için buz tutmuş yanakları şimdi cayır cayır bir sıcaklıkla ıslanıyordu. Silmek için bir çaba göstermedi. Zaten elini kaldıracak takati de yoktu.

Aynadaki yansımada kızarmış gözlerini buldu. Yeni bir yaş düştü yanaklarına tekrardan, pis bir şeye bakıyormuş gibi iğrenerek baktı gözlerine. Ardından bakışları kirpiklerini buldu. 'Okyanusun koruyucuları' demişti adam onlara, parmakları değmişti.. O yüzden onlardan da nefret etti. Elinin tersiyle yanağında biriken ıslaklığı sildi. Gözleri dudaklarındaki kırmızılığa kaydı. Göz yaşlarıyla ıslanmış elini oraya da sürerek çoktan dağılmış olan ruju daha çok dağıttı ve ardından gözlerini ovuşturdu. Rimeli gözlerinin çevresine yayıldığında gördüğü surete gülümsedi. Yaşlardan tamamen kurtulduğunda yüzünde dağılmış makyaj kalıntıları kalmıştı sadece.

"Artık senin için tek bir damla gözyaşı dökmeyeceğim Ateş Aslan. Tek bir damla bile.."

Titreyen sesine aldırış etmedi. Üzerinde kalan son parçaları da aynanın karşısında çıkarıp attı ve banyoya ilerledi. Bir saatten daha uzun bir süre banyoda kaldı. Kaynar bir suyla adamın bedeninde dokunduğu her yeri kızarana kadar yıkadı. Canının acımasını önemsemedi. Gözleri karardığında yere çöktü ve sırtını duvara yasladı. Duvarın soğukluğu bir nebze olsun iyi gelmişti. Suyu kapattı ve bir süre orada öylece oturdu.

-Şimdiki zaman-

"Daha yeni toparlanmıştın yine düştü moodun. Ben sana biraz daha kalalım demiştim."

Oyun ArkadaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin