|Kazananı olmayan bu aşk oyununda, oyun arkadaşım olur musun?|
"Büyü yaptım.."
"Ona eminim.. Ama gözlerim kapalıydı.. Gözlerini kullanmadan nasıl yaptın?"
"Medusa mıyım ben?" diyerek güldü Dila. Gülüşü adamın derin bir nefes almasını gerektirmişti...
"Başlarda ne Dila Ateş'i anlamıştı. Ne de Ateş Dila'yı zaten insan oyun arkadaşını anlayıp anlamamayı önemsemez ki, sadece oyununa verir dikkatini, ama unutulmaması gereken bazı şeyler vardır. Dila bunun farkına geç varmıştı. Aslında yaptığımız şeylerin arkasında hep bir sebep sonuç ilişikisinin olduğunu geç idrak etmişti."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ateş salona geçtiğinde herkes Elif ve Yusuf'un etrafındaydı. Gözleriyle etrafı taradığında Derin'in gittiğini fark etti. Sıkıntıyla iç geçirdi. Ekin'in yanına gideceği sırada Dila'nın öfkeli yüzünü gördü. Kadın koridordan salona girdiğinde Ateş'e delici bakışlar atıyordu. Peki bu Ateş'in umurunda mıydı?
Tabi ki de değildi...
Gözlerini kadının kusursuz vücudunda gezdirmeye başlamıştı bile, baştan aşağı süzdükten sonra bakışlarını boynuna getirdi. Kadın beyaz saten bir gömlek giyiyordu. Üstten açtığı iki düğmeden gözüken beyaz teni gömleğe uyum sağlarken Ateş'in gözüne bir kızarıklık takıldı.Alt dudağını ısırırken gülümsedi. Dila zaten sinirliyken adamın gülümsemesiyle daha da öfkelendi. Hızlı adımlarla adama doğru yürürken ayağındaki topuklu kadının öfkesini gösterir gibi yere sertçe vurup tok sesler çıkarıyordu. Bi kaç adım sonra adamın karşısına dikildi.
İçindeki bir ses muhatap oldukça Ateş'in daha da yakınlaştığını söylese de kadın bu sese kulağını kapadı.
"Acıdı mı?" diye sordu adam kadın konuşmak için dudaklarını araladığında, Dila bu garip soru karşısında duraksadı.
"Ne?!"
Kaşlarını çatmış adama bakarken, Ateş'in bakışları hala aynı yerdeydi. Elini yavaşça kaldırıp kadının boynuna getirdi. Baş parmağını kızarmış yerin üzerinde gezdirdi. Bu hareket kadının yüzünü buruşturmasına sebep olmuştu.
"Burası" diye sordu Ateş, gözlerini Dila'nın gözlerine diktiğinde, kadın bi kaç saniyeliğine de olsa adamın normal biri gibi gözüktüğünü düşündü. Siniri Ateş'in o saniyelik masum bakışıyla yok olmuş gibiydi. Adamın etkisinden kurtulmak için başını hızla iki yana sallayıp, boynunda gezen ince uzun parmaklardan kurtuldu. Boynundakinin ne olduğuna bakmak için cebinden telefonunu çıkarıp ön kamerayı açtı.
"Siktir"
Ateş kadının ağzından ilk kez küfür duyduğu için şaşırmıştı. Dila telefonu tekrar cebine koydu.
"Umurunda mı?"
Yüzündeki alaycı gülümsemeyle adama baktı. Boynunda ki izi bi kenara bırakmış adamın sorusunun es geçip kendi sorusunu sormuştu. Gerçekten umurunda olabilir miydi ki?
"Tabi ki-" başını hayır anlamında iki yana salladı. "Değil"
İkisi de bu cümleyle gülümsedi. Dila elini boynuna götürüp kızaran yeri tuttu.
