medyum' minsung

🚕yirmiyedi🚕

"AÇ KAPIYI LAN."

"İMDAT SAPIK VARRRR."

"AÇ KAPIYI DEDİM. BİR ŞEY YAPMAYACAĞIM KONUŞACAĞIZ ZATEN."

"İNANMIYORUM SANA."

"Ya sincabını dışarıda bırakmasana binanın içi esiyor~~~"

"Zaaflarımı bana karşı kullanma."

Kafeden çıktıktan sonra Hyunjin aceleyle işine geri dönmüştü ve biz de yollarımıza dağılmıştık. Yani ben öyle sanıyordum.

Jisung arabasıyla beni yol boyunca takip ettikten sonra ben arabadan inince üzerime doğru koşmaya başlamış ve merdivenleri çıkarken de bana bağırıp durmuştu. The Shining filminde gibi hissetmişti kendimi.

Kıçımı zor da olsa kurtarıp eve girmiştim ama Jisung şimdi de kapımdan ayrılmıyordu. Ölmek istemiyorum ya.

"Ay bana bir şeyler oluyor. Bayılıyorum galiba. Ay bayıldım."

"Lan. Jisung iyi misin? Jisung? Mal? Boklu? Cidden bayıldın mı?"
Yere yığılma sesi gelince endişelenmiştim. Sushiyi yerken hiç mutlu gözükmüyordu zaten dokunmuş olabilirdi.

Tereddüt ederek kapıyı araladığımda yerde öylece yattığını gördüm. Ağzı açık kalmıştı ve tombik yanakları daha dikkat çekici olmuştu. Bir adım atıp üzerine doğru eğildim ve yüzüne baktım. Elimde olmadan gülümsemiştim. Tatlı duruyordu.

"YA ALLAH VİRA BİSMİLLAH!" Jisung harika bir atiklikle yerden kalkıp üstüme atılmıştı ve beni boynumdan tutup içeri doğru sürüklemişti. Neye uğradığımı şaşırdığım için karşılık bile veremiyordum. Beni koltuk altına sıkıştırıp ayağıyla da kapıyı kapatmıştı.

"L-lan ölüyoğm. Jisunğg."

"HAİN KÖPEK! ÖL LAN ÖL."

Kollarını boynumdan tutup çekmeye çalışıyordum ama olmuyordu. Tüm gücüyle üstüme abanmıştı.

Önce salona doğru sürükleyip sonra da koltuğa ittirdi. Direkt sırtım deri koltuğumla buluşmuştu. Nefes almaya çalışıyordum ki Jisung bu sefer de uçan sincap misali üzerime atlamış ve boğmaya devam etmişti. Ölmeyecek kadar sıkıyordu işte allah razı olsun.

"NEDEN YAPTIN!!!! KOMİK Mİ!!!"

"K-komik puahahhhaa."

"NEDEN BANA İHANET ETTİN? HYUNJİN HEP SENİNLE İLGİLENDİ. BANA BAKMADI BİLE."

"Abartma lan. Aha ölüyom."

Jisung kendini gövdeme biraz daha bastırdığında nefes alamadığımı bile unutmuştum. Çok tehlikeli hareketler bunlar.

Boynundaki ellerini gevşetmeden beni koltuğa bastırıp kaldırmaya başladı. Kafama kalp masajı yapıyor gibiydi ve benden göbeğine dokununca çığıran sarı tavuk gibi sesler geliyordu.

"Glop mlop. Eşhedü enla-"

Tam o sırada durmuştu. Hafifçe öksürecektim ki bu sefer de canımı acıtmayacak bir tokat atmıştı. Kendimi tutamadan güldüm.

"Napıyon Jisung?"

"İşkence." Tokat.

"Böyle mi işkence yapılır?"

"Evet. Acı çek." Tokat.

"Masaj gibi. Hmm ellerin de yumuşacıkmış."

"Anan yumuşak." Tokat.

"Bak tam orası. Hah. Oh. Bdsm."

"Yarrak beyinli. Ayak mankeniymiş de profesyonelmiş." Tokat.

"Görmek ister misin ayağımı? Çok güzel gerçekten."